Yarına kalacak olanlar, O’nun gibilerdir.

Erhan Hapae 13 April 2016
İMDAT KİP (İlke ya da Oportünizm)

 

Ben bir Bodrum tatilinde iken, Kafkas Kültür derneği genel kurulunda, yönetim kuruluna yıllar sonra tekrar seçilmiştim. Mümtaz; yarın hemen istifa etme sakın dedi, bir gör. Yönetim Kuruluna Ankara’dan gelmiş dört ODTÜ’lü de seçilmişti benimle beraber. İmdat Kip, Yusuf Taymaz, Hüsnü Altınışık, Mehmet Kanbek ve kuzenim Cavit Bage ile Maykop’ta daha sonra başarılı işler çıkaran Ersin. Yıl 1989.

 

İlk toplantıda anladığım şey, hepsi zeki ve hepsi birbirinden değerli ve aksi insanlardı. Cavit dışındakiler yeni tanıştığım insanlardı. Sürprizdi benim için. Hepsi dönüşçü idi, tek aykırı ben. Mümtaz’ı aradım, istifa etmedim dedim dün gece, rahat ol.

 

Bu ekiple bizim köhneleşmiş Bağlarbaşı derneğini, Türkiye kamuoyuna açmaya çalıştık. Murat Belge, Etyen Mahçupyan, Ali Bayramoğlu, Mehmet Altan, Mete Tuncay, Cengiz Çandar, Hasan Cemal, Çetin Öner vs. gibi ve hatta Özdemir Erdoğan gibi konuşabilen bir müzisyeni bile derneğe getirmiş sohbet ettirmiştik. En ilgi görenler; Hıncal Uluç ve Ediz Hun gibi ünlü ve Çerkes olanlardı, boş konuşsalar da. Entelektüeller 80-90, popüler olanlar 100-150 civarında izleyici topluyordu istatistiki olarak.

 

İki ay sonra Cavit Bage, dönüş hazırlıkları için istifa etti ve ben başkan seçildim. Yukarıda bahsettiğim isimlerden; Ben, Mehmet Kanbek ve Yusuf Taymaz  dışında herkes Çerkesya’ya dönüş yaptı.

 

Toplantılarımızın birinde İmdat; dönüş meselesini öyle güçlü bir şekilde savunmuştu ki, ‘’Çerkeslere Paris’i öneren’’ ben bile susmuş;’ İmdat, söyleyecek bir şey kalmadı artık, o zaman dön’ demişim. Ben unutmuştum, kendisi hatırlattı yıllar sonra.

 

Parlak birkaç yıl geçirdiğini sanıyorum orada. Türkiye’de bir finans kuruluşu genel müdürlüğünden, Nalçik’te küçük fırın işletmeciliğiyle soyunmuştu işe. Sonra diğer şeyler.

 

En iyi Nalçik esprilerini ondan dinledim. Özeleştiri içeren en kalite Kaberdey fıkraları yine ondan.

 

Zaten analitik düşünürdü de neden konuşmuyor diye merak ederdim. Yıllarca sustu. Sonra dayanamadı. Esprili akıcı diliyle Cherkessia’da yazmaya başladı. Yazdıkları Dönüşçülerin hoşuna gitmeyen şeylerdi.

 

(Cherkessia Net’te,  Prof. Sevda Alankuş’a alçakça hakaret edilince Erkan Hakaşe, İmdat ve Ben siteyi terkettik. Hangi yıl hatırlamıyorum)

 

Rusya’nın kusurlarından sanki dönenler sorumluymuşlar gibi alınganlık gösteriyorlardı. Kabahat niye onlarda olsun??

 

İmdat, ÖDTÜ’lü bir ekonomist.

 

Yeltsin’den itibaren (belki de Gorbaçov’un son dönemlerinden itibaren) Rusya’nın ekmek pişiremez duruma düşmesinden, Irak işgali sonrası petrolün 20 dolardan 140 dolara çıkışını, Yeltsin’in alkolik liberalizmini, Putin’in petrol fiyatlarının yükselişi ile birlikte dellenip dünyaya meydan okumaya başladığı yılları, Nalçik’in hemen yanı başında Çeçenya’da 200 bin kişinin öldürüldüğü korkunç kıyımı, bir milyon sürgünü seyretti. Sonra Kırım, sonra Ukrayna, sonra Suriye.

 

Hepsini matematiksel olarak gözlemledi. Diasporadan 500 kişinin döndüğü Kaberdey Balkar memleketinden, 50 bin kişinin orayı terk edip, çok uzaklara gidişinin şahidi oldu.

 

Gürcistan’ın Abhazya’yı Putin’e teslim etmek için neden 5 bin kişinin (kimine göre 22 bin) öldüğü savaşı anlamaya çalıştı. Tabi Abhazya’dan yana olarak., Hatta Kuzey Kafkasya elden gitti, belki Abhazya Bütün Çerkeslerin de vatanı olabilir mi, diye akla zarar düşünceleri sorgulayarak. Bunu diyen kimse var mı?

 

‘‘Bende, Gürcü işgaline karşı bağımsızlığı savundum o yıllar, (Komitede görevliydim).  Bu gün ise başka düşünüyorum. Abhazya, Gürcistan’ın çok önemli siyasi bir ortağı olabilirdi bu gün, Rusya’nın Kuzey Kıbrıs’ı olmak yerine.’’ Pardon.

 

Abhazya’nın, Rusya’nın ortağı olma ihtimali var mı?

 

Dönenler bu konulardan etkilenmişlerdir muhakkak ama hiç ses vermediler.  İmdat Kip dayanamadı ses verdi. Kendisine gösterilen tepkilerin aslı esası bu nedenledir.

 

İmdat Kip, bir dönüşçü nihayet-dönmüş kim ne diyebilir. Kendisiyle yüzleşiyor ki bu, saygıdeğer bir durumdur. Karşı dönüşçülerin buradan bir malzeme çıkarmaması gerekir. Bu fırsatçılık olur ve ayıp.(Oportünizm)

 

İmdat ‘oportünizme’ yatmadı hiçbir zaman, yazdığı-söylediği şeyler ‘ilke’ ile ilgilidir.

 

Biraz rahatsız olduğum şey, son bir iki yazısının seviyesi ile ilgili. Seviyeyi kendisine saldıranlarınkine düşürdü.  Bir bildiği vardır diye düşünüyorum yine de.

 

Çerkesya’da yaşayanlar İmdat Kip’e tahammül edemiyor anladık ta, Diaspora tahammül etsin bari.

 

Çünkü yarına kalacak olanlar, O’nun gibilerdir.

 

CARI.

Comments are closed.