Haber / Murat Karayılan: Sürecin rengi bir iki haftada netleşir
14:08 18 June 2014

KCK Yürütme Komitesi Üyesi Murat Karayılan, ‘kritik ve hassas’ olarak tanımladığı çözüm sürecinin renginin 1-2 haftada netleşeceğini belirterek, “Gelinen aşamada AKP’nin kesesinde bir şey varsa, bunu çıkarıp pratikleştirmesi, işleme koyması gerekmektedir” dedi ve “yoksa herkes kendi yolunda yürüyecektir” uyarısında bulundu.

AKP’nin ne yapması gerektiği konusuna, “Kürt sorunu salt bir müsteşarlıkla çözülebilecek bir sorun değildir; çözüm için yasal ve anayasal bir derinliği gerektiren bir sorundur. Bu açıdan müzakere sürecinin yasallaştırılması artık gerekli bir husustur” diyen Karayılan, aksi durumda ise yaşanacakları şu sözlerle ifade etti: “Büyük bir çatışmaya ve parçalanmaya götürür. Biz burada kimseyi tehdit etmiyoruz. Gerçeklik budur. Önderliğimizin dayattığı gönüllü birlik projesi kabul edilmezse parçalanma gelişir. Çözüm kendisini kapıya dayatmıştır. Sen çözümü elinin tersiyle itersen ya da yine çeşitli numaralarla oyalayarak sıvışmayı esas alırsan bu hiç kimsenin istemediği felaketlere yol açacak bir girişim anlamına gelir. Bu açıdan gelinen noktada herkesin ciddi olması ve sorumlu yaklaşması şarttır.”

KCK Yürütme Komitesi Üyesi Murat Karayılan ANF’nin sorularını yanıtladı.

ANF’de yer alan Murat Karayılan söyleşisi şöyle:

Bir süredir Kürdistan halkı, Lice halkının öncülüğünde, Türk devleti tarafından yapımı devam ettirilen karakol, kalekol, askeri amaçlı yol ve barajlara karşı bir eylemsellik süreci başlatmış durumda. Bu kapsamda özellikle Amed-Bingöl yolu günlerce kapalı kaldığı gibi, devletin saldırılarında 3 yurtsever Kürt genci yaşamını yitirdi. Önceki gün de Adana’da İbrahim Aras isimli gencin yaşamını yitirdiği haberi geldi. Bir yandan demokratik çözüm süreci denilen bir süreç yaşanıyorken, diğer taraftan ise direniş ve ölümlerin yaşanmasının nedeni nedir? Kürt sorunu demokratik-barışçıl yollarla çözülemiyor mu?

Bu konu çok önemlidir. Hem tüm yapımız ve halkımız tarafından, hem de özellikle Türk devleti tarafından doğru anlaşılması açısından hayati derecededir. Çünkü süreç gerçekten çok hassas, kritik bir aşamaya gelmiş bulunuyor. Önümüzdeki 1-2 haftada sürecin rengi netleşecektir. ‘Gerçekten süreç bir çözüme doğru evrilecek ve çözüm yolunda ilerleme mi kaydedecek, yoksa bu süreç tümüyle son bulup yeni, farklı ve kapsamlı bir direniş süreci mi başlayacak’ noktasında bir netleşmenin yaşanacağı günlerde bulunuyoruz. Bu açıdan bu, hakikaten önemli ve ciddi bir konudur ve bütün ilgili kesimlerin bu konuya büyük bir ciddiyetle yaklaşması gerekmektedir.

