Sanal düşmanlar yaratıp onlarla gölge boksu yapmayın. Şeffaf olun.

Yaşar Güven 23 December 2013
Hangi Devlet?

 

Devlet, “Derin” devlet, “Paralel” devlet.. Üstelik derin ve paralel olanlar birkaç tane.

 

Ülkeyi yönetenlerden bunları duymaktan ne zaman kurtuluruz dersiniz?

 

İşimiz çok zorlaşıyoruz böyle “devletler” olunca. Hangi birini demokratikleştireceğiz? Birini etsek diğeri, diğerini etsek öteki.. her daim başa bela bir devlet olacak anlaşılan. Matruşka bebeklerini hatırlar mısınız? İç içe, birbirinin içine girebilmesi için doğal olarak giderek küçülen, bir dizi aynı şey. TC devleti de böyle bir şey miymiş?

 

Bülent Ecevit’ in sayesinde derin devleti öğrenmiş ve telaffuz etmeye başlamıştık yanlış anımsamıyorsam. Sonra Susurluk girdi yaşantımıza, daha bir kanıksadık. Son 11 yıllık AKP iktidarında ise ohooo..

 

*

 

Yolsuzluk iddialarına ilişkin kestirmeden yazayım; iktidar ve başbakanı gerekçe yaratmak için hiç çabalamasın. Yaşadıkları ve ülkeye yaşattıkları herşey kendi eserleridir. 11 yıllık iktidarlarının, iktidar olabilmek için kurdukları ittifakların çelişkisidir, çatışmasıdır.

 

Ülkeyi zayıflatmak, çözüm sürecini baltalamak, ekonomik olarak lig düşürmek vb. gerekçelerle bir takım güçlerin harekete geçtiği gerekçelerini geçiniz. O harekete geçenler her kimse sizin ittifakınızdı. Nasıl bir müzakere (pazarlık tabi ki) sonucu görev aldılar biz bilemeyiz; iktidarı kısmen paylaştığınız milletvekili, bürokrat, teknokrat ve emniyet teşkilatı görevlilerini şimdi tasfiye ediyorsunuz. Aslında milletvekilleri seslerini çıkarmaz ve biata devam ederlerse belli ki siz de susacaksınız, bu anlaşıldı. Ne de olsa parmaklara ihtiyaç olabilir.

 

Kirli diyorsunuz ya şimdi, kirlilik sizin eserinizdir.

 

Faiz lobisi ve dış mihraklar üzerinden komplo teorileri yazıyorsunuz. İsrail – ABD işbirliği ile Türkiye’ ye zarar verilmeye çalışıldığını söyleyen milletvekilleriniz var; İngiliz oyunu diyen gazeteci destekçileriniz var; Gülen cemaatinin işi olduğunu ima eden vekilleriniz, böyle olduğunu direk yazan gazeteciler var. Tümü sizin eseriniz. Sizin ittifakınız. Sizin, AKP’ nin iktidar oluşunda bütün bunların bir dahli olduğunu itiraf etmiş oluyorsunuz aslında. Çin füzesi, Barzani petrolü, Mısır ve Suriye tavrı, .. derken ittifaklarınızla aranız bozulmuş olmasın. 2007 ABD gezinizden sonra başlatılan Ergenekon sürecinden sonra kendilerinin gözden çıkarıldığını düşünen bir kısım generalin Şanghay ittifakına yeşil ışık yakmalarını kopyalamanız, generaller gibi gözden çıkarıldığınızı düşünmenizden mi kaynaklanıyor?

 

Özgürlük alanlarını sınırlayıp yaşamlarına müdahale ettiğiniz için size muhalefet eden, bu nedenle ezilmesi gerektiğini düşündüğünüz ülkenin geleceği gençlere biber gazı püskürtürken kahraman polis, bakan oğlunu gözaltına alırken tü kaka polis; Ergenekon – Balyoz ve belgeler derken iyi basın, işinize gelmeyen belgeleri deşifre eder ve yolsuzluk derken milli irade düşmanı basın; tutuklu milletvekili Balbay’ı salarken demokratikleşmede bir adım daha, tutuklu BDP milletvekilleri söz konusu olunca tıs.. Çok daha fazlasını sıralamak olası, bu çifte standartlar da sizin eserinizdir.

 

Meclis’teki muhalefetten çok memnun olmalısınız, sizi pek zorlamıyor, eğleniyorsunuz hatta. Ama belli ki Gezi muhalefeti sizin otoritenizi sarsmış, yolsuzluklar söz konusu oldu, gündem bir yerlere evrildi ama siz hala ağzınızdan düşürmüyorsunuz. “Cadı avı” başlatacağınız ve 600’ün üzerinde insanı Gezi eylemlerini cezalandırmak üzere gözaltına alacağınız bilgileri sızmaya başlamıştı. Ama Geziciler hemen devreye girip bakan oğullarını gözaltına alıvermiş olmalılar.

 

Sanal düşmanlar yaratıp onlarla gölge boksu yapmayın. Şeffaf olun. Her kimse dünün faiz lobisi, bugünün çetesi – karanlık odaklar – uluslararası ittifak, açıklayın. Ülkenin insanları da bilsin, bilsin ki ülke düşmanlarına karşı topyekün tavır alsın.

 

Demokrasinin olmazsa olmazı kuvvetler ayrılığını tuz – buz ettiniz. Demokratikleşme adımları maskesi ile olmayan yargı bağımsızlığını hepten dinamitlediniz. Medyayı dördüncü kuvvet olmaktan çıkardınız. Herşeyi biliyor ve topluma emrediyorsunuz. Bireylerin nasıl yaşayacaklarını siz belirliyorsunuz. Gerekçelerimi kısa keseyim, muhalifim size, ama bir sözünüze katılıyorum; “Hırsızlığı, baba oğluna öğretir”. Belki de ilk kez söylediğiniz birşeye katılıyorum. Üstelik bunu …mış gibi yapmadan, inanarak ve içinizden geldiği gibi söylemiştiniz.

Comments are closed.