Haber / Abreg Togan yazdı:Bilinçten yoksun bilginin kibri ile ÇERKESLİK tartışması
14:24 18 December 2017

Son günlerde bir belgesel üzerinden Çerkeslik tartışmalarına şahit oluyoruz. Tartışmanın ortaya çıkışı, seyri ve vardığı sığ sonuç dikkate alındığında kanaatimizce ana sorun meselenin sırf bilgi bazlı ele alınıyor oluşundandır.

Sırf bilgi bazlı diyorum, çünkü bilince evrilmeyen bilgi maalesef meseleye yaklaşımlardan anlaşılacağı üzere içerisinde ister istemez kibri barındırıyor. Açığa çıkan bu kibirlilik hali ”benim dediğim mutlak doğrudur, karşı görüş mutlak yanlıştır, o halde karşı fikir evvel emirde her ne yöntem ve üslupla olursa olsun açığa düşürülmeli, sonrasında da yok edilmelidir’ ‘şeklinde tezahür ediyor. Salt bilgi eksenli bu türden iş ediş ve eyleyiş halleri iyi niyetli olarak kabullenilse dahi hakikat arayışı olarak değerlendirilemez. Hakikat arayıcılarının iş ediş ve eyleyiş halleri salt bilgi eksenli olmaktan öte bilince evrilmiş bir iş ediş ve eyleyiş halidir. Hele hele ”usul esasa mukaddemdir ”düsturunu kadim kültür kodlarında ziyadesi ile barındıran kadim Çerkes kültüründe hakikati arama yönteminin salt bilgi eksenli yapılıyor oluşu hakikati aramamadan öte salt bilgi ile hakikati hırpalama yöntemine dönüşür ve  bu hırpalama ameliyesinde de bilgi kuvvetli bir aparat olarak kullanılır.

Çerkeslik ekseninde yürütülen tartışmalarda iş ediş ve eyleyiş tarzı olarak bu yöntemde ısrar edildiği sürece de durum değişmeyecek gibi görünüyor. Tabi ki salt bilgiyle kendisini olmuş, eksiksiz kabul eden sözde Çerkes aydınları bilgilerinin kibri ile Çerkes toplumunda bilgiçlik taslamaya devam edeceklerdir. Bu durum yadırganmamalıdır çünkü salt bilgi ile yetinenlerin fıtri hali bu halden başka bir hale evrilemez, evrilmesi mümkün olamaz. Bu bağlamda; Bilginin kibrine müspet ayar veren, onu bir ego tatmini aparatı olmaktan çıkaran bilinçtir. Bilinç hakikat arayışında tatminden öte güven esaslı bir duruş, karşısındakini anlama sonrasında da ona fikrini anlatma usulü olan yeni bir iş ediş ve eyleyiş biçimidir.

Salt bilgiyi kutsayan toplumlar kadim kültür dayanakları olmayan, sadece konjonktürel bilgi değişkenliği ile yol alan toplumlar, bilinci salt bilginin yerine ilişki aparatı olarak devreye alan ve devrede tutan toplumlar ise kadim kültür kodlarına sahip olan toplumlardır.

Çerkes toplumu maalesef son dönemlerde salt bilgiyi kutsayan, bilince evrilememiş, bilgi sığlığı ile, görünür olma çabaları ile kendini var etme gayretleri, bu çapsız ego yüklü çabalarla da topluma bilgiçlik taslama, ayar verme gayretleri ile karşı karşıyadır. Daha da üzüntü verici hal ise Çerkesliğin beslenme damarları olan kadim Çerkes kültürünün taşıyıcı kolonu olan Çerkeslik bilincini salt bilgide arama çapsızlığının Çerkeslik olarak sunuluyor oluşudur. Hey hat bilgiyi toplum menfaati ekseninde faydalı hale dönüştüren bilinç yoksunluğu ile bir yere varılamayacağının görülmeyişi de bir bilinç yoksunluğu değil midir? Kadim kültür kodlarına haiz toplumlar konjonktürel olarak sözde aydınlar aracılığıyla parlatılan bilgi kırıntıları ile oyalanmak istense de bir müddet sonra bilginin değişebileceği gerçeğinden hareketle, bilince dayalı kadim kültür kodlarının kalıcı hakikatine toslayacaktır.

Mesele, salt bilgi eksenli tartışmaların kalıcı çözümler üretemeyeceği gerçeğinden hareketle, Çerkesler açısından kalıcı çözüm adına bize has, bize özgü formlarla bir iş ediş ve eyleyiş yöntemi olarak orta yerde duran XABZE bilincinin harekete geçirilmesidir. XABZE’yi bilinç rahlesi yapabilen olası tartışmalar hiç şüphesiz toplumsal amaca hizmet edecektir. Aksi takdirde devam eden tartışma şekli, gerekli olan bilgiyle yetinip asıl olanı yeterli bilincin ıskalanması durumu şeklinde devam edip gidecektir. Birileri aydın kılığında, aktivist kılığında rahlesiz vaazlarını ego tatmini ekseninde sürdürmek isteyeceklerdir. Çerkes toplumu bu rahlesizliğe dur diyebilmeli, varsa diyecekleri ”buyur kardeşim XABZE burada ne diyeceksen bu rahleden söyle söyle ki cemate bir faydası olsun” diyebilmeli.

Abreg Togan

Comments are closed.

HABER / En Çok Okunanlar