Düzce Maykop’tan zengin ve muhtemelen daha özgür.

Erhan Hapae 25 February 2013
DÖNÜŞ NEDEN OLAMIYOR

Sonunda söyleyeceğimi baştan söyleyeyim.

 

Çerkesya, eğer Bavyera’da yer alsaydı mesela, son 24 yılda, kimsenin yakınmasına gerek kalmadan, şiirler şarkılar söyleyip ağıtlar yakmadan ve üzerine siyaset kurmaya ihtiyaç duymadan milyonu aşan bir dönüş gerçekleşmiş olurdu anayurda.

 

İki nedeni var bunun. Bavyera’da özgürlüklerin seviyesi çok yüksek bir, zengin ve zenginlik üretmeye devam ediyor iki. İnsanın ezel-ebet istediği temel iki şey var orada; Özgürlük ve Zenginlik.  Üstelik anayurdun. Bu üç şey bir aradaysa eğer, daha ne olsun?

 

Ermenistan bağımsız olalı beri diasporadan yaklaşık 4.000 Ermeni dönmüş ana yurduna. Ermeni Miras partisi lideri Raffi Hovhannisyan, son beş yılda 200 bin kişinin yurdu terk ettiğini iddia ediyor. Son 24 yılda ne kadar insan terk etti, onu da siz tahmin edin artık.

 

Rusya’da da benzer bir durum var. Nüfusun yüzde yirmisi ülkeyi terk edip batıya yerleşmek istiyor. Sadece geçtiğimiz yıl Green Card’a başvuran kişi sayısı 170 bin. (Erkan Hak’aşe bu konuda araştırmalar yapıyor, yakında istatistikleri, sebebleri ile birlikte açıklar).

 

İsrail de aynı sıkıntıların içinde. Çocukları askerlik yaşına yaklaşan ailelerden oluşan bir milyon İsrailli her an dışarda yaşıyor ve dışarda alternatif bir hayat kurma peşinde.

 

Bu gün bilmiyorum ama bundan yirmi sene öncesine kadar, batıda kabul göreceğini bilse insanlar, Türkiye nüfusunun yarısı boşalırdı.

 

Peki, bu neden böyle?

 

 

Yukardaki resim dünya özgürlük haritası. Kırmızılar diktatörlük, sarılar yarı özgür, maviler ise özgür. Son yüzyıldır insanlar kırmızı ve sarıdan maviye doğru göç ediyor. Nazım Hikmet gibi istisnaları saymazsak eğer bu genel olarak böyle.

 

Çerkesya’nın bahtsızlıklarından biride kırmızı coğrafyada yer alması.

 

İnsanlar paranın olduğu ama özgürlüğün olmadığı yerlere de gidiyorlar elbet ama geçici bir süre. Parasını alır almaz koşup geri geliyor ülkesine. Yerleşip orada hayat kurmaya çalışanların sayısı çok ama çok az. (Suudi Arabistan-Libya gibi). Diğer yandan özgürlükte tek başına yeterli cazibeyi sağlamıyor. Hindistan veya Moğolistan’a göçeceğim diyen bir insana rastlamadım henüz. İkisi bir arada olacak.

 

Özgürlüğün ve zenginliğin olduğu yerlere gidip yerleşenler geri dönmeyi pek akıllarından geçirmiyor. Mesela Almanya, göçmen Türklere teşvikler ve nakit paralar vadetti ülkelerine geri dönmeleri için ama pek ırgalayan olmadı. Üstelik kendi kültürü olmadığı halde.

 

Çerkesya’ya gelince hem yoksul hem de özgürlükler meselesi çok sıkıntılı bu gün.

 

1975 yılında Türkiye çok yoksuldu ve özgürlüklerden bahsetmek te zordu biraz. Nüfus başına düşen gelir bin doların altında ve Talat Aydemir’inki de dâhil üçüncü darbesini yaşamış durumdaydı. İşsizlik-sağlık-eğitim ve konut problemi had safhadaydı ve özetle yoksullukla boğuşuyordu. Özgürlükten bahsetmek ise zor.

 

Rusya ise farklıydı. Özgürlükler çok sınırlıydı ama milli özgürlükler kurumlaşmış olarak vardı. Üstelik görece olarak zengindi. Eğitim-sağlık-konut devlet tarafından karşılanıyordu, işsiz kimse yoktu. Dil ve kültür canlandırılmış ve ayakta duruyordu. Anlatılanlar buydu, üstelik te anayurdumuz.

 

Dönüş düşüncesi böyle bir iklimde yeşerdi. Yoksul-asimilasyoncu bir diktatörlükten (Türkiye), zengin ve kültürel özgürlüklerin yer aldığı bir diğer diktatörlüğe (Rusya) dönüş olabilir görünüyordu. Hesap kitap böyleydi ve dönüş, en azından antikomünist olmayanlar için cazipti.

