İstanbul Kafkas Kültür Derneği: Hava Karataş
0:11 1 February 2014

Guşıps: Öncelikle yeni yönetim kurulunuz hayırlı olsun. IKKD’nin yeni Başkanı olarak 2006 yılından beri yürütülen Soçi Muhalefeti konusundaki görüşlerinizi alabilir miyiz?

Hava Karataş: Rusya’nın resmi politikası, Çerkesler’i yok sayma üzerine kurulmuş bir politika. Sürgün ve soykırımın simge kenti olan Soçi’de olimpiyat düzenlenmesi de bunun göstergesi.

Soçi muhalefeti, olimpiyat oyunlarının 4 Temmuz tarihinde ciudad de Guatemala da yapılan ioc toplantısında, Putin’in de kişisel karizmasını (?) kullanarak kış olimpiyatlarını ilk kez düzenleme hakkını elde ettikten sonra, Kafkasya Forumu, NoSochi gibi yapıların konu ile ilgili yaptıkları çeşitli eylemler Diaspora ve dolayısıyla derneğimize de yansıdı. Sürgün ve Soykırımın simge ismi olan Soçi’de, son katliamın yapıldığı Krasnaya Polyanna (Kızıl Çayır) da, olimpiyat oyunlarının düzenleniyor olması Çerkeslere yapılan en büyük yok saymalardan biridir.

Soçi’nin otokton halkı olan Çerkesler’den hiç bahsedilmeden,atalarımızın mezarları üzerinde yapılacak bir olimpiyat,uluslararası kuralları olan ve barışın da simgesi olan olimpiyat ruhuna da aykırı. Soykırım yapılan topraklar üzerinde olimpiyat yapılamaz.

Kaldı ki ortada bir de çevre sorunu var.Dünya kamuoyunun daha fazla ilgisini çeken çevre tahribatı, ekolojik dengelerin bozulması, hayvan ve bitki örtüsünün hoyratça yok edilmesi de işin başka bir boyutu. Orada kurulan dev olimpiyat kompleksleri tarihi ve doğayı da tıpkı Çerkesler gibi yok ediyor. Bana göre olimpiyatların ilk kurulduğu zamanlardaki ruhu zaten yok olmuş durumda. Artık uluslararası finans çevrelerinin para hırslarının kurbanı olmuş bir olimpiyat ruhu var ne yazık ki. Bu nedenle de Soçi Olimpiyatlarına karşıyız.

Fakat geldiğimiz noktada artık bunu engelleyemeyeceğimiz ortada. Bundan sonra yapabileceğimiz tek şey dünya kamuoyunun Soçi gerçeğini ve oranın hakiki sahiplerinin Çerkesler olduğunu bilmelerini, soykırım ve sürgün realitesini tanımalarını sağlamaktır.

Guşıps:İstanbul Kafkas Kültür Derneği olarak bu süreçte ne gibi faaliyetlerde bulunuldu?

Hava Karataş: İKKD bu süreçte Soçi Muhalefetini yürüten yapılarla işbirliği içinde olmuştur. Soçi Olimpiyat maskotlarına karşı düzenlenen Anti Maskot yarışmasına evsahipliği yapmış Soçi ile ilgili olarak çekilen belgesele de destek verip kamuoyu yaratmaya çalışmıştır.Soçi muhalefeti ile ilgili eylemlerde kendi kitlesi ile yer alıp destek vermiştir,vermeye de devam edecektir.

Guşıps: Soçi konusunda yürütülen muhalif hareketlerin başarılı olduğunu ve bir farkındalık oluşturduğunu düşünüyor musunuz?

Hava Karataş: Farkındalığın arttığı kanısındayım. Bu sayede pekçok Çerkes ve özellikle de gençler varolma mücadelesinde daha bilinçli olarak yerlerini almaya başladılar, Rusya devleti Çerkesler’in bir güç olduğunun farkına vardı. Çünkü Soçi Muhalefeti dünyanın her noktasında yaşayan Çerkesler’in aynı anda, aynı sebeple protesto eylemleri gerçekleştirmelerine sebep oldu.

