Kafkas Dernekleri Federasyonu
14:51 20 June 2013

Kafkas Dernekleri Federasyonu Çerkes Soykırım ve Sürgünü Samsun anması çağrı metni

 

21 Mayıs… Çerkeslerin 1864’de uğradığı soykırım ve sürgününün yıl dönümü. Tarihin en eski dönemlerinden beri yaşadıkları anayurtları Kafkasya’da eşsiz bir dil ve kültür geliştiren Çerkesler yüzyıllarca süren onurlu bir direnişe rağmen, büyük devletlerin ve Çarlık Rusyası’nın kolonyalist politikaları ve stratejik hedefleri doğrultusunda soykırıma uğradı ve Anayurtlarından koparıldı.

Tüm baskılara, dağılmışlığa, acılara karşın Çerkesler varlıklarını ve kimliklerini koruyor, yaşatıyorlar. Bu nedenle 21 Mayıs’lar, Çerkes halkının yaşama direncinin ifadesidir. Direniştir, başkaldırıdır, diriliştir. Tüm zalimlere inat, Çerkesya’nın yeniden var olma mücadelesidir.

21 Mayıs’lar, halkımızın belleğine kazınan tüm bu acıları, savaşları insanlık dışı uygulamaları dünyaya haykırmak istediğimiz gündür.

21 Mayıs’lar dün, bugün, yarın perspektifinde ulusal-kültürel kimliğimizi yaşama ve yaşatma isteği ile geleceğe ışık tuttuğumuz günlerdir.

Bu inanç ve kararlılıkla Çerkes Soykırımı ve Sürgününü, soykırımda ve sürgün yollarında kaybettiklerimizi anmak için 18 Mayıs 2013 Cumartesi günü İstanbul/Kartal‘da ve 25 Mayıs 2013 Cumartesi günü Samsun‘da buluşuyoruz.

Soykırım ve sürgünün acısını yüreğinde hisseden tüm Çerkesleri ve Çerkes dostlarını bu anlamlı günde beraber olmaya çağırıyoruz.

KAFKAS DERNEKLERİ FEDERASYONU

 

Etkinlik Çağrı Videosu

 

Basın Duyurusu: 21 Mayıs, Çerkeslerin acısını paylaşalım…

21 Mayıs Çerkeslerin soykırım ve sürgün günüdür. 1763’de başlayan Rus-Kafkas Savaşları tam 101 yıl sürdü. Savaş, 21 Mayıs 1864’da Soçi Olimpiyatları’nın yapılacağı Kbaada vadisinde (şimdiki adıyla Krasnaya Polyana’da) Çerkeslerin son direnişinin de imha edilmesiyle sona erdi. Çarlık Rusyası, Çerkesleri işgal ve ilhak ettiği anayurtlarından kopardı. Soykırım ve sürgün sonucu 500,000 yakın Çerkes yaşamını yitirdi, nüfusun %90’ı (yaklaşık 1,5 milyon insan) çok kısa sürede anayurtlarından çıkarıldı ve Osmanlı topraklarına, Tuna Nehri’nden Amman’a kadar geniş bir bölgeye darmadağınık yerleştirildi.

Bu soykırım ve sürgün sonucu günümüzde Çerkes nüfusunun %80’i diasporada yaşamaktadır. Dünyada en büyük Çerkes nüfusu Türkiye’de bulunmaktadır. Suriye, Ürdün, Mısır, İsrail gibi ilk yerleşim bölgeleri dışında, sonradan yer değiştirmelerle birlikte bugün dünyanın pekçok ülkesinde Çerkes yaşamaktadır.

Çerkesler her yılın 21 Mayıs’ı soykırım ve sürgün günü olarak anmakta, yaşadıkları bu trajedinin Rusya Federasyonu ve Türkiye başta olmak üzere tüm ülkeler tarafından tanınmasını, uğradıkları tarihsel haksızlığın telafi edilmesini istemektedirler. Bu nedenle her yıl 21 Mayıs’ta düzenlenen anma etkinlikleri, aynı zamanda bu trajedinin tanınması ve haksızlıkların giderilmesine yönelik bir çağrı içermektedir.

