Haber / Barışa söz ver!
11:59 26 December 2014

Küresel Barış ve Adalet Koalisyonu (BAK) ile Mazlum-Der öncülüğünde, çok sayıda aydın ve aktivistin desteğiyle, çözüm sürecinin ilerletilmesini savunmak için “Barışa söz ver” isimli bir kampanya başlatıldı. “Barışa söz ver” diyenler, 25 Aralık’ta İstanbul’da bir basın toplantısı düzenleyerek kampanyayı tanıttı.

Barış aktivistleri, 7 Şubat’ta İstanbul’da barış için bir yürüyüş yapacaklarını, Mart ayında ise çeşitli yerellerde barış panayırları düzenleyeceklerini duyurdu.

Toplantının açılışında konuşan Küresel BAK aktivisti Meltem Oral, 2012’nin sonunda hapishanelerde ölüm oruçlarının devam ettiği günlerin karanlığını hatırlatarak, bugün çok daha umutvar bir durumda olduğumuzu, ancak barış isteyenlerin de sürecin ilerlemesi için yapması gereken şeyler olduğunu belirtti.

Mazlum-Der’den Ali Öner, çözüm sürecinde gelgitler yaşandığını hatırlatarak, sivil toplumun ve sıradan insanların çözüm sürecinde sözlerinin yok sayıldığı dönemler yaşandığını ifade etti. “Sürecin bir kez daha gadre uğramaması için bizim de sesimizin duyulması lazım” dedi.

Çözüm, barış, kardeşlik

Kampanyanın çağrı metnini sanatçı Zeynep Tanbay okudu:

“Çözüm sürecinin hızla barış sürecine evrilmesine ihtiyacımız var. On yıllardır süren, cumhuriyetin kuruluş tarihi kadar köklü bir sorun olan Kürt sorununun bir çırpıda çözülemeyeceğini biliyoruz. Bu yüzden çözüm sürecini önemsiyor, çok önemli tarihî bir ilk adım olduğu için sonuna kadar destekliyoruz.

Çözüm süreci ilan edildiğinde, “çözüme evet, barışa evet” diyerek destekledik, akan kanın durmasının çok önemli olduğunu savunduk, sokaklara çıktık, basın toplantıları yaptık.

Ama artık sürecin ilk günlerinde değiliz. Artık somut adımlara ihtiyacımız var. Ekim ayında yaşanan şiddet patlaması, ne kadar hızla hareket etmek zorunda olduğumuzu gösteriyor.

Artık acil olarak, Kürtlerin iade edilmesi çok kolay olan ve hiçbir pazarlığa tabi kılınamayacak haklarının tanınması için gerekli düzenlemelerin yapılmasına, pratik adımların atılmasına ihtiyacımız var.

Kardeşliğe ihtiyacımız var. Kardeşliğe ihtiyacımız var ama eşit koşullarda kardeşliğe. Kibirden arınmış, demokrasiye sahip çıkan bir dile, bu dilin sözcülüğünü yaptığı bir kardeşliğe ihtiyacımız var.

“Savaşın kazananı olmaz” diyenlerin yan yana gelmesine, birbirine dokunmasına, her türlü ayrımcılığı reddeden toplumsal sıcaklığa, hakkının yendiğini düşünen, ötekileştirilen, ötekileştirildiğini düşünen tüm seslerin, grupların haklarını garanti altına alacak demokratik bir barış köprüsüne ihtiyacımız var.

Artık milliyetçilik değil kardeşlik, kibir değil eşitlik, çatışma değil diyalog, savaş değil barış istiyoruz.

Pazarlık değil hakların iadesi diyenler olarak, çözüm sürecini desteklemek, Kürt halkının haklarının tanınması, kalıcı barış, adalet ve eşitlik için,

“Artık barış zamanı!” diyoruz.”

 

Kürt ve Türk halkları barış istiyor

Ömer Faruk Gergerlioğlu ise farklı kesimlerden barışa gönül vermiş aydınların bir araya geldiğini, toplumun da barışa söz vermesi gerektiğini söyledi. Kobanê olaylarında 50 kişinin ölmesinin çok kötü olduğunu dile getiren Gergerlioğlu, Kürt ve Türk halklarının barışa olan özlemi sebebiyle bunun süreci engelleyemediğini belirtti.

Vedat Türkali mesaj yolladı

Vedat Türkali ise toplantıya yolladığı mesajda “Hiç kimsenin kuşkusu olmasın ki hepimizin yürekten istediği şey barıştır. Ben süreç lafını bile gereksiz buluyorum. Artık bu işin süreci kalmadı. Açık seçik, barış için çözüm istiyoruz” dedi.

