Haber / Batı nihayet üzerini çizdiği Putin’e nasıl baskı yapacak ?
1:48 22 November 2014

Putin küresel bir paryaya dönüştü. Bu yeni bir gerçeklik. Amerika ve Batılı müttefikleri üzerini çizdiler. Bundan sonrası teknik ayrıntı. Bir de zaman meselesi.

Putin’e göre Avustralya’da yapılan G-20 zirvesinde “medya gerilimi tırmandırmıştı” ama “gerçekler kitlesel medyadaki sanal yaşamdan çok farklıydı”. Kısa süre sonra -görevi gereği bir şeyler söylemesi gereken- basın sekreteri Dmitri Peskov Echo Moskvi’nin canlı yayınında Harper’ın (Kanada Başbakanı Stephen Harper—ç.n.) sözlerinin “nezaket sınırları içinde olduğu” açıklamasını yaptı : “Harper Ruslar’ın Ukrayna’yı terk etmesi gerektiğini söyledi. Putin de bunun imkansız olduğu, çünkü Ukrayna’da hiçbir Rusya vatandaşının bulunmadığı cevabını verdi”.

Devlet Başkanı Vladimir Putin Birleşik Halk Cephesi Eylem Forumu’nda Amerika’nın Rusya’yı sadece küçük düşürmeye değil, aynı zamanda boyun eğdirmeye çalıştığını iddia etti. Putin bunun asla gerçekleşmeyeceğini söyledi. Bununla birlikte Amerika’nın bazı ülkelere boyun eğdirmeyi başardığını bu ülkelere de Amerika’nın müttefiği dendiğini kaydetti. Putin bu açıklamayı bir katılımcınınkonuşmasından sonra yaptı. Katılımcı Amerika’nın Rusya’yı küçük düşürmeye çalıştığını söylemişti. Vladimir Putin katılımcının sözlerini düzeltti.

Putin “Onlar bizi küçük düşürmek değil, bize boyun eğdirmek istiyorlar. Bizi kullanarak sorunlarını çözmek istiyorlar. Bizi etkileri altına almak istiyorlar. Bunu hiç kimse başaramadı ve başaramayacak” dedi.

Dış politikada son kozlarını kaybeden Putin şimdi Rus halkının Amerika’ya nefretini kaynama noktasına tırmandırmaya çalışıyor. Dünya Soğuk Savaş sırasında bile böylesini görmemişti. Bu durum Amerika açısından Putin’i tahammül edilmez hale getirdi. Üzeri çizildi. Üstelik sadece Amerika tarafından değil.

Putin Washington’un müttefikleriyle ilişkileri hakkında da konuştu. Önceki “düşüncesine” devamla şunu ekledi : “Ne yazık ki müttefiklerin bir çoğu -kendi ulusal çıkarlarının hilafına- bilinmeyen sebeplerle başkalarının ulusal çıkarlarını korumaya çalışıyorlar”. Bu sözler de Amerika’nın müttefikleri açısından Putin’i katlanılmaz hale getirdi. Onlar da Putin’in üzerini çizdiler.

Rusya Devlet Başkanı Uluslararası Valday Tartışma Kulübü’nün Ekim ayının sonunda yapılan genel kurulunda da benzer açıklamalar yaptı. O zaman Devlet Başkanı Putin Amerika’nın “dünyayı kendi

ihtiyaçlarına uygun biçimde yeniden yapılandırmaya” karar verdiğini söyledi. Putin “Görünen o ki Soğuk Savaş’ın sözde galipleri ‘fırsattan yararlanarak’ dünyayı kendi çıkarlarına göre yeniden yapılandırmaya karar vermişler” dedi. Putin ayrıca Amerika’nın Rusya’ya ekonomik yaptırımlar uygulayarak “bindiği dalı kestiğini” öne sürdü. Aynı sözler Putin’in Güvenlik Konseyi ve KGB’deki müttefiği Nikolay Patruşev tarafından hükümetin yayını Rossiyskaya Gazeta’da dile getirildi. Putin başka bir gerçeklik içinde yaşıyor. Kendi söylediklerine samimi olarak inanıyor.