 

Cazipti cazip olmasına ama iki ayrı düşman kutuptaydık o zaman ve irade başka yerdeydi. Çerkeslerin kendi iradelerinin zerre bir önemi yoktu. Kendi iradesi olsa o yıllar, farklı olabilirdi belki.

 

Bu gün durumlar aynı değil. Düzce Maykop’tan zengin ve muhtemelen daha özgür.

 

Çerkesyanın potansiyel bir zenginliği var diye düşünenlerdenim ben. İyi bir coğrafyası var. Enerji ve gıda sıkıntısı çekmez, ormanları muhteşemdir. Muhtemelen doğal kaynakları da var, yani zenginleşme ihtimali var. Orada sorun özgürlükler meselesidir.

 

Bu ise yine Çerkeslerin iradesi dışında. Çerkesyanın özgürleşmesi; Rusya oradan çekip gitmeyeceğine göre yine Rusya’nın özgürleşmesine bağlı.

 

Yani, yukarıdaki haritada Rusya’nın kırmızı renginden kurtulması ve hatta sarı yetmez mavileşmesi gerekiyor. Dönüş yolu ancak o zaman açılır kitlesel olarak. Yoksa bu debelenme, son 24 yılda gördüğümüz gibi pek bir işe yaramıyor.

 

CARI.

Yorumlar (9)
  1. Jabagh on said:

    Rusya mavi renge dönsede Çerkezlerin bu tarafa geleceğini sanmıyorum.Çünkü uykudan uyanan da Ucağa en son binende ve en son inende Çerkezler dir. Mavi renge Rusya dönerse Merak etmeyin siz buraya gelmeye kalktığınızda Ermenilerden, Özbek, taciklilerden, Vietnamlı ve daha bir çok milletten dolayı size burada yer kalmayacaktır. Saygılarımla

  2. tleps on said:

    Yazıyı yeniden okursanız eğer, biz oraya gelmeden neden Ermenilerin Özbeklerin Taciklilerin, Vietnamlılardan bize yer kalmayacağını anlarsınız diye düşünüyorum.

    Çerkeslerin bu sözü geçenlerden önce neden gelmeyeceğini anlamak içinse yazıyı yeniden okumanızda fayda var.

  3. Nart on said:

    Kafkasya bağımsız olmadan Rusya mavi falan olmaz. Şu basit denklemi çözmeden kimse siyasetten anlıyorum diye çıkmasın ortaya.

  4. Bülent Atcı on said:

    Çerkesler tamda bahsettiğiniz olumsuzluklardan dolayı dönmelidir.Dönmeli ki kızıl maviye ekonomide artıya geçmesinde önemli faktör olmalı çerkesler dönmeden de elbette bu istenirse olabilir o zamanda çerkeslere gerek kalmayacaktır.Tıpkı bu gün İsviçre,Almanya gibi gelişmiş ülkelere turist olarak girmenin bile zor olduğu gibi bir durumla karşılaşacağıda kesindir.Çerkesya çerkesler için sırf saydığınız sebeplerden değil o toprakların sahipleri olduğu için dönmeli ve gereken bedeli de ödemelidir.

  5. Fırat Kara on said:

    Çerkes’e “Çerkez” diyen kişilerde bariz bir şekilde art niyet aramaya başladım artık. Turnusol gibi. Devamını okumana bile gerek yok. Arkasından saçma salak bir şeyin geleceği bariz ortada.

  6. Kanoko Kanşav on said:

    Tespit başka temenni bambaşka birşey. Erhan Hapae “dönüş karşıtı” yada “yandaşı” olduğunu ifade etmiyor dikkat edelim. Dünyada 100 yıllık nüfus hareketi böyle diyor, tespit bu. Bu tespiti beğenmeyebilirsiniz fakat siyaset yapıyorum ve bir “gelecek kurgum” var iddiasındaysanız, dünyanın yüz yıllık nüfus hareketleri trendi böyleyken nasıl kitlesel dönüş olacak onu da açıklamak zorundasınız. Buna “siyaset” diyoruz.
    İşi gücü birakıp-anti siyaset kovalayan, siyaseti insansızlaştıran, bir siyaset olduğunu sanmakla birlikte en masumane tespitle “hayal tacirliğinin” ötesinde edecek tek kelamı olmayanlar tabi bunun muhatabı. Ona buna “reçeten nedir” diye parmak sallamak siyaset değil. Tespit bu. Bu tespite rağmen dönüş nasıl olacak onun peşine düşüp, “proje” ortaya koymaktır siyaset.
    Maviye doğru ise nüfus hareketi, RF nasıl mavileşir ona bakmak siyaset.
    Buna demokrasi mücadelesi diyoruz.
    Bunu diyenlere de “hariçten gazel okuyanlar” diyor aynı aklı evvel ekip. Bu iyisi, bir de “amerikancı” diyen kafasızlar var.
    Hayırlısı…

