Kafkasya Forumu: Özgür Tuguj
0:14 1 February 2014

Guşıps: 2006 yılında Soçi Muhalefeti sizin öncülük yaptığınız Olympic Genocide kampanyası ile başlamıştı. Neyi amaçlıyordu bu kampanya?

Özgür Tuguj: Olympic Genocide kampanyası, Soçi’nin Olimpiyatlara henüz aday olduğu dönemde, Uluslararası Olimpiyat Komitesi’ne hitaben yazılan İngilizce ve Türkçe dilekçelerin web sitesi üzerinden imzaya açıldığı bir kampanyaydı. Kampanyanın amacı, Soçi’nin Çerkesya’nın başkenti olduğunu, Soçi’nin yerli halkı Çerkeslere soykırım uygulandığını, Çerkes Soykırımının ve etkilerinin bugün dahi devam ettiğini, bir soykırım şehrinde olimpiyatların düzenlenmesi ihtimalinin bile olimpiyat ruhu ile bağdaşmadığını tüm dünyaya duyurmak ve UOK’nin bu ihtimali ortadan kaldırmasını sağlamaktı.

Guşıps: Daha sonra No Sochi 2014 İnisiyatifi olarak şekil değiştiren Soçi Muhalefeti ne tarz çalışmalar yaptı? Sizce bu konuda belli bir farkındalık oluşturulabildi mi?

Özgür Tuguj: Olympic Genocide kampanyası Türkiye, Ürdün, Suriye, İsrail ve Amerika’da yaşayan diasporaların birbirleriyle ilişki kurmalarını sağladı. Dünyanın dört bir yanından Çerkesler az önce sayılan gerekçelerle Soçi’de olimpiyat yapılması fikrine karşı çıktı. Soçi’nin Kış Olimpiyatları’na ev sahipliği yapacağı kesinleştikten sonra bu iletişim bir inisiyatife dönüştü ve pek çok çalışma gerçekleştirildi. 2010 Vancouver Kış olimpiyatları’nda gerçekleştirilen protesto gösterileri, Anti – Maskot yarışması, 21 Mayıslarda Rusya konsoloslukları önünde gerçekleştirilen kitlesel eylemler ve son olarak kNOw Sochi kampanyası yapılan çalışmalardan bazıları.

No Sochi hareketi üzerinden uluslararası basın ve akademide pek çok çalışma yayınlandı, haberler yapıldı. Soçi muhalefeti sürecini anlatan, yönetmenliğini Didem Şahin’in yaptığı “No Sochi” belgeseli yayınlandı biliyorsunuz. Uluslararası bir kanalda milyonlarca insana Çerkes Soykırımı’nı ve Soçi’nin gerçeklerini anlatmak, onların gündemine Çerkesleri sokmak oldukça önemliydi bizler için. Bugün baktığımızda uluslararası medya kuruluşlarından akademiye kadar bir çok insanın gündemine Çerkesler girdiyse bunda No Sochi 2014 aktivistlerinin ciddi bir emeği var. Ayrıca önemli sonuçlarından birisi olarak Soçi’nin Çerkes kimliğinin önemli bir dinamiği haline geldiğini de görüyoruz . İllaki daha fazla etkili olabilmeliydik. Ancak bence siyasi, sosyal ve ekonomik gücümüzün çok daha ötesinde bir başarı gösterdi No Sochi 2014 inisiyatifi. Olmamız gereken yerden çok uzaktayız belki ama gücümüzün çok ilerisinde işler yaptığımızı da söylemek gerek.

Guşıps:  Geçtiğimiz günlerde Türkiye’de birçok şehirde gösterimleri yapılan “No Sochi” belgeselinin sürece etkisi ne oldu sizce?

Özgür Tuguj: “No Sochi” belgeseli İstanbul, Ankara, Bursa, Samsun, Eskişehir, Merzifon Düzce gibi pek çok şehirde gösterildi. Gerek Çerkeslere gerekse de Çerkes Soykırımından habersiz olan içinde yaşadığımız topluma ulaşılmasını sağladı. Zaten bu sürecin en temel motivasyonu da buydu. Ayrıca bahsettiğim gibi dünyanın Soçi Muhalefetini anlaması ve görmesi için “No Sochi” oldukça etkili oldu.

