Çerkesya Yurtseverleri: Nurhan Fidan, Adnan Khuade
0:08 1 February 2014

Guşıps:  Soçi Olimpiyatları konusunda düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz?

 – Artık hepimiz biliyoruz ki diasporamızın çoğunluğu açısından Soçi olimpiyatları, Çerkes halkını rencide eden, yok sayan bir organizasyon olarak tarihteki yerini alacak. Xeku ayağında ise, olimpiyatlarda Çerkeslerin bazı simgelerle görünür kılınması çabaları ne sonuç verecek hep beraber göreceğiz. Soçi olimpiyatlarına muhalefet edenler açısından olması gereken işbirliği yeterince sağlanamadıysa bile, Çerkes aktivizmi ile yakın duran herkes; Çerkesyanın tarihi başkenti Soçi’de yapılacak olimpiyatlara karşı çıkmanın, atalarımızın soykırımdan geçirilip vatanlarından sürgün edilmelerinin dünyaya tanıtılmasının önemli bir aygıtı olabileceğini gördü. Çerkesyayı sahiplenmenin onu kamuoyunda gündem yapmanın pratiği tecrübe edilmiş oldu. Bu süreçte toplumumuz da yine kimi eksikliklerine rağmen, şimdiki zamanın propaganda olanaklarını ve ajitasyon yeteneklerini tarihi trajedilerimiz doğrultusunda nasıl kullanacağının antrenmanını yaptı diyebiliriz.

Guşıps: 2006 yılından beri dünyada yürütülen Soçi Karşıtı kampanyanın etkili olduğunu düşünüyor musunuz?

Elbette etkili oldu. Yeterli olmasa da dünya kamuoyunda ve ilgili çevrelerce bilinir bir muhalefete dönüştü. Çerkesya üzerine yazılar yazan analistler, Avrupa medyasının gazetecileri bu konuda yazılar yazıyor ve kamuoyunda gündem yaratmayı başarıyorlar. Kısacası Çerkes diasporasının Soçi’ yi gündeme getirme çabaları duvara çarpmadı ve istenilen kadar olmasa da kamuoyunda bir karşılık ve ses buldu. Soçi sonrasında ise bu ilgi ve çabaları Çerkes halkının yakıcı konuları etrafında devam ettirebilmek hepimizin tasası olmalı.

Guşıps:  Sizde özellikle 21 Mayıs’larda Rusya Konsolosluğu önünde eylem yapıyorsunuz. Ancak bu eylemlerinizde okunan basın açıklamalarında Çerkes Soykırımı gündeme gelse de Soçi Olimpiyatları genelde gündem edilmiyor. Bunun sebebini öğrenebilir miyiz?

Çerkesya Yurtseverlerinin Soçiye göstermelik karşı olduğu şeklinde ki şehir efsanesini sırası gelmişken yorumlayalım. Bu konuda sağ gösterip sol vuran belirsiz bir durumumuz başından itibaren yok. Sitemiz Cherkessia.net’in bakış açımız bölümünde, köşe yazılarında ve haber kategorisinde Soçi konusunda ki tavrımızı defaatle gösteren yayınlarımız var. Örnğ. bunlardan bir tanesi: http://cherkessia.net/bakisacimiz.php?id=3285

Özellikle son dönemlerde Soçi konusunda çeviri ekibimizin gayretli çalışmaları kayda değer. Dünya medyasında konuyla ilgili yazan analistlerin – gazetecilerin makale – haberleri hızla çevriliyor ve sitemizde yayınlanıyor. Türkiye diasporasında ortak toplumsal belleğin oluşması ve farkındalığın artması açısından, cevval aktivist sloganların yanında bu tür yayınlar vesilesiyle geri beslemelerin etkisini önemsiyoruz.