Bu yıl Türkiye’deki anma etkinliği, 55 derneği ile Türkiye’nin her yerinde örgütlü olan Kafkas Dernekleri Federasyonu’nun (KAFFED) öncülüğünde 25 Mayıs Cumartesi günü Samsun’da yapılacaktır. Saat 18:30’da Samsun Sahil Yolunda düzenlenecek olan bu etkinliğe katılması için tüm kamuoyuna ve basın kuruluşlarına çağrıda bulunuyor, halkımızı 25 Mayıs günü Çerkeslerin acısını paylaşmaya davet ediyoruz.

KAFKAS DERNEKLERİ FEDERASYONU

 

Kartalda Sürgün Anıtı Açılışı

 

Kaffed Genel Başkanı Vacit Kadıoğlu’nun konuşması

 

 

Anayurt dönüşçülerinden diasporaya çağrı.

Yine bir 21 mayısı hüzünle anmaya hazırlanıyoruz.

Halkımızın çok büyük çoğunluğu, bir kez daha başka topraklarda yok oluşumuzun çaresizliğini, geçmişte halkımıza uygulanan sürgün ve soykırımı hüzünle anacaklar.

O günün duygu yoğunluğu içerisinde, herkes uygun gördüğü bir yöntemle mazide başımıza gelen felaketi lanetleyecek.

Ve yine ertesi gün, aynı insanlar yaşama telaşı içerisinde kendisini hayat çarkına kaptırıverecek yeniden.

Yok oluşumuz aynı şekilde devam edecek.

Bu acıklı seremoni, yıllardır hiç değişmeden sürgit devam ediyor.

Gelin bu yıl bir değişiklik yapın !

Gelin bu yıl dönüş yolunda bir adım atın ve vatanı kendinize hedef koyun.

Önümüzdeki yıl sürgünün 150. yılı ve bizler hala kahir ekseriyetle diaspora halkıyız.

Bir buçuk asırlık sürgün olmaz.

Artık bunu değiştirmenin zamanıdır.

Artık irade koymanın ve “ilelebet sürgün” olmaya karşı çıkmanın vaktidir.

Başımıza gelen bu felaketin acı sonuçlarını telafi edecek tek yol budur.

“Ben sürgünüm” diyen, ruhunda bu ağır yükün sıkıntısını taşıyan ve vatan için can veren atalarına saygısı olan her insana düşen öncelikli görev budur.

Artık, 21 mayıslarda yüreğinde Karadeniz çırpınan her birey yas tutmaktan öteye bir adım atmalı; kopartıldığı vatanına dönmek, ailesinden birisini döndürmek, bunu da yapamıyorsa bir başka Çerkesin dönüşüne katkı sağlamak için elinden geleni yapmalıdır.

Önümüze çıkartılan çeşitli engellerden şikayet etmek, bunu bir sığınma nedeni ve bahane olarak göstermek bizi yok olmaktan kurtarmadığı gibi, üzerimize düşen sorumluluğu da kaldırmaz.

Çerkes kalmak istiyorsak; kurtuluşumuzun dönüşte, geleceğimizin vatanda olduğunu bilmek, bunun da gereğini yapmak halkımızın her ferdinin en öncelikli vazifesidir.

Artık bu kabullenmişlik değişmek zorundadır.

Bu gidişi değiştirmek, kendi kaderimizi değiştirmektir.

Bu gidişi değiştirmek, vatanımızın kaderini değiştirmektir.

Bu gidişi değiştirmek, çocuklarımızın geleceğini değiştirmektir.

Bu bizim vatan için can veren ve sürgün yollarında yok olan atalarımıza borcumuzdur.

Saygıyla.

Samsun Sürgün Anma Etkinliği

 

Kafkas Dernekleri Federasyonu 21 Mayıs Deklerasyonu:

21 Mayıs’a Doğru…

 

“İnsanları yurtlarından söküp atabilirsiniz;

fakat yurtlarını kalplerinden asla…”

21 Mayıs… Çerkeslerin 1864’de uğradığı soykırım ve sürgününün yıl dönümü. Tarihin en eski dönemlerinden beri yaşadıkları anayurtları Kafkasya’da eşsiz bir dil ve kültür geliştiren Çerkesler yüzyıllarca süren onurlu bir direnişe rağmen, büyük devletlerin ve Çarlık Rusyası’nın kolonyalist politikaları ve stratejik hedefleri doğrultusunda soykırıma uğradı ve Anayurtlarından koparıldı.