Guşıps: No Sochi 2014 hareketi Rusya’ya karşı ABD yanlısı olmak ile eleştirildi zaman zaman. Siz bu inisiyatifin aktif katılımcıların bir kurum olarak bu eleştirileri nasıl değerlendiriyorsunuz?

Özgür Tuguj: Bu konudaki tavrımız net. Hatta eylemlerimizde atılan sloganlardan birisi de “Ne ABD Ne Rusya, Özgür Kafkasya” dır. Çerkes Soykırımı ve Soçi muhalefetinin belli güçler tarafından çıkarları doğrultusunda manipüle edilmek istenmesi doğal. Hatta istediler de. Misal, Gürcistan orijinli pek çok, özellikle tırnak içerisine alıyorum “STK” bizimle iletişime geçti ve birlikte projeler üretme tekliflerinde bulundular. Ancak biz bu teklifleri reddettik ve her zaman mesafemizi koruduk. Çerkesya manifestomuzda da bu hususun altını özellikle çizdik. Çerkes Soykırımı’nın yada Soçi Muhalefeti’nin Ulus Devletlerin pazarlık masasında meze olmasına müsade etmeyeceğimizi de defalarca açıkladık kamuoyuna. İlkesel olarak, sivil olmayan hiçbir yapıyla da ilişki geliştirmiyoruz.

Guşıps:  Geçtiğimiz yıllarda Kafkasya Forumu ve No Sochi aktivistleri Rusya tarafından çeşitli tehditlere maruz kaldı. Bu tehditler ile Rusya sizce neyi amaçladı ve bu konuda amacına ulaşabildiğini düşünüyor musunuz?

Özgür Tuguj: Sivil demokratik muhalefet Rusya devlet geleneğinin çaresiz kaldığı bir alan. Rusya buna karşı ya muhalefeti kendi kontrolüne almaya çalışıyor ya sindirmeye, yok etmeye çalışıyor ya da terörize etmeye uğraşıyor. Aktivistlere yönelen tehditlerle de muhalefeti susturmak, sindirmek planlandı ama beklenenin tersi bir etkisi oldu. İllaki bu konudan çekinen uzak durmayı tercih eden insanlarımız olmuş olabilir. Ancak normal şartlar altında pek çok konuda fikir ayrılıkları olan diaspora örgütlerinin büyük bir kısmı aktivistlere yönelen tehditler konusunda ortak bir tavır geliştirmeyi başardı. Aslında geri çekileceğimizi düşünmüş olmalılar ancak biz geri adım atmadık ve muhaliflerin tehdit edilmesi planlananın aksine muhalif dinamiğe ivme kazandırdı diyebilirim.

Guşıps: Son yaptığınız kampanyalarda No Sochi mottosu yerine kNOw Sochi mottosunu tercih ediyorsunuz. Hatta bu konuda Indiegogo’da bir kampanyada başlattınız. Bu motto değişikliğinin sebebini öğrenebilir miyiz?

Özgür Tuguj: 2006 yılından itibaren olimpiyatların Soçi’de yapılmaması için kampanyalarımızı yürüttük. Bu süreçte Soçi Çerkes kimliğinin dinamiklerinden biri haline geldi. Çerkes olmayanlar da Soçi üzerinden Çerkes Soykırımı hakkında daha çok bilgiye sahip oldu. Bugün geldiğimiz noktada, aksi yönde bütün çabalarımıza rağmen, olimpiyatlar gerçekleştirilecek. Biz de, dünyanın gözü Soçi’ye çevrilmişken, Soçi’nin tarihini, Çerkes Soykırımını, yaşanan ve yaşanmakta olan acıları, insan hakları ihlallerini, çevre katliamını anlatmaya odaklanarak kampanyanın sloganını ‘Soçi’yi Tanıyın’ olarak güncelledik ve bir bağış kampanyası başlattık. Olimpiyatlara katılacak sporculara, sivil toplum örgütlerine ve uluslararası basın kuruluşlarına soykırım dökümanları, rozet, bere ve broşürlerin olduğu bir kit gönderiyoruz. Bu sayede sesimize ses verecek, Çerkes Soykırımının dünyaya anlatılmasına katkıda bulunacak cesur sporcuların çıkacağını umuyoruz.

