Duvar yıkılınca bir şey sanmışız.

Erhan Hapae 17 January 2016
DÖNENLER İÇİN

 

92 kışıydı sanırım, henüz birkaç aile ve belki birkaç bekâr ulaşmıştı Maykop’a.

 

Yaşam biçimini hiç bilmedikleri, ne gibi zorluklarla karışılacaklarını pek kestiremedikleri, yoklukların ve kuyrukların sürdüğü, buna karşın iki bin dolara bir daire, bin dolara bir Volga yada Jiguli alabileceğin kar altındaki şehre, yaklaşık 7 saatlik bir uçak yolculuğundan sonra ulaşmıştık Nefın’le. Soçi’ye gümrükleme için inip, sonra Maykop’a uçmuştuk ama uçak 28 kişilik bir midibüs büyüklüğünde idi ve azami sürati ise 300 km.

 

Erdem, Uçağın da dâhil bütün ışıkları söndürülmüş havaalanında, uçağın dibine arabasıyla girmiş ‘Erhan abi neredesin’ diye bağırıyordu buzun üstünde. O gece ilk defa tanıştığım Antalyalı Ali’nin evine götürdü beni, Allah rahmet eylesin. Bütün küçük cemaat oradaydı bizim, İnal da dâhil.

 

Uzun sakallarıyla Ürdün’den ulaşmış Türkçe konuşan birisi, ben daha odaya girer girmez ‘dönecekseniz dönün, yoksa Türkler zaten sürecek sizi’ demişti yüzüme karşı. O gün için pekte haksız sayılmazdı belki, Mehmet Ağar Adalet Bakanı falandı zira. Nihat Berzeg’miş meğer. Epey bir nasihat dinledim sessizce.

 

Mutlu muydular tam bilemiyorum ama umutluydular.

 

Başkan Carım, diasporadan 150 yıl sonra yurtlarına dönmüş olan bir avuç dönüşçüye olağanüstü ihtimam gösteriyordu. İki günde pasaport vermek gibi ve daha elinden ne gelirse. Suriyeli ve Türkiyeli Çerkesler vardı ilk zaman ve çok çoook daha sonra Kosovalı Adıgeler’de karışacaktı aralarına.

 

Türkiye’de çok iyi eğitim almış, burada kalsa istikbali parlak arkadaşlarımızda vardı aralarında. Jane, Hatam, Yediç, Kip ve Hüsnü gibi. Tıp, ODTÜ, Siyasal vesaire.

 

Onlar, çok daha mütevazı hayatlara razıydılar, idealleri uğruna.

 

Başaranlar oldu Khuade gibi, Ersin gibi, Bereko gibi. Gerçi bu son ikili Cartagena’ ya da gitseler başarırlardı gibi gelir bana hep.

 

Çeyrek asır oldu nereden baksan.

 

Abhazya savaşını, Çeçenya katliamını ve sonu gelmez Rusya krizlerini yaşadılar bir bir.

 

Gıkları çıkmadı.

 

Gorbaçov açığa düştü, Yeltsin öldü, Putin’le baş başa kaldılar. Abhazya baya bir bağımsız oldu, Türkiye’ye yaptırım uyguluyor.

 

Birde Tayyip uçağı vurup düşürünce, sıkıntıya kaldılar.

 

Ne yaparız bilmiyorum, gelen haberlere göre bizimkileri didikleyip duruyorlar. Rusya’nın bir kamuoyu olsa ona sesleniriz belki ama öyle bir şey yok. Entelektüeli de yok.

 

Nihat Berzeg haklı çıksaydı keşke ama öyle olmadı. Bizi kovmadılar.

 

Bizi kovmadıkları gibi, iki buçuk milyon Suriyeli göçmeni de aldılar içeri, kırk bini Çerkes. Üç- Beş yüz Çerkes dönüşçüyle başı dertte olan Rusya’ya inat.

 

‘Altın tepside’ sunulmamış biz Çerkeslere demek bu.

 

Duvar yıkılınca bir şey sanmışız.

 

CARI.

Comments are closed.