Kürtler bir milyon diyorsa da 200 bin insan varmış o gün Diyarbakır cenaze karşılamasında. Görüntüler de doğruluyor bunu. Bizim Çerkeslerin ortalama 300 kişiyle yaptıkları eylemleri düşününce bunun ne anlama geldiğini anlayabiliriz belki.

Erhan Hapae 21 January 2013
PARİSTE VURULMUŞ ÜÇ KADIN

Almanya’dan tesadüfen trenle gelip, sırf Kuzey istasyonuna yakın olduğu için uğramış Paris’teki büroya. Diyarbakır cezaevi müdürü Yüzbaşı Esat Oktay’ın yüzüne tükürebildiği için efsane olmuş, nişanlısı Apo tarafından infaz edilmiş,  Apo’ya hareket çekebilmiş, belki de bu nedenle kenara itilmiş PKK kurucusu Sakine Cansız da dâhil 3 kadın, kurşunların hedefi oldu.

 

Tamda ‘ayrılık ve gayrılığa ihtiyaç duyduğumuz şu günlerde’ bir kışkırtma olarak gündeme düştü.

 

Bu kışkırtmanın çok daha düşük tandanslı olanlarının bile Diyarbakır’ın altını üstüne getirdiği düşünülürse, ne olacaktı bu yeni barış sürecinin sonu?

 

Öcalan demokratik özerklikten değilse de öz savunma güçlerinden vazgeçmiş, Sayın  Erdoğan son bir yıldır içine düştüğü kışkırtmacı söylemleri bir yana bırakmış, Ahmet Türk on dört yıl sonra ilk defa gidebildiği İmralı görüşmesinden gözlerinin içi gülerek dönmüştü.

 

Selahattin Demirtaş’tan Karayılan’a oradan diaspora lideri Zübeyir Aydar’a, ıkınıp- sıkınarak ta olsa yalpalayıp-düzelterek girilmiş bir iyi niyet koridorunun sonuna ramak kala 3 kurşunla ölüp gitmek. CHP’nin ‘çözün bunu kredisi’ verdiği bir dönemde üstelik. Böyle bir günde n’olacak Diyarbakır’ın hali?

 

Bu sefer yemedi sayın derin güçler, beceremediniz.

 

Kürtler bir milyon diyorsa da 200 bin insan varmış o gün Diyarbakır cenaze karşılamasında. Görüntüler de doğruluyor bunu. Bizim Çerkeslerin ortalama 300 kişiyle yaptıkları eylemleri düşününce bunun ne anlama geldiğini anlayabiliriz belki.

 

Boşuna katlettiniz bu üç kadını, yazık.

Diyarbakır muhteşem bir olgunlukla karşıladı cenazelerini. Sitemsiz.

Ertesi gün aynı mağrur sessizlikle kaldırıldı cenazeler.

Barışa hiç bu kadar yakın hissetmemiştim. Kendimi – Türkiye halkını.

 

………………………………………….

 

BURADAYIZ AHPARİG

 

Bu sefer Şişli meydanıydı toplanma yeri, soğuktu- yağmurluydu. Birer şemsiye aldık Mithat’la-parasını sen ver dedim. Yine çok kalabalıktı-çok. Geçen yıldan farkı, bu önemli kalabalığı fırsat bilip propaganda yapmak niyetinde olan guruplar yoktu.

 

Chomsky vardı bu sefer.

 

Yine de son anda 30 kişilik bir grup camları indiriverdi Osmanbey’ de, az bir biber gazı yedik. O kadar da iyi değilmiş.

 

Bu gün Türkiye’de bu çapta kalabalıkları toplayabilen sadece 3 oluşum var. Ak Parti mitingleri, Kürtler ve Hrant Dink buluşmaları. Üç farklı dünya. Bu gün bunlar arasında bir şekilde müzakerelerin oluşuyor olması umut verici.

 

Sevdiğim bir Ermeni şarkısıyla sürdü yas-bitti yas. ‘Turnam gidersen Mardin’e – turnam yâre selam söyle.’ (sareri hovin mernem)

 

Lena söyledi Suriye’den, Ermeni dilindeydi elbet.

 

CARI.

Comments are closed.