Ülkede değişimin ve gelişimin dinamizmi Dindarlarla Kürtlerdir diye düşünenlerdenim ben, diğerleri eskiyi savunuyor.

Erhan Hapae 01 April 2014
SEÇİM’in ARDINDAN

 

Erdoğan, Şiwan Perver ve Barzani’yi ağırladığı o muhteşem Diyarbakır mitinginden sonra seçim meselesini bitirmiştir diye düşünmüştüm. Çünkü rakiplerinin böyle bir perspektifi yok. Yeniyi ve değişimi hala o temsil ediyor, istediğini çok kolay alacak.

 

Öyle kolay olmadı. Muhalefetin perspektifsizliğini sezen Hoca, elinde ne kumpas malzemesi varsa önlerine döktü, buyurun dedi kullanın. Onlar da onu kullandılar tepe tepe, yine sıfır vizyon. Bunları kullanmayan Kürtler oldu bir, sakin durdular. Belki geleceğin muhalefetini onlar oluşturur.

 

Halk yaygarayı dinlemedi bu sefer. Çekip gideceğini, ülkeyi ve halkı darbecilere teslim edeceğini düşünenler yanıldılar. Halk tamda bu nedenle yanılmadı. Arkandayız dedi, sende bizi kurda kuşa yem etme.

 

Demokrasiye inananlar açısından bu, tartışmasız bir zaferdir, kuşku yok. İnanmayanlara söyleyebileceğim de bir şey yok. Erdoğan’ın yerinde Kılıçdaroğlu olsaydı üç ay önce düşürürlerdi hükümeti. Ben o noktada Kılıçdaroğlu’nun yanında olurdum hiç kuşkunuz olmasın.

 

17 Aralık operasyonunun ardından halledilmesi gereken iki şey çıktı ortaya.

 

1. Yolsuzluk meselesi. Başbakana düşen ilk görev kendisini ve partisini yargı önünde aklaması. Bu nereden çıktı ve gerçekten kim ne yaptı? Bu aydınlatılmazsa kötü ve yıpratıcı bir leke olarak kalacak. Bununla yaşanmaz.

 

2. Paralel yapılanma. Nasılda felaket bir gizli örgütmüş devletin içinde. Hakimi-Savcısı-Polisiyle. Bunlarda yargı önüne çıkarılmalı bir bir. Özgür ve hukuktan anlayan savcı ve hâkimlerimizde vardır herhalde. Örgütün savcıları bir hâkim karşısına çıksınlar da nasıl oluyormuş zanlı olmak anlasınlar bir.

 

Çeşitli internet olanakları nedeniyle benimde facebook arkadaşlarım var ve onların bu süreçte neler düşündüğünü öğrenme fırsatım oldu-oluyor. Çoğu Çerkes, bir iki kişi hariç hepsi laik kesimden. Hemen hepsi Tayyip düşmanı. Seçim meçim umurlarında değil. Ömer Laçiner ‘’Halk eğer büyük bir çoğunlukla bunları seçerse yine, demokrasi dışı yöntemleri düşünmek gerekir’’ demiş. Benim çoğu arkadaşımın duygularını dille getirmiş. Ben bu arkadaşlarımın arasında ‘pavyona düşmüş aile kızı’ pozisyonundayım anlayacağınız, Ahmet Altan’ın Oya Baydar’a dediği gibi. Öte yandan bir tek bile Ak partili arkadaşım yok. İşim zor gördüğünüz gibi.

 

Neyse.

 

Ülkede değişimin ve gelişimin dinamizmi Dindarlarla Kürtlerdir diye düşünenlerdenim ben, diğerleri eskiyi savunuyor. Çoğu arkadaşımın dindarlardan nefret ettiği kesindi de, meğer Kürtlerde umurlarında değilmiş, öyle anlaşılıyor. Sıkıntı tabi. Epey bir akıl da alıyorum sağdan soldan, sağolsunlar.

 

Sivili savunuyorum ben, silahı, hileyi, kumpası değil. Sadece bu.

 

CARI.

Yorumlar (6)
  1. shogen perit on said:

    Melih Gokcek ve secmenleri gercekten Ankara’da gelisimin ve degisimin motoru olmustur 20 yildir. Ustelik hile ve kumpasa karsi da buyuk bir mucadele vermektedir. Yine 12’den vumussunuz ustadim.

  2. Furkan Kafkas on said:

    Medya ile hipnotize edilmiş zihinlerin daha cok sessinin çıktığı su günlerde bu yazı sıradışı oldu.
    Kafkasyadaki mücadeleyi Rus silovikilerin, batılı oryantalistlerin gözüyle bakan zihinlerin, profil fotolarini Berkin Elvan fotosu yapmasi aslinda olayi bir boyutu ile özetliyor. Ait olduklari Çerkes-Kafkasyali kimliğine yabancilasmis bireyler, Türkyenin sosyolojik gerçekleri ile de sağlıklı bir ilişkisi olmadığı izlenimi veriyor. Kafkasya daglarinda hergün birileri ölüyor ama Türkiyede yaşayan milyonlarca Kafkas kökenli birakin destek olmayi bu dagdakilerin ne kadar hatalari ve günahlari sadece bunu goruyor. Kafkasyada birisi ölse tırnak içinde şehit oluyor. Türkiyede bir alevi olsa kalpleri mutmanin bir şekilde halk kahramini yapiyor.
    Bence yazarın arkadaş çevresi laik anti-Akp kitle yukaridaki tanima giriyor. Oyle bir çevreye sahip olup böyle bir bakış açısı takdire şayan.
    Diğer taraftan 17 Aralik sürecini STV, Ulusal Kanal, Dogan Medya’dan yansitildigi gibi olmadigini sandiktan cikan sonucla gorduk.
    Cemaat’in dogal sinirlerina cekilmesi süreci tamamlaninca, AKP’ye de gerekli dersin verileceğini düsünüyorum.
    Neticede bu kadar çok dolarin bu kadar cok din istismarinin (bakara-makara) yenilir yutulur bir yani yok.

  3. Recep Güler on said:

    12 yıllık iktidarla birlikte muktedir olan bir ‘paralel’ yapıyı tek başına bir örgüt gibi algılamanız ve bu paralelliğin ortadan kaldırlmasıyla demokrasinin tesis edileceğini sanmanıza hiç bir sosyalist anlamlı cevap veremez inanın..!

    • Abaze from uzunyayla on said:

      Erhan Hapae sosyalist de biz mi kaçırdık?
      Sosyalistler seçmen sosyolojisine anlamlı bir cevap verecek siyaset ürettiler de biz mi kaçırdık?
      Diyorum…

  4. Enver SAĞLAM on said:

    Erhan abi canını sıkma.Konsomasyona beraber çıkarız. Hem böylece bu cümlelerle de vururlar bizi de rahatlarlar. Son şişkinliklerin gazını atarlar.

  5. Bislan Taner on said:

    Erhan Beyin RTE’nin yargı önünde aklanabileceğine inanacak kadar kör olmadığını biliyorum. Bilmediğim sanki “böyle bir ihtimal var ve RTE de bunu gerçekleştirecektir” algısını neden yaratmaya çalıştığı.