Karşınızdaki uslanmaz seri bir katilde olsa size ateş etmiyorsa onu öldüremezsiniz. Kalmış ki ölenlerin elinde silah yok. Kışkırtıcıların hiç mi suçu yok gibi olayın vahametini ucuzlatan gerekçeleri ret ediyorum.

Erhan Hapae 11 July 2013
DEVLET ŞİDDETİ

 

Şiddet ve silah kullanma tekeli sadece devlette. Bu demokrasilerde bile böyle maalesef, diğerlerini hiç saymıyorum.

 

2005 Fransız isyanında, yoksul – işsiz ve aşağılanan göçmen çocukları 10.000 otomobili yakmış, 233 kamu – 74 özel binayı ateşe vermiş, 150 güvenlik görevlisini yaralamıştı. Olay, polisten kaçan 17 yaşlarında iki göçmen çocuğun bir elektrik trafosuna sığınıp ölmeleri nedeniyle çıkmış ve 20 gün boyunca Fransa ateşe verilmişti.

 

Zamanın içişleri bakanı Sarkozy ayak takımı demişti onlar için tıpkı Sayın Erdoğan’ ın çapulcu demesi gibi. Ertuğrul Özkök ‘Ayak takımına Ayaktakımı diyebilmek’ başlıklı yazısında Sarkozy’ yi epey bir takdir etmişti o zaman. (17 Kasım 2006 Hürriyet).

 

Bu isyana karşı o devlette şiddet kullanmış yüzlerce kişiyi gözaltına almış olayı sert bir şekilde bastırmıştı ama arada bir fark; göstericilerden ölen olmamıştı. (ya da ben öğrenemedim).

 

Bu bir tesadüf olabilir. Ama böyle tesadüfler iyidir.

 

Gezi Parkıyla başlayan isyan Fransa’ daki aşağılananların değil, tersine beyaz Türklerin isyanıydı ama sokaktaki tahribat benzer oldu. Sayın Erdoğan bu isyanı kendine karşı kurulmuş bir kumpas olarak değerlendirdi ve mücadele biçimini ona göre şekillendirdi. Olaylara müdahale eden polisin Fransız polisinden önemli farkı şu oldu; biri polis beş genç öldü.

 

Bu büyük bir acı.

 

Karşınızdaki uslanmaz seri bir katilde olsa size ateş etmiyorsa onu öldüremezsiniz. Kalmış ki ölenlerin elinde silah yok. Kışkırtıcıların hiç mi suçu yok gibi olayın vahametini ucuzlatan gerekçeleri ret ediyorum.

 

Vur emri verdiniz mi Sayın Başbakan?

 

Vermedinizse eğer size düşen; sorumluları bulup çıkarmak yargıya teslim etmek hem de süratle. Kendinize yapılan komployu hemen tespit edebildiğinize göre suçluları da hemen tespit edebilirsiniz gibi geliyor bana.

 

Diyelim ki Taksim Platformu baştan aşağı yanlış, her şeyi yalan, inandıkları her şey saçma, her gösterileri provokasyon. İyi de siz devletsiniz onlar çapulcu sizin deyiminizle, ceberut bir devlet gibi davranmayın, davranamazsınız. Olaylara müdahale şeklini yumuşatın biraz.

 

Ölümler olmasın, yazık.

 

Taksim unutulur, o ölenleri hatırlayan bile kalmaz bir iki aya diye düşünmezsiniz umarım, öyle de düşünmeyin.

 

Herkes unutur da analar unutmaz, ben sana söyleyim.

 

CARI.

 

Comments are closed.