    • ekrem gulbet on said:

      helal olsun karde$im

  7. fahri huvaj on said:

    Sevgili Erhan, doğru şeyler söylüyor tabii ama biraz eksik, biraz da yanlışları var belki.
    Bence en büyük eksikliği, bu tespit ve değerlendirmelerin doğal nüfus hareketlerine ilişkin olduğunu belirtmemesi. Evet, insanlar hiçbir başka etken olmasa, yalnızca özgürlük ve zenginlik için bu şekilde kırmızıdan maviye doğru hareket ederler. Bu tespit ve değerlendirmeler hem yeni değildir, en azından 70-80 yıl öncesinden beri bilinen tespit ve değerlendirmelerdir hem de doğal nüfus hareketlerini açıklar. Politik, ideolojik nüfus hareketlerini (mesela Bavyera’dan Filistin’e Yahudi göçlerini) açıklamaz.
    “Çerkesya, eğer Bavyera’da olsaydı … Son 24 yılda … milyonu aşan bir dönüş gerçekleşmiş” olmazdı, olamazdı bana göre. Hem yine o kadar Çerkes anayurduna dönmeyi kendiliğinden düşünmezdi, düşünemezdi hem de düşünse bile Bavyera olan bir Çerkesya’ya hâkim olanlar o kadar insanın dönüşüne kolayca izin vermezdi. Belki Çerkesya Bavyera olursa yine izin vermez. Nitekim şu andaki haliyle bile dönüşe ne kadar izin verdiği ortada. Bu izni genişletmek için çaba göstermesi gerekenlerin sayısı ve çabaları da. Anayurda dönüş için izin gerekiyorsa, o izni elde edebilmeyi de içeren politik, diplomatik, demokratik bir mücadele gerekir.
    Çerkeslerin Çerkesya’ya dönüşüne ne zaman izin verilebilir?
    Her şeyden önce Çerkesya’nın sahipleri gerçekten ve samimi bir biçimde burayı (Bavyera olmadan önce) vatan olarak benimseyip sahiplenirlerse, izin verilmese bile biz bir yolunu bulup tarihsel vatanımıza mutlaka dönmeli, sahiplenmeliyiz inancında samimi olurlarsa, Çerkesya’nın kendiliğinden Bavyera olmasını beklemek yerine, Çerkesya’yı Bavyera yapmak için inandırıcı, somut projeler ortaya koyabilirlerse, yalnızca mevcut zenginliği paylaşmak için değil, bu zenginliği arttırmak için oraya bilgi, teknoloji, deneyim, sermaye… götürerek dönmek istediklerini inandırıcı biçimde ortaya koyabilirlerse, kısaca, vatanı hak ederlerse ve elbette çağımızın gerçeklerine ve değerlerine göre düşmanca duygularla değil, barış içinde bir arada yaşama bilinç ve iradesiyle dönmek isterlerse… Zira hiçbir devlet, hiçbir katkıda bulunmaksızın yalnızca mevcut zenginliğe ortak olmak üzere gelmek isteyenleri, hele her vesileyle kendisine küfreden, sövüp sayan, elinden gelse bir kaşık suda boğmak istediğini söyleyen birilerini ülkesine kabul edip başına dert almak istemez her halde.

    • Kanoko Kanşav on said:

      Fahri abi Selamlar;
      Doğal nüfus hareketlerinden kastınızın savaş,sürgün,ağır insan hakları ihlali vs. herhangi bir dış tazyik yok iken oluşan nüfus hareketi olduğunu sanıyorum fakat değerlendirmenize katılmıyorum. Zira bahse konu harita sadece sizin tabirinizle “doğal nüfus hareketlerini” ile değil, “doğal olmayan” nüfus hareketleriyle de örtüşen bir harita. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliğinin yer yıl yayınladığı haritaları ve istatistikleri inceleme fırsatı bulmadınızsa incelemenizi öneririm. Aynı haritaya uygun bir hareket olduğunu göreceksiniz.
      İsrail-Filistin meselesi derseniz; ben de derim ki bahse konu bölgeye nüfus hareketinin gerçekleştiği dönemde bu bölge SSCB-Doğu avrupa bölgesinden daha “mavi” olduğundan nüfus hareketi olmuştur.Ancak devam eden dönemlerin grafiklerine bakarsanız aynı nüfus hareketinin geriye yada batı avrupa-abd bölgesine doğru olduğunu kolaylıkla görebilirsiniz. Üstelik gerek İsrail gerekse de Ermenistan milyonlu büyüklükte dış göç veren bölgeler.
      Saygılar