Katılımcılardan Oya Baydar, “Artık söz vermenin ötesinde, yolda yürüme zamanı” dedi. Baydar, AKP’nin çözüm sürecinde yola çıkmayı sürecin kendisi gibi göstermeye çalıştığını, sivil toplumun ise yürüyüşün başlamasını sağlaması gerektiğini dile getirdi.

Mesele insan haklarıysa gerisi teferruat

Erol Katırcıoğlu, AKP’nin çözümü istediğini ancak kendi istediği gibi bir çözüm istediğini ifade etti. Hükümetin her konuda kimseye danışmadan karar verme alışkanlığı olduğunu, bu yüzden çözümün bir müzakere süreci olduğunu kabul edemediğini söyledi.

Ali Nesin, her sorunun çözümün yeni problemler yaratacağını, ancak artık Kürt sorununun çözümünün yaratacağı problemlerden korkmamamız gerektiğini söyledi. Nesin, “Mesele insan haklarıysa gerisi teferruattır” dedi.

Adalet Ağaoğlu: “Sesinize ses katmak bana güç ve moral verdi”

Kampanyanın açılış toplantısına bir mesaj yollayan Adalet Ağaoğlu, “2015’te barış için adım atın. Artık çözüm süreci değil barışın kendisini istiyorum” dedikten sonra, barışa söz verenlere seslenerek “Evimden çıkamıyorum ama sesinize ses katmak bana güç ve moral verdi” dedi.

Ufuk Uras, 2015’in barış yılı olmasını istediklerini dile getirerek, tepede yapılan siyasetin gözlemcisi, hafızası ve denetleyicisi olacaklarını söyledi. Uras, “Biliyoruz ki barış olursa demokrasi de olur adalet de olur” dedi.

Sürecin eşitlik temelinde tamamlanması için mücadele

DSİP Eşsözcüsü Şenol Karakaş ise PKK lideri Abdullah Öcalan’ın sürecin devam etmesi yönündeki ısrarını ve Kobanê eylemlerini hatırlatarak, bir yanda iki günde 50 kişinin öldüğü alternatifin, diğer yanda ise barış alternatifinin olduğunu söyledi. Barışın asık suratla inşa edilemeyeceğini ve sokakta balon uçurarak, şenlik yaparak destek verilmesi gerektiğini gereken Karakaş, çözüm sürecinin insan hakları, demokrasi ve eşitlik ile tamamlanması için mücadele edeceklerini dile getirdi.

30 yıllık barış mücadelesi

Tarık Ziya Ekinci’nin “Barışa söz ver” diyenlere gönderdiği mesajda “Sağlığım el vermediği için orada olamadım. Ama gönlüm, aklım ve vicdanım sizinledir. Barışseverlerimizin dur durak bilmeden 30 yıllık mücadele sık sık kesintiye uğradı. Bu uzun erimli mücadelenin bugünkü aşamasında elde ettiğimiz kazanım, akan kanın durmasıdır. Bunun temelli olması dileğimizdir” ifadeleri yer aldı. Ekinci, gelişkin bir demokrasi kurularak barışın tesis edilebileceğini söyledi.

Son olarak konuşan Mazlum-Der İstanbul Şube Başkanı Cüneyt Sarıyaşar ise siyasetin kendi gerekleri üzerinden hareket edip oy konsolidasyonu ile barış sürecini eşzamanlı götürmek zorunda olduğunu, esas etkin olması gerekenin ise sivil toplum olduğunu dile getirdi. Sarıyaşar, “Barışın birinci önceliği sivil toplumdadır, halklardadır. Bunu geliştirmenin yollarını bulmalıyız” dedi.

Kampanyanın çağrıcıları şöyle:

Adalet Ağaoğlu, Ali Nesin, Ali Öner, Aydın Engin, Bekir Ağırdır, Bülent Aydın, Cafer Solgun, Cengiz Aktar, Defne Asal, Dengir Mir Mehmet Fırat, Emine Uçak Erdoğan, Emel Kurma, Eren Keskin, Erol Katırcıoğlu, Ferhat Kentel, Gülten Kaya, Hadi Uluengin, Hale Soygazi, Halil Ergün, Hidayet Şefkatli Tuksal, İbrahim Betil, İpek Çalışlar, Kuban Kural, Kutluğ Ataman, Lale Mansur, Mehmet Cüneyt Sarıyaşar, Murat Belge, Murat Morova, Naci Sönmez, Nilüfer Uğur Dalay, Oya Baydar, Ömer Faruk Gergerlioğlu, Rakel Dink, Roni Margulies, Selda Bağcan, Şenol Karakaş, Taner Akçam, Taner Ziya Koçak, Tarık Ziya Ekinci, Temel İskit, Turgay Oğur, Ufuk Uras, Ümit Kardaş, Ümit Kıvanç, Vedat Türkali, Yasemin Çongar, Yıldız Önen, Yücel Sayman, Zeynep Tanbay.

Comments are closed.

HABER / En Çok Okunanlar