Haber / Seçim sonuçları için kim ne diyor?
11:31 31 March 2014

Seçim sonuçlarına dair Türkiye medyasında bilinen kalemlere Aljazeera internet sitesi yorumlarını sordu. Farklı kesimlerden kamuoyunun tanıdığı isimlerin yorumları şöyle;

 

 

 

 

 

 

 

 

ETYEN MAHÇUPYAN / AL JAZEERA

Ortaya çıkan genel tabloya bakarsak tahminleri doğru çıkaran sonuçlar oldu. 2 ay boyunca çıkan tapeler ve iktidarın aldığı tedbirler hiçbir şeyi etkilemedi. Seçmen yolsuzluk ve darbeyi kıyasladı ve darbenin daha tehlikeli olduğuna karar verdi. Melezleşen bir orta sınıf var. Bu sadece muhafazakar kesim değil. Klasik muhafazkarlığa sahip çıkan insanlar değil bunlar. Dindarlığı yeniden tanımlıyor bu insanlar. Ne dindar ne laik bir aile tipolojisi var. Bu orta sınıf kendi demokrasi taleplerini AK Parti’nin taşıyabileceğini düşünüyor. Demokrasi mi değil mi tercihiyle karşı karşıya kaldı seçmen. Tercihini demokrasiden yana kullandı. 17 Aralık sonrası AK Parti’ye yaradı. 16 Aralık’ta AK Partililer bile tahmin edemezdi bunu.

NUR SERTER/ AL JAZEERA

Bu seçimden CHP’nin Ankara ve İstanbul’dan birisini kazanarak çıkması halinde bunu önemli bir başarı kriteri olarak değerlendirmek gerekir. Ancak seçimlere hangi koşullarda girilmiş olduğunu da gözönünde tutmak gerekebilir. Cumhuriyet tarihinde hiçbir iktidar partisi seçimlere bu kadar olumsuz koşullarda girmedi. Onun için CHP’nin aldığı bu sonucu sevinerek karşılamak mümkün değil. Bununla ilgili analizlerin objektif bir biçimde yapılması gerekir. Seçimlerde oylar Başbakan’a akıyor, AK Parti’ye değil. Türk halkının etik değerleri bu kadar köşeye iteceğini düşünmüyorum. Başbakan’ın halkı ikna etme yöntemleri göz önünde bulundurulmalı. AK Parti seçimlerde aldığı oy oranını, hukukun ve yargının yerine koyarak aklandığı gibi bir izlenime kapılırsa demokrasinin kalan kırıntıları da yok edilecektir. CHP asla iki konu üzerinden siyaset yapmamıştır. İnanç siyaseti ve etnik kimlikler üzerinden siyaset. Bunlar Türkiye’de yaygın olduğu için verilen oylar da buna göre veriliyor. Seçim propagandasında hükümeti yolsuzluklardan dolayı eleştien CHP’nin yolsuzluk dosyaları nedeniyle partiden ihraç ettiği Sarıgül’ü aday göstermesi seçmende kafa karışıklığı yaratmış olabilir. Seçmen bu çelişkiyi yaşasa bile Türkiye’nin yol aldığı kritik süreç nedeniyle CHP’den yana oy kullandı. CHP, seçmeni böyle bir çelişkiyle karşı karşıya bırakmasa iyi olurdu. Sarıgül, bundan sonra CHP’de genel başkanlık yarışı başlatabilir. Ama CHP örgütlerinin buna geçit vereceğini zannetmiyorum. CHP’nin siyaset yaparken yolsuzluğa bulaşmamış isimlerle yoluna devam etmesi lazım. Ama önümüzdeki süreç çeşitli gelişmelere gebe olabilir.

MAZHAR BAĞLI / AL JAZEERA

Bu seçim sonuçları uzun süredir toplum mühendisliği yürütenlerin hesaplarını boşa çıkardı. Halk iradesine sahip çıktı, ortaya konan bütün kötü propagandalar ve tezgahlara rağmen kendi düşüncesinden vazgeçmedi. Bu Ak Parti’ye seçim kaybettirme değil, AK Parti’yi bitirme operasyonu idi. Ak Parti büyük bir başarıyla sonuçlandırdı. Seçime katılım da oldukça yüksek oldu. AK Parti’nin oyu yüzde 38’den yüzde 46’ya yükseldi. Bu büyük bir başarıdır.Cumhurbaşkanlığı seçimleri konusunda bir akademisyen olarak kişisel görüşümü söyleyeyim. Sayın Başbakan hiçbir makam için herhangi bir pazarlık içine girmez. “Al gülüm ver gülüm” hesabına girmez. Kendi ilkeleri doğrultusunda doğru bildiğini yapmaktan geri durmaz. 1908’den Ahrar Fırkası’ndan bugüne kadar bir siyasi okuma yaptığımızda Sayın Başbakanımızın cumhurbaşkanı olması olması gerekendir. Bundan sonra AK Parti Türkiye’de gerçekten esas meseleleri belirleyen bir siyasi hareket olacaktır.