Guşıps: kNOw Sochi mottosuyla başlatılan kampanya ne aşamada?

Özgür Tuguj: Yüzden fazla kişinin maddi desteği ile hedefimiz olan 5000 dolara ulaştık. 500 kit hazırlandı ve 300 tanesi Almanya’dan Avrupalı sporculara gönderildi. 200 kit ise İstanbul’dan çeşitli sivil toplum ve basın kuruluşlarına gönderildi. Yine Amerika ve Kanada’da ki sporculara da ulaştırılması için çalışmalar tamamlanmak üzere. Bu vesileyle kampanyaya destek veren herkese tekrar teşekkür ediyoruz. Know Sochi kampanyası ile ilgili her gelişmeyi knowsochi.tumblr.com adresinden takip edebilirsiniz.

Guşıps:  Rusya’nın Soçi Olimpiyatları sebebiyle Kafkasya’da ciddi bir baskı rejimi kurduğu biliniyor. Soçi Olimpiyatları sonrası Rusya’nın Kafkasya politikası konusunda öngörüleriniz nedir?

Özgür Tuguj: Rusya, olimpiyatlar nedeniyle bütün dünyanın gözü Kafkasya’nın üzerindeyken dahi Kafkasya’ya yönelik baskı ve imha politikalarını sürdürüyor. Bunun da nedeni baştan sona terörize ettiği bölgenin olimpiyatlar için bir tehdit oluşturacağı düşüncesi. Hatta Volgograd’daki patlamaların ardından, 400 kadar sivil vatandaş göz altına alındı. Rusya Soçi’yi, muhalefeti sindirmek için kullandı tüm bu süreçte. Soçi üzerinden milliyetçilik hortlatıldı. Sivil demokratik muhalif hareketleri sindiremeyen ve yok etmeye çalışan Rusya’nın bizde oluşturduğu izlenim, olimpiyatlardan sonra bu baskı sisteminin, insan hakları ihlallerinin, adam kaçırmaların, işkencelerin artarak devam edeceği yönünde.

Guşıps: DÇB Başkan ve Yöneticilerinden geçtiğimiz günlerde olimpiyatları destekler mahiyette açıklamalar yansıdı basına. Hatta sizinde içerisinde bulunduğunuz Soçi Muhalifi gruplara yönelik ağır eleştiriler vardı bu açıklamalarda. DÇB’den gelen bu açıklamaları nasıl değerlendiriyorsunuz?

Özgür Tuguj: DÇB 2000 yılından sonra tüm sivil özelliklerini kaybetti, Rusya Federasyonunun resmi bir kurumu ve söylemlerinin taşıyıcısı haline geldi. Diasporayı manipüle etme çabaları artık işe yaramıyor. Biz Kafkasya Forumu olarak DÇB Başkan ve yöneticilerinin yaptığı açıklamalara şaşırmıyoruz ve bu yapıyı 2000 yılından beri ciddiye almıyoruz.

Guşıps: 2014 yılı aynı zamanda Çerkes Soykırımı’nın 150. yıl dönümü. 150. yılda konuyu gündeme getirmek için neler yapılabilir? Sizin Kafkasya Forumu olarak çalışmalarınız olacak mı bu konuda?

Özgür Tuguj: Çerkes Soykırımının 150. yılında yapılabilecekleri tartışıyoruz ve çeşitli çalışmalar planlıyoruz. Şimdilik tüm enerjimizi olimpiyatlara odaklamış durumdayız. Ancak mücadelenin Soçi Olimpiyatları ile bitmeyeceğinin de farkındayız. Önümüzdeki günlerde 150. yıl ile ilgili çalışmalarımızı kamuya açacağız.

Guşıps:  Sorularımızı cevapladığınız için çok teşekkür ederim.

Özgür Tuguj: Ben teşekkür ederim. Tarihe not düşmek adına çok güzel bir çalışma yapıyorsunuz bu sebeple ayrıca tebrik ederim.

Comments are closed.