Rusya/Suriye: Moskova Suriye Muhalefeti Karşısında “Fazla Yavaş”
1:55 10 December 2012

Rus uzmanlar, Rusya’nın Birleşik Suriye Muhalefeti’ne karşı kaçamak yaklaşımlarla nabız yokladığını, fakat Suriye’ye karşı resmi politikasını değiştirmek ve Cumhurbaşkanı Beşar Esad’ın devrilmesine dair ciddi olasılığı kabul etmek konusunda çok yavaş kaldığını söylüyor.

Rusya Bilimler Akademisi Doğu Çalışmaları Enstitüsü’nden Suriye uzmanı Vladimir Akhmedov; “Bu durumun [Esad’ın devrilmesi] bizim için etik ve askeri-stratejik bir yenilgi olacağını düşünüyoruz. Ayrıca süratle bir paradigma değişimi gerçekleştirmek çok zor” diyor.

Suriye muhalefeti geçtiğimiz pazar günü, dünya tarafından tanınma umudu taşıyan geniş çaplı bir koalisyon kurdu. Daha önce, düzensiz gruplarla Esad’a karşı yürütülen ve 20 ay süren kanlı çatışmalarda kazanamadıkları bir şeydi bu.

Suriye Devrimi ve Muhalefet Güçleri Ulusal Koalisyonu hali hazırda Arap Birliği’nin çoğu üyesi tarafından tanınmakta ve NATO üyesi olan Britanya, Türkiye ve Birleşik Devletler tarafından da destekleniyor. Fransa, Suriye ile olan diyaloglarında grubu tek muhatabı olarak tanıyan ilk Batılı ülke oldu.

Rusya’nın tepkisi muhalefet ve Esad rejimine müzakere çağrısı yapmakla sınırlı kaldı, ki bu strateji yeni koalisyonun kuruluş belgelerinde açıkça reddediliyor.

Rusya Devlet Duması Dış İlişkiler Komitesi Birinci Başkan Yardımcısı Leonid Kalashnikov, salı günü RIA Novosti’ye, “Halen müzakere masasına oturmaya istekli bir muhalefetin olmayışı (Suriye’de) üzücüdür.” şeklinde bir açıklama yaptı.

Kalashnikov, BM tahminlerine göre geçtiğimiz aya kadar 30,000 ölüme neden olmuş olan çatışmanın sona ermesi için tek yolun müzakereler olduğunu ve bu durumun Af Örgütü tarafından iç savaş kabul edildiğini söyledi.

Yeni koalisyon farklı önceliklere sahip. Muhalefetin önemli üyelerinden biri Mahmoud Al-Hamza bu hafta başında, “İttifak tüm Esad karşıtı direnişçi gruplar için birleşik bir askeri komuta oluşturmak ve Esad’ın devrilmesinden sonra ülkeyi yönetecek geçici bir hükümet kurmak istiyor” dedi.

 

Uçusa Yasak Bölgelerdeki Füzeler

Dış güçler; muhalefetin, bölgede etkin kontrol sağlamak amacıyla askeri komutasını ve kurucu hükümetinin komuta merkezini oluşturmayı planladığı Kuzey Suriye’de, uçuşa yasak bir bölge oluşturulmasına yardımcı olarak doğrudan çatışmaya dahil olabilir.

NATO ülkeleri geçen yıl gerçekleşen devrim süresince Libya’da uçuşa yasak bir bölge oluşturmuştu ve isyancıların zaferinde bu yardım çok önemli rol oynamıştı. Rusya’nın BM Güvenlik Konseyi’nde harekatı engelleme imkanı vardı fakat veto kullanmamayı tercih etti.

Doğu Çalışmaları Enstitüsü’nden Akmedov “Suriye için uçuşa yasak bölge planı Moskova’yı bir ikilemde bırakacaktır: ya Esad’ı tamamen terk edecek ya da açıkça yanında yer alacak.” diyor.

Direnişin bir parçası olan, Müslüman Kardeşler’in Suriye kanadı bu hafta;  Rusya’nın Şam’a S-300 savunma füzesi sağlama konusunda görüşmeler yaptığını, bu durumun da NATO’nun uçuşa yasak bölgeler planları için ciddi bir engel yaratacağını söyledi.

“Bu açıklama bağımsız olarak doğrulanamaz. Rusya’nın önde gelenleri üzerinde baskı kurulmak istenmiş olabilir” diyor Akhmedov.

