Yaşananların ülkenin gündemine girmesini sağlamak bize düşüyor.

Yaşar Güven 24 November 2013
Anadolu’da Çerkes sürgünü

 

Guşıps, Türkiye kamuoyunun pek bilmediği, “Gönen – Manyas Çerkeslerinin Sürgünü” nü dosya konusu yaparak önemli bir adım attı. 1922 Aralık ayında başlayıp 1923 yılında devam eden sürgün, Cumhuriyet tarihinin ilk iç sürgünü idi. Üstelik dönemin Başvekili bir Çerkes olan Rauf Orbay’ dı. Net gerekçeler muhtemelen askeri arşivlerde bulunabilecek. Fetgeri’ nin sunumlarından anlaşılan resmi ağızların öne çıkardığı gerekçe ise, dönemin genel asayişi ile ilgili. Ama karışık kimlikli köylerden sadece Çerkeslere sürgün uygulanışı bu gerekçeyi çürütüyor.

 

Çerkes köylerinin sürgününün yanısıra, Osmanlı döneminde kurulmuş olan Çerkes Teavun ve Çerkes Kadınları Teavun Cemiyetleri ile anadilde eğitim yapılan Çerkes Örnek Okulu da Cumhuriyet döneminde (1923) kapatıldı. Çerkes Ethem’ in “hain” ilan edilmesi, Ethem’ in milis güçlerine yöreden önemli katılımların olması, Şark – ı Karib Çerkesleri Beyannamesi, Ethem’ in tasfiyesi sonrası önemli bir müfreze komutanının çete faaliyetlerini sürdürmesi vb. gerekçelerle planlı bir sindirme ve baskı oluşturulduğu çok açık. Gerekçeler sıralansa da olayın derinliğinde aslında özellikle Çerkeslerin cezalandırılması girişimi olduğunun ipuçları görülebiliyor.

 

Türkiye kamuoyunun önemli bir kesiminin ezberlerini bozacaktır yukarıda sıraladıklarım. Onlar Çerkesleri bir elleri balda diğer elleri yağda bilirler zira.

 

Geçmişte Anadolu’ da şimdi yüzleşilmesi ve gerçeklerin teslim edilmesi gereken pek çok olay yaşandı. Kimliklere yönelik yaşanan olaylar belirleyici durumda. Bir kısmını siyasiler kendiliğinden gündeme getiriyor, hangisi siyasetinin işine geliyorsa. Onların ağızlarına almadıklarını da sivil inisiyatifler, araştırmacılar, gazeteciler gündeme taşımaya çalışıyor. İşte bu olaylardan biri de henüz çok az bilinen Gönen ve Manyas Çerkeslerinin sürgünüdür. Yaşananların ülkenin gündemine girmesini sağlamak bize düşüyor.

 

Şogen Ahmet’ten ricadır

 

Dergide yazdığım 13 Ekim 2013 tarihli “Demokratikleştirebildiklerimizden misiniz?”* yazımın altına Şogen Ahmet 15 Ekim’ de aşağıdakileri yazdı:

 

“ ‘Kürtler dışındaki diğer halkların bu vb. etkiler sonucu bazı yörelerde Türk ırkçısı siyasetlere yakın durabildiği de bir gerçek’ diyorsunuz? Ciddi misiniz?

O Türk ırkçısı milletvekili adaylarından birini köy köy gezdiren, o beğenmediğiniz köylülerin suratına bakmadığı; adayın bindiği arabayı hizmetine sunan, yaktığı benzini finanse eden lüzumsuzun, sizle sık sık aynı fotoğrafa giren bir – iki kankası var? Onun kurduğu jürilerine filan giren? Sağa sola plaket dağıtan? Anladınız siz?

Çerkesler yüz vermedi o adaya da siz halen yüz veriyorsunuz kankalarınıza? Ne iş?

Bu yazınızı ‘kankalarınıza’ tavır olarak okuyalım mı?”

 

10 Kasım’da yanıt yazdım; “Ahmet beyden rica ediyorum, açık – seçik yazar mı? Kankalarım, siyasetçi, her kimi anıyorsa. Herkes bilsin, ben de. Selam ve saygı ve sevgiyle.”

 

Buradan bir daha ricada bulunuyorum.

 

Çerkesler yeni parti kuruyormuş

 

Bir sitede okuduklarım:

 

“Yeni oluşturulan ‘www.cogulcudemokrasihareketi.org’ isimli sitelerinde bir Manifesto yayınlayarak ‘Çoğulcu Demokrasi Hareketi’ (ÇDH) adıyla örgütlenme başlattıklarını ifade eden Çerkesler, hareketlerinin, süreçten dışlanan bütün kesimleri içine alacağını ve 2014’ ün sonbaharında da resmi kuruluşunu tamamlayarak siyasi partiye dönüşeceğini duyurdu.