Tüm baskılara, dağılmışlığa, acılara karşın Çerkesler varlıklarını ve kimliklerini koruyor, yaşatıyorlar. Bu nedenle 21 Mayıs’lar, Çerkes halkının yaşama direncinin ifadesidir. Direniştir, başkaldırıdır, diriliştir. Tüm zalimlere inat, Çerkesya’nın yeniden var olma mücadelesidir.

21 Mayıs’lar, halkımızın belleğine kazınan tüm bu acıları, savaşları, insanlık dışı uygulamaları dünyaya haykırmak istediğimiz gündür.

21 Mayıs’lar dün, bugün, yarın perspektifinde ulusal-kültürel kimliğimizi yaşa­ma ve yaşatma isteği ile geleceğe ışık tuttuğumuz günlerdir.

Bu inanç ve kararlılıkla hep bir ağızdan diasporadaki Çerkeslerin taleplerini haykırıyoruz ve;

Uluslararası kamuoyuna sesleniyoruz: Soykırım ve Sürgün bir insanlık suçudur. Bu suçun bir daha işlenmesine izin vermeyiniz. Her geçen gün hızla yitirdiğimiz dilimizi, kültürümüzü ve kimliğimizi korumamız için bizi tanıyın ve bize destek olun. Tüm insanlığın varlığı olan Ubıhça gibi diğer Kafkas dillerinin de yok olmasına izin vermeyin.

Yaşanan trajedinin mirasçılarına, Rusya Federasyonu’na, sesleniyoruz: Çerkes Soykırım ve Sürgününü, Adıgey Cumhuriyeti ve Kabardey Balkar Cumhuriyeti’nin yaptığı gibi, açık yüreklilikle tanıyın ve Çerkeslerin uğradığı tarihsel haksızlıkların telafisi için, başta anayurda dönüş hakkı ve çifte vatandaşlık olmak üzere, tüm temel insan haklarını yaşama geçirin.

Çerkes soykırım ve sürgününün 150. yıldönümünde, 2014’de Kış Olimpiyatları’nın yapılacağı Soçi’nin Çerkeslerin tarihi vatanı olduğunu artık herkes biliyor. Çerkes Soykırım ve Sürgününü tanımadan Çerkeslerin tarihi vatanında yapılacak Olimpiyatların, Olimpiyat ruhuna aykırı olacağını, barış ve huzura hizmet etmeyeceğini, sadece Soykırım ve Sürgünün acısını pekiştireceğini unutmayın. Soçi Olimpiyatları’nın Rusya Federasyonu için tarihi ile yüzleşerek barışması ve günahlarının telafisi için büyük bir fırsattır, bu fırsatı kaçırmayın. Unutmayın ki, Çerkesler barış için, kardeşlik için atılacak her adıma her zaman misliyle karşılık vermeye dün olduğu gibi bugün de hazırdır.

Dünyada en çok Çerkesin yaşadığı ülke olan Türkiye’ye sesleniyoruz: Bu ülkenin kurulması ve kalkınması için canını vermekten kaçınmayan Çerkeslerin acısını paylaşın, Çerkes Soykırım ve Sürgününü tanıyın. Asimilasyonun durdurulması için gerekli tedbirleri alın ve bu tarihsel haksızlığın sona erdirilmesi için anavatanımızla kucaklaşmamızın önünü açın.

Kafkasya’yı bugün de rekabet ve çekişme alanı haline getirmek isteyen Batılı emperyal güçlere sesleniyoruz: Kafkasya’dan elinizi çekin!.. Artık çıkar hesaplarınızın kurbanı olmak istemiyoruz.

Diasporadaki Çerkesler olarak artık tarihle barışmak isteriz. Geçmişi unutmadan geleceğe bakmak isteriz.

Artık sürgün ağıtlarımıza dönüş şarkılarımızı eklemek isteriz.

Geleceğimizi istiyoruz, geçmişi unutmadan…

Comments are closed.