Malmö Üniversitesi Kafkasya Araştırmaları Merkezi’nden Dr. Lars Funch-Hunsen, 27 Mayıs salı akşamı İstanbul Kafkas Kültür Derneği’nde bir söyleşi gerçekleştirdi. Çerkes Araştırmaları Grubu’nun katkılarıyla gerçekleştirilen söyleşiye çok sayıda davetli katıldı.

Söyleşide, yaklaşık 21 yıldır Kafkasya ve Kafkasya halkları üzerine çalıştığını belirten Hansen, son yıllarda diasporada oluşan mobilizasyonun kimliklenme süreçlerine etkisi üzerine eğildiğini dile getirdi.

Son Kafkasya ziyaretini Kıyı Boyu Shapsığ bölgesine gerçekleştiren Hansen, burada bir Çerkes köyü üzerine yaptığı incelemelerin sonuçlarını dinleyiciler ile paylaştı. Soçi’ye bir saat uzaklıkta turistik bir Çerkes köyü olan inceleme alanına son yıllarda ilginin arttığını belirten Hansen, bu bölgeye yapılan turların tanıtım afişlerinde Çerkeslerden hiç bahsedilmediğini ancak köye gelen turistlerin Çerkes kültür ve gelenekleri ile karşılaştığını bununda bölge Çerkeslerinin gururlarını okşadığını belirtti.

Son 5-6 yıldır özellikle Çerkes mobilizasyonu üzerine gerçekleştirdiği çalışmalarını kitap olarak basmak için hazırlanan Hansen, daha önce diaspora örgütlerini ziyaret ettiğinde kültürün korunması için yapılan çalışmalardan bahsedildiğini ancak son 5-6 yıldır siyasi konuların konuşulmaya başlandığını bunun motor gücünün de daha çok gençlerin bir araya gelerek yatay şekilde örgütlendikleri Kafkasya Forumu gibi yapıların olduğunu söyledi. Dönüştürü, mobilize edici bir etkisi olan gençlik gruplarının “Anma Kültürü” üzerine de ciddi etkileri olduğunu dile getiren Hansen, Çerkes diasporasında daha önceki yıllarda yapılan anmalar ile son yıllarda yapılan anmalar arasındaki farklar üzerine de değerlendirmelerde bulundu.

Çerkeslerin mobilizasyonunu etkileyen 3 ana faktör olduğunu ve bunlarında birbirleriyle ilişkili olduklarını anlatan Hansen, bu üç sacayağının 21 Mayıs Organizasyonları, Soykırım meselesi ve Soçi Olimpiyatları olduğunu dile getirdi. Bu üç faktöründe gençlerin etkisiyle Çerkeslerin mobilize olmalarında ciddi bir etkisi olduğundan bahseden kanuşmacı internetin bu süreçteki etkisini de çarpıcı tanımlamalar ile örnekledi.

Daha önceden anavatan ve diaspora diye iki alandan bahsedilirken şimdilerde “e-Çerkesya”  olarak tanımladığı başka ve etkili bir alanın ortaya çıktığından bahsetti. Eskiden internetin bilgiye ulaşımı kolaylaştırdığını ancak şimdilerde özellikle genç Çerkes grupların etkisiyle iletişim ve örgütlenme mecrası olarak varlığını gösterdiğini açıkladı.

Özellikle diasporada çokça tartışılan “Çerkes Kimdir” sorusunun kendisine yöneltilmesi üzerine; Bu konunun bir çok yerde tartışıldığını ancak kendisinin, Çerkesim diyen herkesin Çerkes olduğunu kabul ettiğini belirtti.

Bundan sonra ne olacak şeklinde ki soruya ise; “Bundan sonrasını sizler ve özellikle yeni nesil belirleyecek ancak ben ciddi ve etkili bir alanın oluştuğunu ve bunun etkilerinin artarak süreceğini düşünüyorum” şeklinde cevap veren Hansen, yeni çıkacak olan kitabının Çerkeslerin seslerinin özellikle Avrupa’da duyulması için katkı sağlayacağını umduğunu belirtti.

Guşıps