Kafkas Vakfı: Şakir Şahin
0:41 9 May 2013

Guşıps: Kürt sorunu”nun çözüm aşamasına girmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Şakir Şahin: Sorunlar karşısında genel yaklaşımımız, sorunların derinleştirilmesi, karmaşıklaştırılması değil, en uygun şekilde çözüme ulaşması yönündedir.

Kürt sorunu olarak adlandırılan problemler zinciri de Türkiye’nin zamanla kronikleşmiş ve toplumu geren, insanların birbirlerine karşı ön yargılı olmalarına sebep olmaya başlamış bir durumdur. Hükümetin risk alarak böyle bir süreci başlatması ve bu konuda da epeyce yol almış olması, taleplerin silahla değil, hür ve demokratik ortamlarda, toplumsal uzlaşıyla karşılanmasını sağlayacak bir noktaya doğru gitmesi, bizi de mutlu etmektedir.

Guşıps: Çözüm sürecinde PKK lideri Abdullah Öcalan’ın siyasi bir figür olarak muhatap alınması hakkında ne düşünüyorsunuz?

Şakir Şahin: Amaç çözüm olunca buna bir stratejik yol haritası oluşturulmuş olsa gerek. Hükümet, burada yaşanan problemin kaynağı olan ve Kürtleri temsil iddiasında bulunan gerek siyasetçiler, gerekse silahlı örgüt tarafından lider kabul edilen kişiden başka her kim muhatap alınırsa alınsın sonuç alınamayacağı açıktı. Belki devlet mantığı içerisinde bu muhataplık sorun olabilir, ama başka bir seçeneği de yoktu. Nihayetinde savaşırken muhatap olduğunuz kişi ile barış yapabilirsiniz, figüranlarla değil.

Guşıps:Kafkasyalı sivil toplum örgütlerinin işleyen süreç hakkında tavrı sizce ne olmalı?

Şakir Şahin: Barış getireceği varsayılan her türlü girişimi bu yönüyle desteklemek gerekir diye düşünüyorum. Bu hükumetteki partiye angaje olmayı gerektirmez. Eminim ki barış ve toplumsal huzur olan bir ortamda gerek kişi hak ve hürriyetleri, gerekse değişik etnik guruplardan oluşan toplumdaki gurupların özgürlükleri daha kolay gelişebilecektir. Süreci, bu toplumu barış ve hoşgörü ortamına götürecek bir imkan olarak görüp, bu sonuca ulaşmasını sağlaması için çabalamak gerekir. Eksik veya yanlış görülen yönleri yapıcı bir şekilde eleştirilmeli ve asıl hedef unutulmamalıdır. Kafkasyalı örgütlerimiz de kendi misyonlarını netleştirip, bu hedefleri dahilinde süreci önce iyi okumalı, sonra da toplumsal barış ekseninde katkı sağlayabilecekler ise fikirleriyle müdahil olabilirler.

Guşıps:Silahların bırakılmasıyla birlikte yeni anayasa sürecininde hız kazanacağı söyleniyor. Sizin yeni anayasadan beklentileriniz neler?

Şakir Şahin:Türkiye sivil anayasa konusunda biraz problemli bir tarihe sahip. Anayasa da modern ülkelerde her gün değiştirilmeyen temel hakları ve yapıları düzenlediğine göre, bu sürecin en iyi şekilde yürütülmesi ve bu tarihi fırsatın ülkemiz açısından iyi değerlendirilmesi gerekmektedir. Kafkasyalıları temsil eden sivil toplum örgütlerinin de insanların kişisel haklar, örgütsel ve toplumsal haklar yönünden bu süreci iyi takip ederek, tabanlarının yarınları için destek olacak, örgütlerinin de önünü açacak katkılarda bulunmaları gerekir. Bunu da gerek dünya standartlarını, gerekse Anadolu toplumunun değerlerini dikkate alarak yapmalılar.

Tüm Türkiye toplumunun hak ettiği eşitlik, adalet, özgürlük kavramlarının hakkıyla yer aldığı, temel hak ve hürriyetlerin korunduğu ve etnik göndermelerde bulunmayan özgürlükçü bir anayasa temennimizdir.

 

Comments are closed.