Sosyalizmde demokrasi olmaz - eşyanın tabiatına aykırı. Orada kolektivizm vardır ve kolektif düzeni ancak mutlak bir otorite yönetir. Bireyin önemi yoktur, önemli olan toplumdur. Güzel laftır bu ama bireyin fikir üretme ve söz söyleme özgürlüğü yoktur.

Erhan Hapae 19 October 2013
AMERİKA NE KADAR KATİL

 

Sırtından krallık – imparatorluk gibi totaliter bagajları atıp enginleri fethetme ruhuyla karşı kıyıya ulaşan göçmenlerin kurduğu Amerikan devlet biçiminin, insanlık için önemli bir deneyim olduğunu söyleyince, Yaşar Güven Amerika’ nın cinayetlerini yazdı bir bir, bir sol derginin kayıtlarından direkt alıntılar yaparak.

 

20.000 milyon Kızılderili’ yi imha ettiğini söyleyince gerçekten böyle bir durum var mı diye sordum kendi kendime ve herkesin yaptığı gibi bende internette dolaştım biraz. Yaşar insaflıymış, işi yirmi milyonda bırakmış; yetmiş milyon diyende var iki yüz milyona vardıran da. Sadece bir amatör tarihçi William M. Osborn, isimleri ve ölümleri tek tek saydığı 65 operasyondan bahsediyor ve öldürülen Kızılderili sayısını 7193 olarak veriyor. Bu bana da az geldi ama bulabildiğim detaylı tek kayıt bu. Burada birde ölümler karşılıklı, bir o kadarda beyaz ölüyor.

 

Ayrıca konuştuğumuz şey büyük devletlerin ne kadar insan öldürdüğünü yarıştırmak değil herhalde. ‘Savcıyı – valiyi – Şerifi halk seçerse Kızılderililer öldürülüyor anlamına geliyor’ denmiyordur umarım.

 

Batının farkı; o da bu insanlık suçlarını işlemiştir evet ama bu kusurları yine onların kayıtlarından – romanlarından – filmlerinden öğreniyor olmamız. Bunu bizzat Amerikan vatandaşlarından öğrenmek kamuoyunu etkiliyor. Amerikan kamuoyu ise insanlık için umut – ya da umutsuzluk. Bakınız Vietnam’ dan çekiliş. Rus kamuoyunun üç kuruş değeri yok insanlık için – zaten kendisi yok.

 

Demokrasi meselesine geri dönersek;

 

Batıda yaşayan küçük bir azınlık dışında, biz Çerkesler demokrasi kavramının yabancısıyız. Yaşadığımız yerlere bakın; Türkiye – Suriye – Ürdün ve Rusya.

 

Çanak Türkiye’ de çatlıyor biraz. Çanağı çatlatanlar ise Kürtlerle Dindarlar, bu güne kadar kayda değer bir dahlimiz yok. Durum Türkiye entelektüelleri için bile yeni, biz Çerkesler için ise yepyeni.

 

Eski Türkiye’ nin Demokratları tökezlediler fena bir şekilde. Daha dün övgüler düzdüğüm Hasan Cemal – Murat Belge ve uzaktan umut bağladığım Ömer Laçiner’ de ‘devrimci şiddet’ cephesinde düştü.

 

E o zaman, biz Çerkesler arasındaki bu cılız birikimle demokrasi meselesini tartışmak kolay bir şey değil. Yalnız Guşıps’ ın şansı, bu iç tartışmayı derinlikli olmasa bile becerecek ve yüz yüze bakmaya devam edebilecek bir kadroya sahip olması. Buna değer verdiğimi söylemek isterim.

 

Sosyalizm iyidir – kötüdür tartışması değildir bu. Sosyalizmde demokrasi olmaz – eşyanın tabiatına aykırı. Orada kolektivizm vardır ve kolektif düzeni ancak mutlak bir otorite yönetir. Bireyin önemi yoktur, önemli olan toplumdur. Güzel laftır bu ama bireyin fikir üretme ve söz söyleme özgürlüğü yoktur.

 

Toplum tek patronludur, iş seçme özgürlüğü de yoktur. İşsiz kalanın gideceği yer ise bellidir. Sibirya.

 

Onun için sosyalistlerin demokrasiden bahsetmelerini takiyye buluyorum az biraz. Ya sosyalist değiller ya da demokrat.

 

Söylemek istediğim bu.

 

CARI.

Comments are closed.