Rol model mi daha etkili insanın demokrat şekillenmesinde, anti model mi?

Nurdan Şahin 16 February 2016
PEKİ, BİZ NEDEN BÖYLE OLDUK?

 

Yaklaşık 10 yıl önce, Burgaz adada yürüyüş yaparken sormuştum bu soruyu tanıdığım-  aslında herkesin tanıdığı- en demokrat ve entelektüel arkadaşıma; aslında kendime. Cevabını hatırlamıyorum! Yıllardır, neredeyse her siyasi tartışmada- demokrasi, başörtüsü ya da türban, referandum, Kürt, alevi meseleleri vb- arkadaşlarımla, uzun yıllardır tanıdıklarım ya da yeni tanıştıklarımla konuşurken bu soru hep geldi aklıma, ayrık otu gibi kaldıkça.

 

Son birkaç yıldır, daha önce pek de farklı düşünmediğimiz, benzer tavırlar aldığımız dostlarla da ciddi bir mesafe oluştu ki, bu insanı gerçekten yıpratıyor. HDP ya da Demirtaş’ı eleştirmek, derhal Ak Parti yandaşı olmak şeklinde değerlendiriliyor mesela.  Her söylediğin farklı yöne çekilip, savunma durumunda kalıyorsun.  Oysa demokratlık herkese, her şeye eleştirel bakabilmeyi gerektirmiyor mu? Hele de yıllardır adil olmak adına oy verdiğin ve bir ara, bayağı umut veren bir siyasal oluşumsa söz konusu olan.

 

Birkaç yıl önce, yanılmıyorsam Taraf ’ta, Halil Berktay’ın, aslında babasını anmak için yazdığı bir yazısında benzer bir soruyu sorduğunu okudum; cevabı bir sonraki yazıya bırakmıştı. Müthiş bir merakla bekledim. “eğriyi doğruyu ayırmayı öğreten ailesine ya da benzer ailelere” bağlıyordu demokrat düşünebilmeyi. Tüm eğitim sistemine, toplum yapısına, aydınlanmacı baskılara rağmen, soru sormayı, farklı düşünebilmeyi, düşünceyi değiştirebilmeyi, farklı olanı anlamayı, farklı olana anlatmayı aile mi belirliyordu gerçekten, doğruyu yanlışı öğreterek?

 

Kendimi, çevremi düşündüm. İnsanın esas şekillendiği ortaokul, lise yılları sınavla girilen bir devlet “koleji”. Öğrencilerin çok büyük çoğunluğu orta sınıf- devlet memuru, avukat, doktor, bürokrat çocuğu; aldığımız eğitim ortalamanın epey üstünde, özellikle de yabancı dil derslerinde. Düşünmeye, analiz etmeye yönelten bir tarz var bu derslerde; özellikle de lisede roman okurken. Ayrıca hepimiz değilse de çoğumuz siyasiyiz- solcuyuz tabii. Daha güzel, daha adil, barış içinde bir dünya için çabalıyoruz.

 

Neredeyse 40 yıl geçmiş, o arada 12 Eylül olmuş, buldozer gibi geçmiş ülkenin üzerinden; bir sürü arkadaşımız, tanıdığımız savrulmuş sağa sola; sonra toparlanılmış, iş güç sahibi olunmuş, bazıları ile ilişki hiç kesilmeden sürmüş, bazıları ile sonradan tekrar bir araya gelinmiş ve şükürler olsun teknolojiye, bizim de herkes gibi çeşitli mail gruplarımız olmuş.

 

Benzer bir mail grubu da, üniversiteden. Türkiye’nin en yüksek puanlı ve en güzel manzaralı üniversitesi. Orada sol kökenli çok insan yok; ama eğitim ve aile yapıları benzer. Ve her iki gruptan da, ama özellikle de üniversiteden gelen mailler demokrasi adına,  bazen neredeyse ürkütücü!

 

Ailelerin hepsinin eğriyi doğruyu öğretmeye çalıştığına eminim ama bu demokrat olmaya yeter mi? Ya da aile içinde bir rol model olması? Peki ya o rol model yanlışsa? Esas sorun oradaysa?

 

İki arkadaşımı düşünüyorum; birinin babası kaymakam; öbürünün ki çok üst düzey bürokrat idi; üstelik o güne kadar gördüğüm en çok kitabı olan ve okuyan insan! Acaba rol modele duyulan hayranlık insanı farkında olmadan hep o rol modelin gölgesinde mi bırakıyor? Ne yaparsan yap, çocukluğunda kendinin ve çevrenin hayranlığını ve saygısını kazanan  “cumhuriyetçi, aydınlanmacı, elit ve elitist “   bürokratın etkisinden çıkamıyor musun?

 

Peki ya anti-model?

 

Çocuklarına düşkün emekli subay bir baba, ev kadını fedakâr bir anne; pek de özgürlük tanımayan ancak sıcak, sevginin hissedildiği ve fakat otoriter bir ortam.  Dürüstlük, doğruluk ve eğitim en önemli erdemler- özgürlükten pek bahseden yok, zaten özgürlük de yok! Çok sevmene rağmen, annen ve baban anti-model. Farklı düşünüyor, düşüncelerini cansiperane tartışıyor, hakların için, özgürlük alanını genişletmek için mücadele ediyorsun.. Habire, ailenin, senin iyiliğin için koyduklarını söyledikleri kuralları sorguluyorsun; değiştirmeye çalışıyorsun; derken okulun da, toplumun da, dünyanın da.  Giderek, var olan ve seni sarmalayan her şeyin sorgulanabileceğini ve değişebileceğini hissediyorsun; tabii kendin de değişiyorsun ve en azından kendine hesabını verdiğin bu değişimden memnun da kalıyorsun- bazıları bu duruma saçma sapan isimler taksa da!

 

Rol model mi daha etkili insanın demokrat şekillenmesinde, anti model mi? Peki başka neler? Sahi, biz niye böyle olduk?

Comments are closed.