 

Başlatılan demokratikleşme sürecinin ‘sadece Türklerle Kürtler arasında halledilecek bir sorunmuş gibi’ ortaya konulmasına karşı olunduğu belirtilen manifestoda, ‘ÇDH, süreçten fiilen dışlanan, Çerkesler, Lazlar, Boşnaklar, Gürcüler, Arnavutlar, vd. etnik gruplar ile inanç gruplarının haklarının kazanılması için özellikle mücadele eder. Etnik kimlik meselesi demokratik mücadelenin ayrılmaz bir parçasıdır, pazarlık konusu edilemez”.

 

En azından kimlik bazında benzer anlayışı deklare ederek kurulan Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) hemen ardından böyle bir girişimin başlatılması tesadüf olsa gerek.

 

*http://www.gusips.net/columns/4073-demokratiklestirebildiklerimizden-misiniz.html

Yorumlar (4)
  1. Şogen Ahmet on said:

    Yaşar Bey merhaba.Cevabınızı yeni duydum o yüzden yeni cevaplayabiliyorum affedin. Eleştirim şöyle AKP yi MHP yi sık sık eleştiren birisiniz yazılarınızda. Bu partilerin çerkeslere ne büyük kötülükler yaptığını da dillendiriyorsunuz sık sık. Hakkınız.
    AKP belediyelerinin ev sahibi olduğu yılın en iyileri organizasyonunda jıneps gazetesinin yılın iletişim kanalı şahsınızın da yılın kültür adamı seçilmesi ve törenle AKPli siyasetçilerin huzurunda ödül almak sizi rahatsız etmedi mi
    http://www.jinepsgazetesi.com/-12100.html

    daha evvel jıneps yazarı olan Yalçın Karadaş ve Enver Sağlam beylerin bahse konu organizasyonun jürisinde bulunması sizi rahatsız etmedi mi.
    http://www.xabze.net/blog/5-kafkas-diasporasi-yilin-en-iyileri-odulleri/
    Yılın en iyileri törenlerinin müdavimlerinden birinin son genel seçimde mhp milletvekili adayı olan nihat canpolat olması ödülün organizatörlerinin de onu desteklemesi sizi rahatsız etmedi mi
    http://tr.wikipedia.org/wiki/Nihat_Canpolat
    http://www.kafkasdiasporasi.com/Kullanici/ResimGaleri/default.aspx?m=md_ResimGoster&raid=bae8dc55-5d00-47f5-ba34-7699aa29a9d5&rid=1de6cee9-7c1f-4fb5-b86f-dce14f643e8b&kid=27&rsno=3
    http://www.kafkasdiasporasi.com/YaziGoster/7cb181e3-dd74-4f52-980c-79dd51233919/nihat-canpolata-destek-toplantisi.aspx
    http://www.kayseriehaber.com/yerel-haber/nihat-canpolat-hesap-soracagiz.htm
    http://www.kafkasdiasporasi.com/YaziGoster/d44a767d-a0d5-47cd-b2a3-285f5b608c36/kayserisharp39de-olmayacak-olan-olacak.aspx
    http://www.sondakika.com/haber-mhp-milletvekili-adayi-canpolat-cerkez-surgunu-2745221/

    Yanlış anlamayın. Ben nihat canpolat’ı Yalçın Karadaş’ı Enver Sağlam’ı yılın en iyileri organizasyonunu organizatörlerini, Akp yi mhp yi eleştirmiyorum.Onların hiçbirini değil sizi eleştiriyorum.
    Akp ye Mhp ye ağzına geleni sayıp Akp nin ev sahibi olduğu bir organizasyondan üstelik sık sık eleştirdiğiniz ırkçı siyasetçilerle mesafesi olmayan ve destekleyen bir organizasyondan ödül almayı bu organizasyonla bu kadar ortak ilişkiniz olmasını eleştiriyorum.
    Açık olmuştur herhalde. yukrıda adreslerini verdiğim haberlerin hepsi yalansa ben de sizden en içten duygularımla özür diliyorum. Selametle.

    • Yaşar Güven on said:

      Şogen Ahmet,
      Teşekkür ediyorum. İlk yazdıklarınızdan sonra çağrıma kulak verdiğiniz ve yazdıklarınızın hem benim hem de okuyanlar açısından net anlaşılır kılınmasını sağladığınız için.