Genel olarak diasporada gelenekselleşmiş reflekslerimiz yerine, toplumun birey olarak desteklediği bir karşı duruş olduğunu da düşünüyorum. Gençlerin geleneksel tavrın aksine sivil muhalefet gereği sokakta olmanın önemini kavradığını, seslerini yükseltmek için bir çekinceleri olmadığının farkına vardığını gözlemliyorum.

Dünya kamuoyu açısından algılanması konusunda yapılan çalışmaları takdirle karşılıyorum. Değerli yönetmen arkadaşımız Didem Şahin’in No Soçi Belgeseli, NoSochi ve Know Sochi kampanyaları ve son olarak ta hazırlanan kitlerin sporcu, olimpiyat ile ilgili kişi ve kurumlara gönderilmesi son derece yenilikçi ve özgün fikirler. Ama genel Diaspora anlamında olmamız gereken yerden hala oldukça uzağız, sesimizi yeterince duyurabilmemiz için toplumun her kesimi ile farkındalığı geliştirmemiz gerektiği kanısındayım..

Guşıps: Diaspora kurumları özelinde değerlendirmenizi istesek daha etkili bir çalışma için neler yapılabilirdi sizce?

Hava Karataş: Diasporada ne yazık ki örgütlenmelerimiz Soçi konusunda sıklıkla farklı sesler de çıkardılar. Statükoyu korumak isteyen savunmalar da, muhalefetin sesinin cılız kaldığını düşünenler de oldu ve olacak. Toplumumuzun en azından bu kadar ciddi bir sorunda daha fazla ortak hareket edecek paydaları ön plana çıkarmalarını beklerdim. Bir süreliğine de olsa savaş baltalarımızı gömmek  gerek Soçi Muhalefeti, gerekse sürgün ve soykırımın 150.yılı vesilesiyle yapılacak eylemlerde ortak hareket etmemizin tabanımızın da isteği olduğunu düşünüyorum.Özellikle üst örgütlenmemizdeki yerleşik statükocu görüşün son yıllarda bir nebze de olsa kırıldığını ve ortak irade beyanı konusunda daha iyiniyetli bir çaba içinde olduklarını gözlemliyorum. Biz İKKD yönetimi olarak yeni kadromuzla her türlü yapılanmaya aynı mesafede durmaya ve daha fazla kucaklayıcı olmaya kararlıyız.Kimseyi ötekileştirmeyeceğiz ve ortak yanlarımızı ön plana çıkarmaya çalışacağız. Çünkü varoluş mücadelesinde sesimizin daha gür çıkmasına ihtiyacımız var.

Guşıps: Soçi Olimpiyatlarına muhalefet eden diaspora kurumları, Kafkasya’daki Çerkeslere zarar vermekle itham ediliyor. Sizin bu konudaki görüşleriniz nedir?

Hava Karataş:  Evet, diasporadaki muhalefet anavatanda yaşayanlar üzerinde bir baskı oluşturulmasına sebep oldu gerçekten. Ama korkunun ecele faydası yok. Sesimizi kesip köşemizde oturmamızı beklemesin hiç kimse. Bu mücadelenin elbette bedelleri olacaktır ve bu bedelleri hep birlikte ödeyeceğiz. Kaldı ki bizim mücadelemiz barışçı bir hak arama mücadelesi.Anavatanda da muhalif seslerin sayısı azımsanmayacak kadar çok. Diasporanın sesi onlara, onların sesi de bize güç verecek.

Guşıps: Geçtiğimiz günlerde Dünya Çerkes Birliği başkan ve yöneticilerinden Soçi’yi destekler yönde açıklamalar kamuoyuna yansıdı. Hatta Soçi’ye muhalefet eden Çerkesler ciddi şekilde “eleştirildi”. DCB’nin bu tutumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Hava Karataş: DÇB’nin kuruluş amacını unutarak tamamen Rusya’nın kontrolüne girmiş bir örgüt olduğundan kuşku yok. Bu sebeple de Çerkes halkı karşısında meşruiyetini kaybetmiştir. Bundan sonra da değişebileceği konusunda umudumuz kalmamıştır. Bu nedenle merkezi Avrupa’da olan daha bağımsız daha güçlü yeni bir diaspora örgütlenmesine ihtiyacımız var ve bu durum dillendirilmeye de başlamıştır. DÇB başkan ve yöneticilerinin bu tavrına şaşırmadık elbette, kendilerine verilen görevi layıkıyla yerine getiriyorlar.

