Haber / Valeri Dzutsev: Rusya Makamlarının Bir Çerkes’in Öldürülmesi Karşısındaki Duyarsızlığı Protestolara Yol Açtı
14:34 23 May 2014

13 Mayıs günü 25 yaşındaki Çerkes kökenli Timur Ashinov (Eşine—ç.n.), Adıgey Cumhuriyeti’ne bağlı Adigeysk kentinde bir hastanede hayatını kaybetti. Ashinov ve bir başka Çerkes 11 Mayıs günü Krasnodar kentinde pizzacıda bir grubun saldırısına uğramışlardı. Yetkililer saldırının sebebiyle ilgili ayrıntılı bir açıklama yapmasalar da, Adıgey halkı Rus dazlaklar tarafından işlenmiş bir nefret suçu olduğuna inanıyor. Yetkililerin harekete geçmemesine öfkelenen yüzlerce Çerkes 16 Mayıs gecesi Krasnodar’ın dış mahallesi olan Tlyustenhabl köyünde karayolunu trafiğe kapattı. Adıgey üst düzey yetkilileri ve Krasnodar polis temsilcileri protesto mahalline giderek, pogrom (planlanmış katliam—ç.n.) olarak niteledikleri olayın faillerinin teşhis edildiği ve yakında gözaltına alınacakları güvencesi verdiler. Bunun üzerine karayolunu trafiğe açan göstericiler belediye binasında yaptıkları toplantıda soruşturmayı takip edecek bir halk komitesi oluşturdular (http://www.aheku.net/news/incidents/5722).

Krasnodar’daki saldırıyla ilgili ilk bilgiler saldırganların Rus olmayan kişileri hedef aldığı ve önceden planlandığı yönünde. Yaklaşık 40 genç, İlyas Garipov adlı bir Çerkes’e ait olan pizzacının yakınında arabalarını park ettiler. Caniler gece yarısı ellerinde sopalarla pizzacıyı bastılar. Herşey 40 saniyede bitti. Yedi kişi dövüldü; aralarında iki kişinin durumu ağırdı; biri daha sonra hastanede can verdi. Pizzacıda çalışanlardan biri etnik Rus olduğunun fark edilmesi sayesinde saldırıdan kurtuldu.Saldırıda yaralananların hepsi Çerkes idi.

Buna rağmen Krasnodar kenti polis sözcüsü Artyom Konovalenko, Komsomolskaya Pravda gazetesine “olayın sebepleriyle ilgili konuşmak için henüz çok erken” açıklamasını yaptı. Saldırıyla ilgili somut ayrıntılar vermek yerine Konovalenko soruşturmanın kurbanların sayısına ve saldırıda ne tip silahların kullanıldığına odaklandığını söyledi. Yetkililer önce Rus Ceza Kanunu’nun holiganizmle ilgili maddesi uyarınca dava açtılar. Krasnodarlı Rus aktivist Miroslav Valkoviç de – canilerin Rus olmayanları hedeflediğine dair – Çerkesler’in iddiasını kabul etmedi. Valkoviç saldırının ticari anlaşmazlıktan kaynaklanmış olabileceğini ve Rus milliyetçiler tarafından işlenmediğini söyledi (http://kuban.kp.ru/daily/26230.2/3112969/).

Rus olmayanlarla ilgili sorunlarda etnik Rus sivil örgütleriyle Rusya makamları arasındaki işbirliği kaygı verici. Ayrıca tırmanan Rus faşizminin de göstergesi. Moskova’da bazı Rus aktivistler yükselen etnik Rus milliyetçiliğine karşı çıkarken taşrada böylesi kamusal figürlere rastlanmıyor.

Etkili Çerkes örgütü Adığe Khase Çerkes asıllı tanınmış insan hakları aktivisti Valeri Hatajukov’dan saldırıyla ilgili bilgileri uluslararası örgütlere vermesini istedi ve şu çağrıyı yaptı : “Rusya kolluk güçlerini saldırıdan haberdar etmek faydasız.Faşizmin modern Rusya’da norm haline geldiği belli”. Adığe Khase’ye göre bütün kurbanların etnik Rus olmaması tesadüf değil. Çerkes aktivistlere göre saldırı sürpriz olmadı; çünkü bu noktaya gelinmesinde Krasnodar bölge makamlarının ve Moskova’nın payı vardı. Gruba göre Krasnodar bölgesinde okul müfredatı yanında Rus olmayan halklara – özellikle de Kuzey Kafkasyalılara – açıkça saldıran Vladimir Jirinovski gibi Rus politikacılar yabancı düşmanlığı yayıyorlar (http://www.natpress.info/index.php?newsid=8973).

Ancak kurbanlardan biri hayatını kaybettikten sonra soruşturma açıldı. O zaman bile Rus Ceza Kanunu’nun dördüncü kısım 111. maddesine müracaat edildi. İlgili madde “kasten zarar vermek yoluyla kazaen ölüme sebep olmak” diyor (http://www.yuga.ru/news/331747/).

Krasnodar’daki saldırı çok hassas bir ana denk geldi. Çerkesler 21 Mayıs günü Rus-Çerkes Savaşı’nın sona ermesinin 150. yılını anacaklar. Ruslar’ın askeri zaferi Çerkes halkının kaderini belirlemişti; büyük bölümü katledilmiş, kalanlar anayurtlarından sürgün edilmişti. Rusya hükümeti kısa süre içinde Kuzeybatı Kafkasya’ya etnik Rusları yerleştirmiş,bölgenin etnik yapısını temelli olarak değiştirmişti.

Çerkes aktivistler bu yılın başında Soçi’de yapılan Olimpiyat vesilesiyle bu duruma dünyanın dikkatini çekmeye çalışmış, Rusya’dan Çerkes soykırımını tanımasını istemişti. Rusya hükümeti ise Çerkes protestocuları etkisizleştirmek için baskı, satın alma, propaganda ve açıkça yalan söyleme yollarına başvurdu. Resmi makamlar ektikleri hoşgörüsüzlüğün veya Rus milliyetçi canileri Çerkeslere karşı açıkça kışkırtmanın olumsuz sonuçlarıyla karşılaşıyorlar. İstenmeyen insanlara saldırılması gibi “kirli işlerde” gayrı resmi grupların kullanılması Rusya hükümeti ve Krasnodar makamları için alışılmamış şeyler değil. Krasnodar Valisi Aleksander Tkachyov 2012 yılının Ağustos ayında verdiği demeçte Kuzey Kafkasyalılar’ın Krasnodar bölgesine göç etmelerini engellemek için Kazakların kullanılacağını söylemişti. Rusya Soruşturma Komitesi, tahmin edileceği gibi,açıklamanın aşırılıkçılık anlamına gelmediği gerekçesiyle harekete geçmemişti (http://lenta.ru/news/2014/01/27/tkachev/).

Rus şovenizmi, etnik Ruslarla etnik azınlıkları sürekli olarak karşı karşıya getiriyor. Etnik Rus milliyetçilerinin şimdiki hedefi Çerkesler. Bu baskı Rusya’daki kamusal iklimi daha da yıpratıyor ve Çerkeslerin ortak acıları etrafında bir araya gelmelerinin önünü açıyor.

 

Kaynak: http://www.jamestown.org/programs/edm/single/?tx_ttnews[tt_news]=42382&tx_ttnews[backPid]=27&cHash=a379cb7115f8398d754bd44d41031388#.U35hy3bPzTQ

Çeviri: Dr. Ömer Aytek Kurmel

Cherkessia.net, 22 Mayıs 2014

Comments are closed.

HABER / En Çok Okunanlar