Amerika’da bulunan Circassian Culture Institute’den (Çerkes Kültür Enstitüsü) Guşıps’ın sorularını Zack Barsik cevapladı…

Guşıps: Soykırım yasamış bir toplum adına faaliyet yürüten bir sivil toplum örgütü olarak 100. yılında Ermeni Soykırımı iddiaları ve güncel tartışmalar hakkında görüsünüz nedir?

Zack Barsik: Çerkesler, Çerkes Soykırımının 150. yılını henüz andılar. Dolayısıyla bizler Ermeni Soykırımının kurbanlarını ve korkunç sonuçlarını tespit ediyoruz. Her iki toplumun soykırımının tanınması bence tarih ve adaletten çok güvenliğimiz ile ilgili. Dünyadaki Ermeniler, davalarını dış dünyaya, hatta sıradan insanlara duyurmada çok başarılı bir is çıkardılar.

Guşıps:Ermenilerin Anadolu’dan koparıldığı 1915 döneminde Çerkeslerin bu olaylara dahli de zaman zaman gündeme geliyor. Sizin bu konudaki görüşlerinizi öğrenebilir miyiz?

Zack Barsik: Cerkesler Ermeni Soykırımını tanımalıdırlar. Ancak içerisinden çıkmış bir kaç subayın yaptıkları için bütün bir Çerkes toplumu tarih tarafından kurban edilemez. Rus Carlığına hizmet etmiş bir çok Ermeni subay, Çerkeslere uygulanan soykırımı yürütmekle görevliydiler. Ancak bugün Çerkesler Ermenileri soykırım ile suçlayamazlar. Soykırımı tanımak bizim için birilerine suç atmak değil, gerçeğe sadik ve ahlaklı davranarak Kafkasya’nın diğer bir halkının acılarını anlayabilmektir.

Guşıps: Ermeni toplumunun Soykırım ile ilgili yürüttüğü çalışmalar sizce Çerkes sivil toplumu tarafından bir örneklik teşkil eder mi?

Zack Barsik: Ermeni STK’ları bir diaspora organizasyonun nasıl çalışması gerektiğinin en iyi örneği. Ermeni ve Çerkes STK’larının etkinliklerinde bir çok benzerlik ve paralellik mevcut. Örneğin, diasporadaki üçüncü, dördüncü ve hatta besinci jenerasyon Ermeniler ve Çerkesler hala soykırımın anılarını sözlü tarih ve sanat aracılığı ile, son dönemde ise sosyal medya aracılığı ile canlı tutabilmişlerdir. Rus yada Osmanlı hükümeti ailenizi katledip, köylerinizi yakmış ve yüzyıl süren bir inkar sürecine girmiş ise bu normalden daha güçlü bir şekilde hatırlamanız için bir iç güdü oluşturur. Bu nedenle Ermeni ve Çerkes STK’larının ortaklaşmaları şuan her zamankinden daha önemlidir.