O da bir esir, Sosyalizmin ve Çerkes problemlerinin esiri.

Erhan Hapae 12 April 2014
YAŞAR GÜVEN

 

Bağlarbaşı derneğine en çok emek verenlerin başında gelir ve müdavimlik konusunda gelmiş geçmiş en disiplinli ve en kıdemlimizdir.

 

Verdiği emek gösterişli türden değildi hiç bir zaman. İnsanları dinleme sabrı, söz verilmeden hiç söze girmeyişi bir yana, söz aldığında cebinden çıkardığı notlarına bakıp çalışılmış-düşünülmüş ve süreye çok saygılı söylerdi, söyleyeceklerini. Bizim Çerkesler dünyasında sık rastlanılan sosyal gevezelik tuzağına hiç düşmeden, gençleri kahredici bir sabırla ve saygıyla dinler, zerre nasihat etmezdi. Şimdi de öyledir herhalde.

 

78 kuşağı sol bir siyaset içinde yer aldı çoğumuz gibi. Aynı gurubun içindeydik. Biz kendimize ‘yurtsever ‘ derdik, diğerleri bize Mao’cu. Yaşar Güven hala Mao’cu mu bilemiyorum ama sosyalist ütopyadan vazgeçmedi hiçbir zaman. Bu vazgeçmez tutumu, bizim Çerkes ihtiyarlar için bir problemdi. Onun meşru, seçilebilir ve güvenilebilir kılınmasını engelledi uzun süre. Oysa bir Çerkes olarak, ondan daha güvenilecek adam nerde var.

 

Sonunda herkes anladı ki ondan bir zarar gelmez kimseye. Hele biz Çerkeslere.

 

8 yıldan beri çıkardığı Jıneps gazetesi saygınlığını bizzat kendi şahsından alıyor. Düzenli olarak bu kadar yıl ve sayı çıkmış bir yayın organı açık ara yok. Bu uğurda harcadığı para yüz bin doların çok üzerindedir. Gıkı çıkmaz. Öyle parası olduğundan falan değil.

 

Öte yandan sol muhalif gösteri ve yürüyüşlerinin, 1mayısların, copların, gazların meftunudur. Hrant Dink ve benzeri toplumsal itiraz kalabalıklarının içindedir hep. Alır Jıneps bayraklarını gider. Bunlara sadece bir sosyalist olarak değil aynı zamanda bir Çerkes olarak katılır. Sol camiada ve diğer azınlıkların içinde itibarı vardır.

 

Türkiye halkının ve Çerkeslerin mutluluğunu sosyalizmde arar. Bu onun bakış açısı.

 

Onunla konuşup tartışamayacağın pek bir şey yok. Yanında rahat ettiğin biridir. Ne Ortodoks solculara benzer ne Kemalist dogmacılara. Nede umudunu yitirmiş dönüşçülere bizim. Onun için, kırk yıldan beri Çerkesler nerede toplanır da olumlu bir adım atmaya kalkarsa o oradadır. Demokratik diye başlayan ve Çerkeslerle süren her tür platformun ya bizzat kurucusudur ya da çağrılı üyesi. Ekip çalışmasını beceren nadir kişilerden biridir, bozan başkası olur.

 

Bütün bunlar yetmiyormuş gibi gidip dans guruplarında oynar bide ve bu genç yaşta gösterilere filan çıkar Caddebostan da.

 

Bütün bu özellikleri onu merkez yapmıştır. Kendisi farkında olmasa ve öyle bir şeyi hiç istemese dahi çoğu şey onun etrafında döner. Bir gün sıkılır da ben yokum derse, yıkılıp dökülecek çok oluşum var.

 

O da bir esir, Sosyalizmin ve Çerkes problemlerinin esiri. Haz aldığını sanıyorum bu esaretinden, bir şikâyeti yok.

 

İşte böyle, güzel gülen kibar adam.

 

CARI

Yorumlar (3)
  1. Remzi Yıldırım on said:

    Teşekkür Erhan dostum. Bir kişi ancak bu kadar güzel anlatılanilirdi. Yaşar kardeşimi anlatırken o kadar gerçekçi ifadeler kullandın ki eksikleri var ama fazlası asla yok. Toplumuzda Yaşar’ların sayısı arttığında belki dünyayı ve çevremizde olup bitenleri algılamamız daha sağlıklı ve kolay olacaktır. Eline sağlık Erhan. Remzi Yıldırım

    • FUAT AYDEMIR on said:

      Bence de dolambacli yollara girmeden kisa bir biyografi olmus..Yasar i ve Erhan Abiyi taniyanlara aslinda surprizi olmayan bir yazi…

  2. Nart can on said:

    “O da bir esir, Sosyalizmin ve Çerkes problemlerinin esiri” üst başlığını “Haz aldığını saniyorum bu esaretinden bir şikayeti yok.” satırını da eklemek gerekiyor. Çünkü bir ideolojinin veya problemin esiri olmak olumlu bir intiba bırakmıyor. Devam eden satır, Erhan in Yaşar ile ilgili bu güzel yazısına, değer katıyor.