  2. Setenay Kaplan on said:

    Sn. Yaşar Güven,

    Türkiye’de demokratikleşme süreci Türk ve Kürt etnik unsurları üzerinden sürdürülüyor. Kürt olmayan etnik unsurların tamamı Türk’müş algısı yaratılarak bir asimilasyon süreci de devam ettiriliyor. Çerkesler başta olmak üzere bu etnik kimliklere mensup halkların siyasal manada bir temsiliyetleri olmadığı için kimlik erezyonuna uğruyorlar. Hatta siz de çok iyi biliyorsunuz ki Kürtlere karşı kendilerini Türk olarak konumlandırıyorlar. Bildiğiniz gibi geçmişten bugüne T.C, Kürtleri demokratik hak mücadeleleri nedeniyle diğer halklara öcü gibi gösterdi ve Türkiye halklarında Kürt fobisi oluşturdu. İşte bu yüzden Çerkes halkı ve diğer halklar Kürtlerin öncülük ettiği HDK içerisinde siyasallaşacak, kimlik siyaseti yapacak tabana sahip değiller. HDK yapılanması üzerinden Kürtler dışındaki halkları kitlesel olarak siyasallaştırmak, kimliklerine sahip çıkmalarını sağlamak ve desteklerini almak mümkün değil. Yıllardır toplantılarına 3 kişi katılıyorsunuz sizin de bunun farkında olduğunuzu varsayıyorum.

    Bu süreçte sizin ve öncülük ettiğiniz yapının tavrını değerlendirdiğimde Çerkesler adına çıkardığım sonuç; Jineps’ten 3 kişi HDK/HDP içerisinde yer alır ve Çerkeslerin bu oluşum içerisinde isminin geçmesine vesile olur, demokrasi adına renk katmış olursunuz. Bu da elbette gerekli ancak Çerkeslerin ve diğer halkların siyasallaşmasına, asimilasyonla mücadelesine herhangi bir katkısı olmaz. Hal bu iken; Çerkeslerin ve Türkleştirilmeye çalışılan diğer halkların mücadelesini verecek olan Çoğulcu Demokrasi Hareketi’ne karşı olan tavrınız ve bakış açınız Türkçü ve ulusalcı faşistlerin ekmeğine yağ sürmektedir.

    Buna ek olarak; Kürt siyasi hareketinin devletle yaptığı pazarlıkta Çerkeslerin ve diğer etnik azınlıkların haklarını talep etmesi de mümkün değil. HDK her ne kadar tüm halkları temsil ettiğini ifade ediyorsa da; Devlet Kürt siyasi hareketiyle sürdürdüğü görüşmeleri Kürt halkının talepleri ekseninde yürütüyor.

    Çoğulcu Demokrasi Hareketi’ni HDP’nin ortaya çıkışı ile ilişkilendirmeniz hayret verici. Oysa ki 3 yıldır devam eden Çerkes Hakları İnisiyatifi sürecinin daha ilk günden itibaren tabanı siyasallaştırarak bir partileşme sürecine evrileceğini tahmin etmek için Nostradamus olmaya da gerek olmadığını düşünüyorum.

    Diğer yapılanmalar içerisinde hiç bir komplo teorisi aklınıza gelmeden rahatça yer alabilirken, bu toplumun hayalini kurmaya bile cesaret edemediği Çerkesler öncülüğünde kurulacak bir siyasi partiyi takdirle karşılamak yerine komplo teorileriyle ilişkilendirme çabanızı anlamlandırmak mümkün değil.

    Saygılarımla,

  3. Yaşar Güven on said:

    Setenay hanım,
    Yorumlarınız, eleştirileriniz, önermeleriniz için teşekkürler.
    Yeni parti için sadece bir cümle kurdum. İlk iki paragraf partinin kendini ifade edişi ile ilgili. Son paragraf bana ait sadece. Size bütün bunları yazdıran sanırım sadece o bir cümle değil. Nedir peki?
    “Türkleştirilmeye çalışılan diğer halkların mücadelesini verecek olan Çoğulcu Demokrasi Hareketi’ne karşı olan tavrınız ve bakış açınız Türkçü ve ulusalcı faşistlerin ekmeğine yağ sürmektedir.” Bu ithamınız çok ağır. Karşı olan tavrımı ve bakış açımı o bir cümleden nasıl çıkardınız? Ve; kimin ekmeğine kimin yağ sürdüğü konusunu kişisel yorumların ötesinde değerlendirmek gerekmez mi? Bunu biraz da zamanla görmek mümkün olacak diye düşünüyorum ayrıca.
    “Diğer yapılanmalar içerisinde hiç bir komplo teorisi aklınıza gelmeden rahatça yer alabilirken, bu toplumun hayalini kurmaya bile cesaret edemediği Çerkesler öncülüğünde kurulacak bir siyasi partiyi takdirle karşılamak yerine komplo teorileriyle ilişkilendirme çabanızı anlamlandırmak mümkün değil.” Komplo teorisi ile ilişkilendirmek,hayalini kurmaya bile cesaret edememek; inanın daha fazla açıklamanız gerek. O bir cümlenin sonucu bütün bunların nasıl çıktığını.