Medet Önlü cinayeti gerçekleştirildiği gün, diaspora şimdi sokağa dökülmeli demiştim. Ancak heyhât, Ankara’da yapılan eyleme katılan insan sayısı 20 kadardı.

Ankara’da dernek çevrelerinden tanıdığımız kimse yoktu. Sefer Berzeg vardı bir tek Thamade diyebileceğim. Onun dışında Ankara Çerkes Derneği’nden gençler, sanırım Kafkasya Forumu’ndan bir kaç genç ve birde basın.(basın bizden kalabalıktı)

Konuşurken şu kadar derneğin kurduğu Kaffed diye cümleye başlayan sözüm ona yöneticilerden kimse yoktu. Büyük abileri Rusya kızacak diye bir gün önce cenazede bile arkalarda saklanmışlardı.

Benzer sahnelerin İstanbul’da da yaşandığını sonradan duydum. Neyseki orada Kafkasya Forumu’nun cevval gençleri varmış. Televizyonda basın açıklamasını okuyan genci görünce gözlerim yaşardı. İşte dedim, bu gençler diasporanın geleceğidir.

Görüyorum ki yanılmamışım.

Aradan o kadar zaman geçmesine rağmen hiç kimseden ses çıkmıyordu Medet Önlü Cinayeti ile ilgili. Koskoca anlı şanlı diaspora kurumları, sözüm ona muhalif diaspora oluşumları süt dökmüş kediye dönmüştü. Oysa namusumuzdu bizim Medet…

Adına ister Kafkas deyin ister Çerkes deyin tüm diaspora için bir namus meselesidir Medet Önlü cinayeti. Niye mi?

Medet Önlü cinayeti göstermiştir ki bu ülkede iktidar kim olursa olsun hiç bir Kafkasyalı değerli değildir devletin gözünde. Sokak ortasında öldürülen Medet Önlü göstermiştir ki her diaspora bireyi istediği zaman Rusya tarafından öldürülebilir bu ülkede. Hesabını da kimse sormaz, ne yargı, ne siyaset ne de diaspora…

Evet, Namusudur Medet bu diasporanın…

Çünkü O, tüm yalnızlığına rağmen dim dik durmuş bir Çeçen olmasının ötesinde, cesaretin, eğilmemenin, karakterin ve haysiyetin göstergesiydi bizler için.

Ve biz Medet’in arkasından bir damla göz yaşı dökememiş, hükümete bunun hesabını soramamış bir diaspora olarak namusumuzu çiğnetmiş durumdayız. Medet’in kanı var sokakta hala. Dökülecek yeni kanların yolunu gösteriyor katillere. Ve diaspora bunun hesabını sormassa yeni cinayetler her zaman kapımızda olacak.

Medet benim eski bir arkadaşımdı. Ölümü beni çok etkiledi. Uzun süre internette Medet ile ilgili yazıları takip ettim. Guşıps’te Kuban Kural’ın yazısının sonu beni çok etkilemişti. Şöyle diyordu Kural; “Susmayanlar ve asla susmayacak olanlar “SES VERSİN”… “ Bunu okuduğumda evimde ses verdiğimi haykırmak istedim ama boğazım düğümlendi, bağıramadım. Sesimi içime akıttım resmen, ağladım. Evet 52 yaşında bir adam olarak ağladım.

Medet’in ölümü beni diasporadan iyice soğuttu. Ses verenlerin bu kadar az olduğu bir toplumun yok olması gerektiğini düşünmeye başladım. Taki düne kadar…

Bir arkadaşım gösterdi medeticinadalet.org sitesini. Kafkasya Forumu yapmış bu siteyi. Hükümetin bütün pisliklerini dökmüşler ve bir imza kampanyası başlatmışlar, hemen attım imzamı. İmzacı listesini de detaylı bir şekilde inceledim. Bir çok tanınmış isim vardı. Demekki onlara ulaşılmış, gündemlerine sokulmuş Medet.

O koskoca diaspora kurumlarından ise hiç bir yöneticinin imzası yoktu listede. Yine Rusya’nın etekleri altına saklanmış 3 maymunu oynuyorlar belliki. Oynasınlar sorun değil, görünen o ki artık diasporanın namusu emin ellerde…

Belli ki bu işin peşini bırakmaya niyeti yok bu gençlerin. Belli ki biliyorlar Medet’in hesabı sorulmadan hiç bir diaspora ferdi güvende değil bu ülkede. Belli ki, cesaretleri korkularından önde gelen Kafkasyalılar hala var bu topraklarda. Belli ki Medet’in kanı, yani diasporanın namusu yerde kalmayacak artık bu ülkede.

Ve sen sevgili eski dostum Medet… Bütün eski dostların bıraktı seni yarı yolda ama sen tek başına da kalsan davandan dönmedin. Meraketme dostum, inşallah şehit oldun… Ve yine meraketme dostum diasporanın namusu bu gençlerde, bizim nesil ise etek peşinde…

Yakup Solak (Ahçıpsa)

20.1.2014

Ankara/Cebeci.