Madem tüfekler konuşacak, e konuşturalım o zaman dedin, tamam o öyle yürüsün.

Erhan Hapae 02 August 2015
DAVUTOĞLU’na GELİNCE

 

Sayın Demirtaş’ı sıkıştırmaya çalışma, onun yapabileceği bir şey yok. Lüzumsuz gevezeliklerine, içi boş suçlamalarına kulak tıka. Meşruiyetini halktan değil PKK dan alıyor, Kandil arkasından çekilirse bir gün yerinde duramaz.

 

Onu ikide bir eleştirerek ne geçecek eline? Siyaset yaptığı yok onun. O bir şaşkın sözcü, ikide bir fırça yiyor Kandil’den. Kendi konumunu iyi bildiği için senide o konuma düşürmek istiyor; Saray Gladyosu falan, geç.

 

O zaman iki muhatabın kalıyor geriye. Biri Kandil, diğeri direk Kürt Halkı.

 

Kandil’i muhatap kabul etmişsin belli, silahsa bende daha fazla var deyiverdin. Eski danışıklı hileli savaş gibi bir durumda yok ortada, sanki daha harbi. Madem tüfekler konuşacak, e konuşturalım o zaman dedin, tamam o öyle yürüsün.

 

İkinci muhatabın çok daha önemli; Kürt halkı.

 

Onlar ne istiyor?

 

Galiba kala kala anadilde eğitim ve özerklik kaldı. Bağımsızlık istiyorlar mı bu kötü coğrafyada pek emin değilim. İstiyorlarsa onu başka bir paragrafta konuşalım.

 

Anadilde eğitim ve Özerklik konusunda bir düşüncen var mı? Anayasal engel var o konuda filan demeden, gerçek niyetini açıklayabilsen? Madem harbisin.

 

Çok riskli biliyorum, kendi partinde bile en çok alkışı hamaset yaptığında alıyorsun (ki sana yakışmıyor), MHP açıktan, CHP gizliden nasıl saldıracak sana, onu da biliyorum ama Kürtlerin oyunu geri almak dışında başka bir çarende yok. MHP ve CHP den sana herhangi bir oy geleceğini sanmıyorum. Kaldın yine Kürtlere.

 

Onları ikna etmenin yolu, ikide bir Demirtaş’a çatmak değil, önemsiz o. Esas mesele Kürtlerin gerçek derdini çözmek. Bu da, bu iki konudan geçiyor. Anadilde eğitim ve Özerklik.

 

Kandil, kendi yönettiği bağımsız bir Kürdistan isteyebilir. Astığı astık kestiği kestik, yoksul bir diktatörlük. Tanrı, Anadolu Kürtlerini Kandil’in şerrinden korusun derim ben, Kadirov’un Çeçenistan’ı gibi. Üstelik onun arkasında Putin, önünde para var. Bunlarda parada yok. Yani Afganistan.

 

Sıradan Kürt halkı böyle bir eziyeti ve sefaleti niye istesin? İstanbul’dan, Bodrum’dan niye vazgeçsin?

 

Öyleyse artık, evelemeden bu iki konuda bütün o eski önyargıları bir kenara bırakıp, ne düşündüğünüzü Kürt halkına anlatabilir misiniz, açık seçik? Bu riski almanın zamanı gelmiştir artık.

 

Birde Faruk Çelik’i Alevilerin üzerine sürmekten vazgeçsen, hani Erdoğan’a bu gün bir şey diyemeyeceğini anlıyorum da!

 

CARI.

Comments are closed.