Haber / Valeri Dzutsev:Moskova Yanlısı Aktivistler Kırım ve Kuzey Kafkasya Arasındaki Benzerlikleri İnkar Ediyor
13:32 19 May 2014

Birçok gözlemci Ukrayna’da ve Kuzey Kafkasya’da olanlar arasında çarpıcı benzerlikler olduğu görüşünde; ve doğal olarak Kırım’ın ilhakının ve Ukrayna’nın güneydoğusunda ayrılıkçılığın körüklenmesinin Kuzey Kafkasya’da Rusya’nın karşısına çıkıp çıkmayacağını sorguluyor.

Moskova’da 7 Mayıs günü düzenlenen konferansta Rusya Sivil Toplum Geliştirme Vakfı Başkanı Konstantin Kostin, Rusya’nın Ukrayna’da izlediği politikanın etkilerini kendi sınırları içinde görebileceği tezini şiddetle reddetti. Uzmana göre Ukrayna’nın güneydoğusunun sakinlerinin hakları için verdiği mücadeleyle Kuzey Kafkasya’daki terörist saldırılar birbirinden farklıydı. Kostin “Çok farklı iki durum var: [Ukrayna’da] halk siyasal taleplerini dile getiriyor, [Kuzey Kafkasya’da ise] teröristler siyasal değişim talep etmiyorlar” dedi.Tezini güçlendirmek için “Rusya’da insan hakları ihlallerinin kitlesel ölçekte yaşandığı ve hükümetin acze düştüğü bir durum hiç yaşanmadı: mukayese doğru değil” dedi (http://www.regnum.ru/news/polit/1799388.html#ixzz31A9gR7cr).

Kostin Rusya’daki sivil toplumu temsil etmiyor; tersine hükümetin Rus muhalif lider Aleksey Navalni’ye karşı saldırısının başını çekmekle tanınıyor (http://navalny.livejournal.com/863598.html). Rusya’da kurulu düzenin bir kısmının düşünce biçimini yansıttığı için Kostin’in fikirleri yine de ilginç

Moskova’nın Ukrayna’da yaşayan etnik Ruslara destek söylemi Kuzey Kafkasya’daki uygulamalarıyla giderek daha çok çelişiyor.

Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin 1945 yılında Almanya’ya karşı kazanılan zaferin yıldönümü kutlamasında 9 Mayıs günü halka hitaben yaptığı konuşmasında şunları söyledi: “Tüm ülkelere ve halklara, yasal haklarına ve çıkarlarına saygılıyız. Ama aralarında tarihsel haksızlıkların düzeltilmesi ve kendi kaderini tayin olmak üzere biz de kendi yasal haklarımıza saygı gösterilmesini bekliyoruz” (http://www.kremlin.ru/transcripts/20993).

Kırım’da ve Ukrayna’nın güneydoğusunda etnik Ruslar’ın kendi kaderini tayin hakkına sahip çıkan Vladimir Putin Kuzey Kafkasya’yı görmezden geliyor ; oysa Çeçenler ve diğerleri kendi kaderini belirleme hakkı için on yıllar boyunca mücadele ettiler ve Rusya’nın üstün askeri gücü karşısında ezildiler.

Moskova’nın Kuzey Kafkasya’da teröristlere karşı “haklı” mücadelesinin Rus öncülerini üzecek şekilde, her fısatta bağımsızlık çağrısı yapan Kuzey Kafkasyalı önderler var. Tanınmış İnguş aktivist Magomed yevloev’in öldürülmesinin ardından dava arkadaşı Magomed Khazbiev 2008 yılında şunları söylemişti: “Avrupa ve Amerika’dan bizi Rusya’dan ayırmalarını istemek zorundayız. Bu ülkede [Rusya’da] istenmiyorsak başka ne yapabiliriz ?” (http://www.newsru.com/russia/31aug2008/haz.html).

Rusya’nın Kırım’ı ilhakının ardından İnguş siyasal aktivistleri ayrılıkçı talepler dile getirdiler. İbrahim Lyanov İnguşetya’da Rusya Federasyonu’ndan kopmak için referandum yapılmasını önerdi ve halkoylaması boyunca bu cumhuriyete uluslararası barış gücünün konuşlanmasını istedi (http://www.habar.org/?p=30073).

Bu öneri Rusya’nın Kırım’da yaptıklarıyla benzerlikler içeriyor.17 Nisan günü halkına seslenen Cumhurbaşkanı Putin 16 Mart referandumu öncesinde Rus askeri birliklerinin Kırım’da kullanıldığını teyit etmişti: “Görevimiz askeri kuvvetimizin tam kapasitesini kullanmak değildi; yurttaşların güvenliğini sağlamak ve arzularını ifade etmelerine imkan verecek şartların oluşmasını istedik” (http://www.kremlin.ru/transcripts/20796).

18 Mart günü yaptığı konuşmada Putin, Ukrayna’nın 1991 yılında Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (SSCB) ‘den kopmak için Birleşmiş Milletler Şartı’nı kullandığı söyledi : “Ukrayna bu haktan [kendi kaderini belirleme] yararlandı ama Kırımlılara aynı hakkı tanımıyor. Neden ?” (http://www.kremlin.ru/transcripts/20603).

Sovyetler Birliği’nin çöküşünün ardından Çeçenya kendi kaderini belirleme hakkından yararlanmak istemiş ama Rusya binlerce sivilin öldürüldüğü kanlı bir fetihle karşılık vermiş, uluslararası kamuoyu çatışmalara müdahale etmemişti. Bugün bile Rus hükümet güçleri Kuzey Kafkasya’da her yıl yüzlerce insanı öldürüyor ve hayatlarını kaybedenlerin çoğu terörist diyerek geçiştiriliyor; oysa kurbanların çoğu siviller.

Kuzey Kafkasya’da giriştiği kolonyal savaşta Rus olmayan halkı baskılayan Moskova,etnik Ruslar’ın Ukrayna’dan kopmasına ve Rusya’ya katılmalarına çanak tutuyor. Rusya hükümetinin bildik çifte standardı yeni bir şey değil ; Kuzey Kafkasya’da da dikkatlerden kaçmıyor. Rusya nükleer güç olduğu için dünyanın saldırganlığına boyun eğmesini istiyor. Ama tarihin gösterdiği gibi, nükleer silahlara sahip olmaları devletlerin çöküşünü engellemiyor.

Günümüzde Rusya’nın temel taşlarından biri etnik Rus milliyetçiliği.Putin 18 Mart günü yaptığı konuşmada etnik Ruslar’ın “dünyadaki en büyük bölünmüş halk” olduğuna vurgu yaparak etnik Rus milliyetçiliğinin hedefinin “Rus topraklarının bir araya getirilmesi” olduğunu söyledi (http://www.kremlin.ru/transcripts/20603). Etnik Rus milliyetçiliği tırmandıkça dışarıdaki ve içerideki rakipleriyle çatışacak. Parlatılan Rus milliyetçiliğinin en muhtemel iç hedefi de Kuzey Kafkasya olacak

 

Kaynak: www.jamestown.org

Çeviri: Dr. Ömer Aytek Kurmel

Cherkessia.net, 18 Mayıs 2014

Comments are closed.

HABER / En Çok Okunanlar