Baldıran zehrine ihtiyaç var yine.

Erhan Hapae 03 February 2016
VER KURTULCU

 

Hendek savaşı bir şekilde püskürtüldükten sonra, hükümet çözüme yönelik bir şeyler yapacak öyle anlaşılıyor. İmar iskân meseleleri konusunda bazı ipuçları var. Sur, tarihi dokusuna uygun olarak (umarım) yeniden inşa edilecek, vatandaşın ve esnafın zararları karşılanacak vs. Davutoğlu böyle söylüyor.

 

Bu iktidar bu işleri yapar, Van depremi sonrası bir yıl içinde 25 bin civarında konut ve okul-hastane gibi diğer donatı binalarını yaptığına göre bu söylediklerini de yapar, benim kuşkum yok.

 

Tabi bunu, makul Kürtlere bir rüşvet olarak değerlendirecekler çıkacaktır, mesela MHP gibi.  Başbakan, Sur’u Dubrovnik veya Toledo gibi yapacağız deyince, Demirtaş bu iyi niyet girişiminden Franko diktasını çıkarıverdi. CHP ne çıkarır bilmiyorum.

 

Neyse, kim ne diyorsa artık. Bence paraya dayalı ne yapılabiliyorsa yapılsın geç bile kalındı.

 

Meselenin parayla çözülemeyecek yanı var ki o konuda sıkıntılar var.

 

Sayın Erdoğan bundan sonra ne terör örgütü, ne onun başı, nede örgütün legal partisi HDP muhatap alınmayacak diye dolaşıyor Şili’de, her yerde.

 

Kimle konuşulacak peki?

 

Kürt halkının %55 inin oyunu almış bir parti HDP, (iki sene önce öyle değildi) geri kalan %45’in herhangi bir örgütü-temsilcisi yok. Kimle? AKP’li Kürtlerle mi?

 

Artık Kürt halkını (yani örgütsüz Kürtleri) muhatap alıyorum demek kimseyi muhatap almamak anlamına gelir ki bir yanıyla aldatmacadır, diğer yanıyla ise bundan bir sonuç çıkar mı, hiç emin değilim.

 

Baldıran zehrine ihtiyaç var yine.

 

Öcalan ne düşünüyor, kendisini artık dinlemeyen Kandil hakkında ya da Kandile esir düşmüş HDP hakkında bilemiyoruz ama uzunca bir zamandır sürecin dışında kaldı elde olmayan nedenlerle. Bundan sonra bir rolü olur mu bilemiyorum ama Figen Yüksekdağ’dan daha işe yarar diye düşünüyorum hiç olmasa.

 

AKP ye iktidar olarak her türlü görev düşer elbette ama bu gün en yeni esaslı görevi, HDP yi Kandil’den koparıp meşru siyaset zeminine çekmek, konuşulacak zeminde tutmaktır. Zor bir iş elbette biliyorum ama bunu Mithat Sancar’dan ya da Mir Dengi Mehmet Fırat’tan beklemek hayal(miş).

 

Bu meselenin konuşulacağı en önemli muhatap yine de o. Bütün kusurlarına rağmen. Kürtlerin bu oranda oyunu almasaydı belki birinci muhatap olmazdı ama yine muhataplardan biri olurdu.

 

Ve masa kurulabilirse eğer, her şey konuşulabilsin ve varsın bizden gizli olsun.

 

Ayrılmakta dâhil.

 

CARI.

Comments are closed.