21 Mayıs konusuna gelelim; Biz 21 Mayıs organizasyonlarının ‘’Çerkes soykırım ve sürgün’’ günü olarak en açık ve kristalize haliyle işlenmesi taraftarıyız. Çerkes halkı açısından simgeleşmiş bu günün ana temasını gözden kaçıracak kadar değil de, daha düşük yoğunluklu olarak eylemlerimizde Soçi olimpiyatları ile ilgili pankartlar taşındı, sloganlarla da desteklendi. 3 senedir yaptığımız 21 Mayıs eylemlerimizde bu böyleydi. Hatta arkadaşlarımızın gözaltına alındığı son operasyon için (15 Aralık 2013) İstanbulda Rusya Federasyonu konsolosluğu önünde yaptığımız basın açıklaması eyleminde Soçi olimpiyatlarını protesto eden sloganlarda atıldı. Ancak belirtmek gerekir ki; 21 Mayıs Çerkes halkının tarihinde Soçi olimpiyatlarından çok daha önemli bir gerçektir. Olimpiyatlar 1 ay sonra bitecek ama Çerkes halkı var olduğu sürece 21 Mayıslar devam edecek.

Guşıps:  Geçtiğimiz günlerde sizin grubunuzun üyelerinin de içerisinde bulunduğu bir grup Çerkes Kafkasya’da gözaltına alındı. Bu olayın detayları hakkında bilgi verebilir misiniz? Rusya bu operasyon ile neyi amaçlamış olabilir sizce?

Detaylar derken siloviklerin (silahlı güç organları) plan ve projeleri hakkında bilgimiz yok. Biz yalnızca kendimizin ve diğer arkadaşların anlatımlarından olay sürecini aktarabiliriz. Prosedür olarak iki ayrı federal bölgede ve dört federal birim içinde (3 Çerkes cumhuriyeti ve Krasnodar krayı) düzenlenen operasyonun Rostov’da bulunan Bölgelerarası Soruşturma Komitesi tarafından yapılması ve dosyanın Krasnodar’da bölgesel komitedeki bir memura yıkılması olayın karmaşıklığını özetliyor. Ve sözü edilen vahabist terörist Çernışev’le ilgisi olmamasının yanı sıra, bizleri her an bulaştırabilecekleri olumsuzluklara da dikkatimizi çekmeyi amaçlıyor olabilirler.

Sindirme ve gözdağından başka gelecekte Çerkesya aktivizminin çerçevesini de kendilerinin çizebileceklerini hesaplıyorlar. Açılan dosya ile ilgimizin ne olduğunu da anlamış değiliz. Eğer tanık statüsünde isek niye evlerimiz aranıyor ve gözaltına alınarak götürülüyoruz? Şüpheli isek, şüphelerinin elle tutulur gözle görülür bir kaynağı yok. Şu ana kadar uluslararası kamuoyunun ve Çerkes diasporasının verdiği tepkilerle Rusya’nın bu operasyondan elde etmeyi düşündüğü kazanç zarar hanesine yazıldığı gibi ironik duruma da düştüler. Bazı arkadaşlarımızın kulağına operasyonun FSB ile koordineli ve anlaşılarak yapılmadığı gibi şeyler söylendi. Bu da operasyonun gereksiz ve başarısız olduğu sonucunu çıkarıyor bizce.

Operasyonun Soçi olimpiyatlarının güvenliği açısından yapıldığını düşünürsek, içimizde olimpiyatların güvenliğini tehlikeye düşürecek kimse yok. En küçük bir muhalefete bile tahammülsüzlük nedeniyle merkezin emriyle yapıldı desek, bu kadar abartmaya ne gerek vardı? Silovikler arası rekabette akla geliyor. Ancak olayın içyüzü, açılan dosyanın akıbetiyle önümüzdeki aylarda daha da netleşir tahminimizce.

Guşıps: Soçi Olimpiyatları sebebiyle Rusya’nın Kafkasya’da ciddi baskılar uyguladığı biliniyor. Soçi Olimpiyatlarından sonra Rusya’nın Kafkasya politikasıyla ilgili öngörüleriniz nedir?

Tahminimiz, Soçi olimpiyatları nedeniyle rafa kaldırılan bölgelerin birleştirilmesi projesi tekrar gündeme getirilecek. Cumhuriyetlerimizde başkanlar başkanlık (prezident) statülerinden vazgeçmişlerdi. Şimdide birbiri ardından Kafkas cumhuriyetlerinde başkanların seçimle değil de atamayla gelmelerini kabul ediyorlar. Rusya istediği zaman insanların seçme ve seçilme haklarını gasp edebiliyor. İleride cumhuriyet statülerinin de yine o atanan ”baş”lar ve göstermelik parlamentolar eliyle feshedilmesi planı var. Bu nedenle biz Çerkesler açısından Çerkesya bayrağının yeniden yükseltilmesi ve anavatanımızda Çerkesya’nın yeniden inşaası hedefi öncelikli strateji olarak kendisini dayatıyor.