Esas olarak 2012 yılında mücadelemizin gelişme kaydettiği, Türk devleti ve AKP’nin ise hem PKK politikasında çıkmazı ve başarısızlığı yaşadığı, hem de Suriye politikasının çöktüğü, dolayısıyla daralmayı yaşadığı bir dönemde biz fırsatçı yaklaşmadık, çözüm için önemli adımlar attık. Önder Apo’nun tarihi Newroz deklarasyonunu yayınlamasıyla birlikte, sürece gerçekten büyük bir samimiyet ve ciddiyetle yaklaştık. Kolay kolay alınamayacak kararlar aldık. Ateşkes ve geri çekilme kararları aldık ve bunun pratikleştirilme sürecini hızla devreye koyduk. Ama bunun karşısında AKP hükümetinden hiçbir çözümleyici adım gelişmedi. Önder Apo’ya yazdığımız ve ateşkesi uygulamayı kabul ettiğimizi bildiren 8 Mart 2013 tarihli mektupta bir kaç şart koşmuştuk. Bu şartlardan birincisi, ateşkes sürecinde karakolların ve askeri amaçlı yol ile barajların yapılmamasıydı. Bunu Türk devletinin yetkilileri de okudu; biliyorlar. Ardından 25 Nisan tarihinde bizzat yaptığım bir basın toplantısında da bunları açıkça ifade etmiştim. Bu açıklamada sürecin üç aşamadan oluştuğunu da kamuoyuna açıkladık. Bu, esas itibarıyla Önderliğimizin devlete ve bize yazdığı mektupta çizilen çerçeveydi. Bu çerçeveye hiç kimse karşı çıkmadı. Kısaca sürecin üç aşamadan oluştuğunu ve her aşamada tarafların görevleri olduğunu ifade eden perspektifi herkes kabul etti. Bu çerçeveye göre biz, birinci aşamada üzerimize düşeni yaptık ve geri çekilmeyi başlattık. Ancak süreç, peşi sıra gelmesi gereken yasal ve anayasal düzenlemelerin yapılması aşamasına takılı kaldı ve bu durum günümüze kadar sürdü. Yani halen birinci aşamadan ikinci aşamaya geçiş noktasındayız. İkinci aşamaya geçiş için atılması gereken ön adımlar atılmadığı için halen orada duran bir süreç söz konusudur.

Bu konuda tüm kamuoyu ve halkımızın dikkatini şuna çekmek istiyorum: Önderliğimiz geri çekilmenin sağlıklı yapılabilmesi için TBMM’nin bir kanun çıkarmasını talep etti. Güçlerimizin güvenlikli ve hızlı bir biçimde Türkiye sınırları dışına çıkması için bir yasaya ihtiyaç vardı. Böyle bir kanun çıkmış olsaydı, bugün çekilip çekilmeme konusu gündemde olmazdı. O zaman daha hızlı ve kısa sürede çekilme gerçekleşirdi. Ama AKP hükümeti bütün ısrarlarımıza rağmen böyle bir adım atmadı. Meclis kapandı, böyle bir yasa çıkarmadı. Diğer sezon başladı, göstermelik bir komisyon kurdular, o komisyon da zaten işlev kazanmadı. Sonra Önder Apo, sürdürülen görüşmelerin yasal güvence altında olmadığını belirterek görüşmelerin müzakereye evrilmesini, bunun için de müzakerelerin yasal bir çerçeveye kavuşturulmasının gerekli olduğunu söyledi. Bu, hareket yönetimimiz tarafından defalarca ifade edildiği gibi, Önderliğimiz tarafından görüşmeye giden heyete de birçok kez belirtilmiştir. Ancak böyle bir yasa da çıkmadı. Yani müzakere çerçeve yasası çıkmadı. Onun yerine görüşmeye giden MİT mensuplarını güvenceye alan bir yasa çıkardılar. Bu tabii ki soruna bir cevap değildi.

Şimdi burada dikkatimizi çeken çok önemli bir husus vardır: AKP hükümeti Kürt sorununa ve Kürt sorununun çözümüne ilişkin herhangi bir yasa çıkarmaya yanaşmıyor. En basit konularda bile yasa çıkarmaya yanaşmıyor. Halen Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin yasal literatüründe Kürt kavramı yoktur; Kürt dili denmez, ‘Türkçe dışındaki diğer diller’ diye geçer. TRT-6 kurulmuştur ama esasında onun yasal çerçevesi yoktur. Kürtlere ilişkin, Kürt sorununun çözümüne ilişkin yasa çıkarmama ve bu konuda yasallaşmamada bir ısrar vardır.

Devamı İçin: http://t24.com.tr/haber/murat-karayilan-surecin-rengi-bir-iki-haftada-netlesir,261567

Comments are closed.

HABER / En Çok Okunanlar