Rus ‘seçkinlerin’ son yirmi küsur yıl boyunca ülkenin varlığını para, altın ve elmas olarak Batı’ya kaçırmış olmaları Putin’in başını ağrıtıyor. Amerikan mali istihbaratı Rusya hükümetinin tamamı hakkında bilgilere sahip.

Tarihsel bir emsal de var : Terörizm ve Mali İstihbarattan Sorumlu Maliye Bakanlığı Müsteşarı David Cohen 1 Mart 2011’de yaptığı açıklamada bakanlığının Libya’ya ait 30 milyar dolar tutarındaki mal varlığını dondurduğunu duyurdu. Bu rakam Libya hükümetinin, merkez bankasının, Kaddafi ve ailesinin Batı’daki tüm parasına tekabül ediyordu. Operasyonun hazırlanması zaman almıştı ama çok kısa süre içinde uygulandı.

Libya’ya ait 30 milyar dolar dünya tarihinde bugüne kadar bloke edilmiş en büyük miktar. Ama şu an itibariyle.

Washington mal varlıklarına el koyduğu gibi bankaların iç savaş halindeki Libya ile tüm işlemlerine yasak getirdi. Avrupa Birliği, İsviçre ve Kanada –yani Başkan Putin’in bugün “Amerikan müttefiği” diye küçümsediği ülkeler- bu önlemleri daha önce almışlardı. Anlaşılan Başkan Putin yakın tarihi bilmiyordu. Bu ülkeler Brisbane kentinde Kasım 2014’de “Amerikan müttefiği” olmadılar, daha önce olmuşlardı.

Libya’da olaylar baş döndürücü bir hızla gelişti. Amerikan Savunma Bakanlığı alternatif senaryolar üzerinde çalıştıklarını, kara kuvvetlerinin kararlar alındığı anda harekete geçecek şekilde hazırlık yaptığını açıkladı. Amerikan Dışişleri Bakanı Hillary Clinton Washington’un ayaklanmayı değişik yollardan desteklemeye hazır olduğunu söyledi.

Bay Cohen Rusya konusunda ne yapacak ?Rusya Merkez Bankası, Altın Rezervleri, Rusya Ulusal Varlık Fonu, Kalkınma ve Dış Ekonomik İşler Bankası’na ait mal varlıklarına el mi koyacak ? Soruyu böyle sorarsanız hayır cevabı alırsınız. Çünkü Putin bunu savaş hali kabul eder ve nükleer silahların düğmesine basar. Ama ‘Cohen’in Listesine’ göz atarsak binin üzerinde insanın, birkaç büyük örgütün ve ayrıca binlerce karanlık örgütün bu listede yer aldığını görürüz.

Rusya Başbakanı Dmitri Medvedev dünyada işlerin nasıl yapıldığını çok iyi anlamasa da neye ne kadar izin verileceğini biraz bilir. 15 Ekim’de Amerikan televizyon kanalı CNBC’ye verdiği söyleşide “Rusya Federasyonu’na uygulanan yaptırımların ülkesiyle Amerika arasındaki işbirliğine çok zarar verdiğini, yaptırımlar kaldırılmadan ilişkilerin yeniden başlatılmasından söz etmenin imkansız olduğunu” dile getirdi.

Ama bir ay sonra, tam olarak 14 Kasım 2014 günü, Rusya Başbakanı Medvedev Batı’dan yaptırımların kaldırılmasını açıkça istedi, hatta talep etti. “Normal, barışçıl, verimli konuşmalara geri dönülürse her şey yoluna girecek” dedi. Dmitri Anatolyeviç Batı’nın şaka yapmadığını nihayet anladı. Çetenin dağılacağını idrak etti. Son perde çok acı olacak.

Slava Rabinovich

Kaynak : Focus

Çeviri : Yediç Sinan Yavuz

Cherkessia.net, 20 Kasım 2014

Comments are closed.

HABER / En Çok Okunanlar