Guşıps:  DCB Başkan ve Yöneticilerinden geçtiğimiz günlerde Olimpiyatları destekler mahiyette açıklamalar yansıdı basına. Hatta Soçi Muhalifi gruplara yönelik ağır eleştiriler vardı bu açıklamalarda. DCB’den gelen bu açıklamaları siz nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bu konudaki ilk tepkileri veren ve Sohrokov’un ilgili radyoya yaptığı açıklamaları özet deşifre ile diasporada sosyal ağlara taşıyan biziz bildiğimiz kadarıyla. https://www.youtube.com/watch?v=4434rfoWJc4#t=14

Havti Sohrokov’un DÇB başkanlığına seçildiğinden bu yana kırdığı cevizlerin haddi hesabı yok. Son olarak da yukarıda verdiğimiz link de ki radyo programında söylediği ve dünyada ki tüm Çerkes aktivistleri hedef gösterdiği konuşması tam bir kepazelik örneği. DÇB konusunda fikrimiz; diasporada ki tüm Çerkes örgütlenmeleri en kısa zamanda DÇB diye bir teşkilatı tanımadığını yazılı olarak deklere etmeliler. Buna KAFFED de dahil. Ancak DÇB den çıkmak girmekten daha zor olduğu için KAFFED bunu yapabilir mi bilmiyoruz.

Guşıps: Olimpiyatlara yaklaşık 1 aydan az bir zaman kaldı. Şimdiden sonra ne tarz çalışmalar yapılabilir sizce farkındalık oluşturabilmek için? Sizin bu konuda çalışmalarınız olacak mı?

– Çerkes diasporasının gücü artan bir ivmeyle gelişiyor olsa da nihayetinde belli sınırlar içinde kalıyor. Son 5 yıllık süreç, diaspora için pratikte farklı tecrübelerin yaşandığı bir saha oldu. Farkındalık oluşturabilmenin maddi koşullarını henüz oluşturabilmiş bir gurup yok ortada. Bizim kalan süre içerisinde ne yapacağımız konusunda ise; olimpiyatların başlama tarihinden sonraki ilk hafta sonu, anavatanda ki Çerkes aktivistlerinde içinde yer alacağı bir basın açıklaması organize etmeye çalışıyoruz.

Guşıps: 2014 yılı aynı zamanda Çerkes Soykırımı’nın 150. yıl dönümü. Çerkes Soykırımı’nın duyurulması konusunda neler yapılabilir? Sizin bu konuda bir hazırlığınız var mı?

Çerkes sürgün ve soykırımının 150. yılı dolayısıyla bir dizi faaliyet planımız var ve çalışmalara başladık. Örneğin anavatandaki ressamlarımızın yaptıkları Rus – Çerkes Savaşları ve Şığo Mafe konulu resim sergisini Çerkesya’da yaşayan öncü repetriantlarla Türkiye’de İstanbul ve Ankara şehirlerinde açmak istiyoruz. Daha önce bastırdığımız ve küçük ebatlarda olan Tarihi Çerkesya haritasını 150. Yıl anısına genişletilmiş ve ilaveler yapılmış olarak 70*100 cm ebatlarında basarak diasporada yeniden dağıtmak.

Çerkes aktivizmine dahil olduğumuz tarihten bu yana isteyen herkese Çerkesya bayrağı ve tarihi Çerkesya haritası kampanyamız kesintisiz sürdü. Bunu 150. yılda da devam ettireceğiz. Ayrıca bu konuda yapılacak tüm çalışmalara ön şartsız destek vereceğiz. Çerkes halkının sürgün ve soykırım tarihinin 150. yılında tüm gurup ve kurumlarımız gerektiği zaman birleşebilme ve ulusal çıkarlar adına ortak hareket edebilme kabiliyetini geliştirebilmeli ve tüm dünyaya gösterebilmeliler. Bu zaten Çerkes teamüllerinde geçerli olan bir toplumsal reflekstir.

‘’Qın’mafer bğa’yanır tlep’kım yış’ıhafça xun’fay’’

‘’Zor günü anmak, tüm ulusun ortaklaşması ile olmalı’’

Guşıps: Sorularımıza verdiğiniz cevaplar için teşekkür ederiz.

Comments are closed.