Bu gün mesele Türkiye.

Dönüş ve Çerkesya’nın dertleri bir süre ertelenebilir.

Çünkü Çerkeslerin aslı esası Türkiye’de yaşıyor. Kralın ihtimamla davrandığı Ürdün Çerkeslerinin ya da savaşla can derdine düşmüş Suriyelilerin ve hemen hepsi okuma yazma diliyle, Çerkesçeyi diasporada en güzel konuşan İsraillilerin ve Kafkasya’da üç küçük özerk bölgeye ayrılmış Çerkeslerin yapabileceği pek bir şey yok. Şimdilik canlarını korusunlar yeter.

İşin aslı esası Türkiye’nin Çerkesleri. Daha kabiliyetli-daha zeki olduklarından değil, sadece daha çok olduklarından.

Dünden emin değilim ama bu gün Çerkeslerin korumaya alması gereken tek değerli demokratik mevzi Türkiye.

Keşke İsviçre olsaydı ama yok.

İsviçre’yi özellikle yazdım zira 1940’ların Avrupası da iyi bir yer değildi, hepiniz bilirsiniz. Bir orası biraz, kimse dokunamadı tuhaf bir şekilde???

Bölgemizin durumu 40’ların Avrupası gibi. Durumu ahmakça geçiştiremeyiz, geçiştirmeyelim.

Hiç olmasa içinde yaşadığımız bu ‘yarı demokrasiyi’ koruyalım derim ben. Çünkü bizimkilerin yaşadığı hiçbir yerde demokrasinin D’si yok. İsrail’i biraz ayırmak gerekir belki ama hepi topu 4000 kişi.

Xase’ye (meclis) ve xabze’ye (xase’nin yaptığı yasa) her gün övgüler düzen bizim Çerkes milletini; Demokrasiyi ciddiye almayacak bir güruh olarak düşünmek istemem, asla. Onların Kralı olmadı hiçbir zaman.

O zaman bu ‘yarı demokrasi’ ye az bir sahip çıkalım.

Kürt halkı, PKK’nın korumaya aldığı bütün mahalleleri terk ediyor bebeklerini kucaklarına alıp, bir-bir. 18 yaş altında, bine yakın Kürt gencini ölüme salan ve aslında Kürt halkının özgürlüğünden çok, Kandil’in mutlak iktidarının peşindeki silahlı kalkışma karşısında nasıl bir tavır alacağız biz Çerkesler?

SÖZCÜ gazetesi ya da PRAVDA ağzıyla konuşmasak mı biraz.

BAAS, ne Mısır’ı, ne Irak’ı nede Suriye halkını özgürleştirdi. Ekrem Harvani’nin düzenleyip, Cemal Abdül Nasır’ın uyguladığı yarı Marksist bir zihniyetti. Suriye’nin bağımsız olması; Hafız Esad’ın özgür olmasına yaradı sadece, halkın değil.

Bağımsız Suriye’nin çocukları Ege Denizinde boğuluyor her gün televizyonlarda, şimdi Tuna nehrine ulaşmış orada boğuluyorlar. Ülkeyi terk etmiş 8 milyon insanın sadece bir bölümü. Bizim muhaceret yıllarımızdakinin on misli Suriye’li yoksul halk, Balkanlarda heber oluyor.

Hafız’ın yerine Cemil Bayık iktidar olursa Kürt milletinin üstüne, ne olacağını siz düşünün.

Kadirov’dan sonra Çeçen’lere ne oldu?

Kürtlerin haklarını savunuyorsanız eğer, Putin ile Cemil Bayık’a bel bağlamayın derim ben.

Ne halkın nasıl geçindiğini düşünür onlar, nede özgürlük umurlarında.

OF’lunun dediği gibi; Az bi adam olsak ya yauv.

CARI.