Haber / Buryat Aktiviste Göre, Azınlık Dillerinin Kaybolmasıyla Yetinmeyen Moskova Onları Faal Biçimde Yok Ediyor
12:58 22 August 2014

Buryat aktiviste göre “Rusya ölmekte olan diller ülkesi. Rusya’da konuşulan dillerin tamamına yakını şu veya bu şekilde UNESCO’nun ‘Yok Olmakta Olan Diller Kırmızı Kitabı’ içinde yer alıyor”. Ama Moskova UNESCO’nun umduğu gibi dilleri korumak yerine, yok etmek için elinden geleni yapıyor.

Radzhana Dugarova’ya göre olanları anlamak için şunu düşünmek gerekiyor : Rusya hükümeti Kırmızı Kitap’ta listelenmiş risk altındaki hayvanları korumak yerine öldürülmeleri için “av ruhsatları verseydi” ne olurdu.? (evrobur.livejournal.com/14045.html)

Dugarova “Buryat’ta yaşananın tam da bu olduğu” görüşünde. Indeed, one has theimpressionthat “Birilerinin dillerin yavaş yavaş yok olmasından rahatsızlık duyduğu ve süreci hızlandırmak istedikleri” izlenimini almamak imkansız. Aktiviste göre daha da kötüsü, Rusya’da bu kaderi yaşayan tek dil Buryatça değil.

Dugarova, Vladimir Putin’in iki Buryat özerk bölgesini etnik Rusların çoğunlukta olduğu oblastlara bağlama planını bozan liderlerden biri olarak dikkatleri çekti.Buryat halkının arzusu bu iki özerk bölgenin Buryat cumhuriyetiyle tekrar birleşmesiydi. Son 10 yılın büyük kısmında yurt dışında faaliyet gösterdi ama anayurduna gidebilmek için siyasal iltica talebinde bulunmadı.

Dugarova halen Buryatların dillerini öğrenebilecekleri ve kullanabilecekleri koşulları yaratmaya çalışıyor. Cumhuriyetin başkentinde Buryatça’ya rastlanmasa bile aktivistlerin “boşluğu doldurmaya başladıklarını” söylüyor.

Dugarova’ya göre Buryatça’yı seçmeli ders yapan kanun Rusya anayasasını ihlal ediyor. Bu durum “cumhuriyeti siyasal ve sosyal bakımdan istikrarsızlaştırıyor”.

Buryataktivist“dil meselesinin güç ve hegemonya meselesi olduğu” görüşünde. Ona göre dillerini korumak için ellerinden geleni yapan gruplar tüm haklarını koruyabilecekler. “Siyasal mücadele demokratik bir ülkede normal sürecin parçasıdır ve azınlık haklarına saygı demokrasinin gereğidir”.

Buryatlar 1980’lerin sonundan beri tek Buryat cumhuriyetinin ihyası için uğraşıyorlar. Vladimir Putin’e gönderdikleri açık mektupta Buryatya’nın parçalanmasıyla 1937 yılındaki siyasal baskıların bağlantılı olduğunu dile getirmişler.

Buryataktivistleridari-mülki reformlara hiç itiraz etmediler ama ulusal azınlıklara saygılı olunmasını, özellikle de bölünmüş halkların birleştirilmesi gerektiği savundular. Buryatlar ve Çerkesler bölünmüş halklardan ikisi ; aynı durumda olan başka halklar da var.

Dugarova’ya göre Mustafa Cemilev “cesur bir insan ve anayurtlarından binlerce kilometre uzağa sürgün edilmelerine rağmen 40 yıl boyunca yabancı topraklarda kimliklerini korumayı başaran Kırım Tatarları’nın gerçek lideri. Kırım Tatarları’nın Ukrayna hükümetiyle sorun yaşaması için hiçbir sebep bulunmuyor”.

Buryat aktivist “egemen demokrasi” gibi kavramlardan rahatsızlık duyduğunu söylüyor. Ona göre bir siyasal sistem “ya demokrasi ya da başka bir rejimdir”. Sözlerini “ülke otoriterleşme aşamasını geride bıraktı ve hızla totaliterliğe sürükleniyor” diye bitiriyor. Bu sadece Buryatlar için değil, bütün halklar için trajedi anlamına geliyor.

Paul Goble

Çeviri : Dr. Ömer Aytek Kurmel

Cherkessia.net, 22 Ağustos 2014

Comments are closed.

HABER / En Çok Okunanlar