Guşıps: Soçi Olimpiyatları bu kadar yaklaşmışken neler yapılabilir konuyu gündeme getirmek için?

Hava Karataş:Artık bu aşamada Soçi Olimpiyatlarını engellememizin mümkün olmadığı bir gerçek ne yazık ki. Bu nedenle güçlü sokak protestoları yapmamız ve kamuoyunu da bu eylemlere katmamız, basın yayın organlarını da akıllıca lehimize kullanmamız gerekiyor. Çok az zaman kaldı, yapılabileceklerin çoğu yapıldı. Çok kalabalık bir şekilde Rusya konsolosluklarına, elçiliklerine protesto amaçlı gitmek gerekiyor.

Guşıps: 2014 yılı aynı zamanda Çerkes Soykırımı’nın da 150.yıl dönümü. Bu anlamda IKKD olarak gerçekleştirmeyi düşündüğünüz faaliyetler neler?

Hava Karataş: Sürgün ve Soykırımın 150.yılında İKKD, KAFFED ve diğer bütün diaspora örgütlenmelerinin organizasyonlarına destek vermeye kararlı. Bu nedenle bizden istenen tüm yardımları elimizden geldiğince karşılamaya çalışacağız.

Guşıps: Son olarak yeni dönem açılış kokteylini gerçekleştirdiniz. Neler olacak yeni dönemde İstanbul Kafkas Kültür Derneği’nde?

Hava Karataş:  Bizim bu dönem en önemli ilkemiz tüm diaspora örgütlenmelerini ve fikirlerini asgari müştereklerde kucaklayan, kapılarını her zaman, herkes için açık tutan ve üyelerinin görüşlerini gözardı etmeyen şeffaf bir yönetim olmak. Biraz politikacılar gibi konuştum ama bu konudaki samimiyetimizi göstermeye kararlıyız. Çünkü İKKD, Türkiye’nin en eski ve en büyük derneklerinden birisi. İstanbul’daki diğer bütün yapılanmalar da buradan yetiştiler. Dolayısıyla İKKD herkesin sahiplenmesi gereken ve herkese sahiplenebilecek bir dernek.

Çocuklar ve gençler bizler için çok önemli. Bu gençleşme sinerjisinin tüm dernek ve kurumlarımıza örnek olmasını arzu ediyoruz. Özellikle gençlerin buradaki varlığı bizim için çok önemli. İKKD Genç dediğimiz gençlik örgütlenmemiz bizim bütün çalışmalarımızın merkezinde.Yapacağımız her faaliyet onların daha güçlenmesine ve çoğalmasına yönelik olacak. Bu nedenle görevi devraldığımız ilk günden itibaren dernek lokalimizin fiziki koşullarını değiştirmek için bir çaba içine girdik, bunu çok kısa zamanda büyük bir oranda başardık. Gençlerimizin de desteği ve çabası ile tabii ki. Dil kurslarımız için derslikler, Tıj İlkay kardeşimizin adını verdiğimiz bir müzik ve kayıt odası, daha kullanışlı bir sekreterya odası ve yine tüm üyelerimizin ve gençlerimizin daha iyi ve birlikte vakit geçirebilecekleri şirin bir kafeterya yaptık. Dil,müzik,dans çalışmalarımız yine devam edecek. Elbette dünya ve Türkiye gündemini takip ediyoruz. Siyasi anlamda Türkiye’deki konjonktür hepimizi yakından ilgilendiriyor. Taleplerimizi dillendirmeye devam edeceğiz ve bu konularda paneller, konferanslar düzenleyeceğiz. Anavatan ile bağlarımızı güçlendirmeye, orada da koşulların iyileştirilmesi ve dönüşün özendirilmesi için çaba sarfetmeye devam edeceğiz.

Guşıps: Tekrar hayırlı olsun. Çalışmalarınızda başarılar dileriz.

Comments are closed.