Çerkes Hakları İnsiyatifi’nin öncülüğünde her ayın 21 inde yapılan konsolosluk eylemlerinin Haziran ayı periyodunda, anti Soçi eylemcisi Andzor Ahahov’un düzmece belgelerle hapsedilmek istenmesi de protesto edildi.

Sacit Tunç’un okuduğu basın bildirisinde, anavatanda ki hukuksuz baskıların Türkiye diasporasında reaksiyon bulacağına vurgu yapıldı. Çerkesya Yurtseverleri’nin Ahahov için hazırladığı dövizlerin üzerinde Rusca – İngilizce olarak ‘’Андзор Ахохов – ты не один!’’ ‘’Andzor Ahahov Yalnız Değildir!’’ yazıları göze çarptı. Basın açıklaması eylemine katılanlar, bildirinin okunmasının ardından sloganlar eşliğinde eylemi sonlandırdılar.

Basın açıklamasının tam metni şöyle:

Saygıdeğer kamuoyu,

Değerli basın mensupları.

Öncelikle, Rusya’nın asırlar boyu süren emperyalist saldırılarına cansiperane karşı koyan ancak sonunda bu orantısız güce yenik düşerek vatanından sürülen nesillerin torunları olarak, atalarımızdan miras aldığımız mücadele bayrağını elimizden asla bırakmayacağımızı, son ferdimize kadar bu davanın takipçisi olacağımızı, bu suçun müteselsil sorumlusu olan Rusya konsolosluğu önünde ve kamuoyu huzurunda bir kere daha deklare ediyoruz.

Bu onurlu mücadelemiz, aynı emperyalist geleneğin mirasçısı, baskıcı, kanun, nizam ve insanlık tanımaz Rusya Federasyonuna karşı adalet tecelli edinceye kadar sürecektir.

Anayurdumuzda, aradan geçen yüzyıllar sonrasında değişen bir şey yok. Ata topraklarımızı işgali altında tutan Rusya Federasyonu, atalarından miras aldığı insanlık dışı faşizan politikalarını aynen sürdürmektedir.

Nitekim son olarak, Soçi Kış Olimpiyatları açılış gününde olimpiyatlara karşı gösteri organize ettiği için tutuklanarak 10 gün hapsedilen ve serbest bırakılan Andzor Ahohov, gözaltında iken polisin kendisine işkence yaptığını söyleyerek savcılığa şikayetçi olmuştu. Ancak bundan sonra üzerindeki baskılar artarak süren ve evi sık sık basılarak tarumar edilen Andzor Ahohov, şikayetini geri almadığı takdirde hapsedilmekle tehdit edilmekte, hakkında açılan davalarla hayatı zehir edilmeye çalışılmaktadır.

Yine bu baskıların bir parçası olarak daha geçen hafta 7 Çerkes genci faili meçhul cinayetlere kurban gitmiştir.

Biz Türkiye Çerkesleri olarak bu cinayetlerin ve baskıların artık bir son bulmasını istiyoruz.

Nitekim Kafkasya’da rutinleşen polis ve FSB terörünün bundan sonra daha yakından takipçisi olacak ve yapılanları dünya kamuoyuna daha etkili bir şekilde teşhir edeceğiz.

Ellerindeki soykırım kanı kurumadan daha fazla kan dökmenin peşinde olan bu zihniyeti görmezden gelip yaptıklarının üzerini örtmeye çalışan içimizdeki yerli işbirlikçileri de halkımıza daha açık bir şekilde teşhir edecek, onları mutlaka ama mutlaka Çerkes tarihinin karanlık sayfalarına gömeceğiz.

Ayrıca; dünyanın neresinde olursa olsun tüm baskı ve soykırımları lanetlediğimizi de bu vesile ile bir kez daha deklare ediyoruz.

Hiç kimsenin şüphesi olmasın ki Çerkes halkı 150 yıldır üstüne dökülü olan ölü toprağını dağıtıp atacak, özgün kimliği ve tüm değerleri ile modern yaşama katılarak varlığını devam ettirecektir.

Yaşasın halkımız,

Yaşasın kültürümüz,

Yaşasın vatanımız,

Yaşasın Çerkes kalma mücadelemiz!

ÇERKES HAKLARI İNİSİYATİFİ