 

Tek İhtiyaçları Savaş Jetleri

Suriye’deki iç savaş aylardır içinden çıkılmaz bir halde; her iki taraf da önemli şehirlerdeki geniş çaplı çatışmalarda galip gelebilmiş değil. Fakat uzmanlar, yeni koalisyonun bu meseleyi halledebileceğini söylüyor.

İsyancılar Suriye bölgesinin %60 ila %70’inin kontrolleri altında olduğunu iddia ediyorlar, fakat bunun büyük bir kısmı seyrek nüfuslu kırsal bölgelerden oluşuyor. Esad’ın düzenli ordusundaki ağır silah eksiği nedeniyle; ordunun direnişçiler tarafından ele geçirilen bölgelerde yapılan gelişigüzel hava bombardımanına bel bağlaması, kaçınılmaz olarak sivil halkta ağır kayıplara neden oluyor.

Yeni direnişçi birliği, kendisini destekleyen Esad karşıtı Batılı ülkeler ve Arap ülkeleri sayesinde, kendine ait ağır silahlara sahip olmayı ümit ediyor.

Batılı ülkeler İslami köktencilerin eline geçmesi korkusuyla, bu dağınık muhalefete askeri malzeme tedarik etmekte çok istekli değil. Fakat koalisyon tarafından oluşturulacak birleşik askeri komuta, teorik olarak bu durumu önlemekte daha etkin olacaktır.

Yeni koalisyona katılan bir muhalif grup olan Suriye Ulusal Konseyi’nin kıdemli üyesi Al-Hamza; Moskova’da geçtiğimiz günlerde yapılan bir basın toplantısında “Siz bize hava kuvveti verin, gerisini biz kendimiz hallederiz.” dedi.

 

Eski Dostluklar

Rusya çatışmada Esad’ı destekliyor gibi görünse de, –BM Güvenlik Konseyi’nde Şam karşıtı üç kararı veto etti- Suriyeli muhaliflerle de irtibatları var.

Moskova ve Şam yıllardır müttefiktir ve Moskova’da yaşayan Al-Hamza ya da şu an Esad’ın Başbakan Yardımcısı olan eski muhalefet lideri Kadri Jamil gibi birçok Suriyeli poltikacı Moskova’da okumuş, çalışmış ya da yaşamıştır.

Analistler, Rusya’nın resmi ve gayrıresmi yollardan Suriyeli muhaliflerle bağlantı kurmaya çalıştığını söylüyorlar.

Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Mikhail Bogdanov geçen ay, Rusya’nın yapıcı bir yaklaşıma hazır olan Suriyeli muhalif oluşumlarla bağlantıdan yana olduğunu açıkladı.

Ayrıca eski büyükelçiler, Müslüman din adamları ve benzer kişiler tarafından yürütülen bir kamu diplomasisi de mevcut. Carnegie Moskova Merkezi’nde dış politika uzmanı olan Alexei Malashenko, gayrıresmi bağlantıların kurulduğunu söylüyor.

Ahmedov “Bununla birlikte Rusya’nın en iyi bağlantıları, Esad rejiminin bel kemiğini oluşturan Suriye ordusu ve kolluk kuvvetlerindendir.” şeklinde konusuyor. Suriye güvenlik güçlerinin önde gelen isimlerininin tasfiyesi, yeni muhalefet koalisyonunun en önemli isteklerinden biri durumunda.

Meclis Üyesi Kalashnikov, “Bizim muhalefeti etkileme şansımız yok,” diye bir itirafta bulunuyor ve “Batılı ülkelere her zaman, biz yalnızca Esad’ı müzakereye sokarız siz de muhalefet için aynısını yapın dedik” diyor.

Tunus Cumhurbaşkanı Moncef Marzouki; “Ruslar Suriye’deki rejimi koruyarak ülkedeki menfaatlerini de koruduklarını düşünüyorlar. Fakat Suriye devrimini destekleyen daha geniş bir Arap dünyasında da menfaatleri olduğunu unutuyorlar,” diyor.

Mazroiki, yakın tarihte RIA Novosti’ye verdiği özel röportajında; “Rusya Esad’ın görevi bırakmasına izin vererek, her zaman Arap dünyasını kendi tarafına çekebilir.” diyor.

Uzmanlar problemi, bürokratik aygıtlarının genel bir atalet içinde olması nedeniyle, Moskova’nın resmi Suriye politikasını güncellemedeki yetersizliği olarak görüyor.

“Biz kendimiz de ne yapacağımızı bilmiyoruz” diyor Malashenko.

Asia News Monitor / Banhkok

19 Kasım 2012

Çeviri: Dilek Soykuvvet

Comments are closed.