ALİ ÇARKOĞLU / AL JAZEERA

Bu sonuç beklenen bir sonuçtu. Bundan bir iki ay evvel hiç kimse böyle bir sonucu beklemezdi. AKP açısından çok daha büyük bir oy kaybı beklenirdi. 17 Aralık Operasyonu, internete düşen kasetler, gezi olayları nedeniyle bu beklenti vardı. Ancak son 2-3 hafta içinde ortaya çıktı ki değerlendirmeler çok partizanca yapılıyor. Bir partinin seçmeniyseniz oyunuzu değiştirmiyorsunuz. Ne olursa olsun partinize oy veriyorsunuz. Twitter ve youtube yasaklarının etkili olacağı düşünüldü. Ancak bunların Türk halkı için bir karşılığı yok. Olduysa da ne kadar oldu? Yüzde 50’den yüzde 47’ye indirecek kadar oldu. Yerel seçim genel seçimle kıyaslandığında birkaç puanlık düşüş beklenir zaten. İki taraf da sonuçları kendisine yontacak bir yorum bulacaktır. İki milliyetçi hareket kazanarak çıktı. Ana muhalefet partisi de oy kazanmış görünüyor. Herşeye rağman muhafelefetin kazancının daha büyük olduğu bekleniyordu. Ama artık “iki kişiden birini oyu bendedir” diyen bir AKP görmeyeceğiz. AKP de “global dünya krizinin etkisinde yüzde 38 aldık, şimdi artırmış durumdayız” diyebilir. Yani herkesin kazandığı bir seçim. her aprti kendine yontacak bir sonuç bulabilir.

MUSTAFA KARAALİOĞLU / NTV

AKP son dönem tartışmalarının tamamı üzerinde büyük üstünlük sağladı. Benzersiz bir zafer. Genelde oy tabanının da yüzde 55’i bulduğunu söyleyebiliriz. Ne zaman darbe girişimi olsa halk kendi iradesini göstermede cimri davranmıyor. Sayın Erdoğan açısından da değerli bir sonuç. Rakipleri açısından umutsuz ve trajik. Gerçekti yalandı ama 17 Aralık gibi değerli bir malzeme vardı ellerinde. Ama fırsata dönüştüremedi muhalefet. Seçimin mağlubu CHP’dir. Gülen grubu da trajik yenilgi oldu. Türkiye haritası bağlamında da AKP Türkiye partisi olduğunu gösterdi. Ya birinci ya ikinci parti oldu. Erdoğan’ın sert üskubunun bir karşıtı olduğunu unutmayalım. Tek taraflı bir sorun değil yani. Sayın Erdoğan’dan beklediğimiz balkon konuşmasının Erdoğan’ın düşmanları tarafından da yapılması gerektiğine inanıyorum.

RUŞEN ÇAKIR / HABERTÜRK

Seçim sonuçlarından sonra Başbakanın etrafı kalabalıkşacaktır. Seçimin kazanını tabii ki Tayyip Erdoğan. Çok basit bir şey yaptı ve tuttu. Yolsuzluk iddialarında karar mercii olarak yargıyı değil sandığı işaret etti ve şimdi çıkan sonucun ardından “Hepsi yalan montaj” diyecek. Ama bu oyun böyle kolay bitmez. Diğer tarafın elindeki kozlar bu kadar değildir. Seçim sonrasına bıraktılar diye düşünüyorum. Yeni bir kaydı piyasaya sürerek gündem yaratabilirler. Ama Erdoğan güven tazeledi, belli bir güç aldı tekrar ve milli irade sağlam irade vurgusunu teyit ediliğini iddia edecek ama ben işin çok kolay olacağını sanmıyorum.

ALİ BAYRAMOĞLU/ NTV

AKP için çok önemli bir başarı. Gezi olaylarından sonra başlayan otoriterleşme tartışmaları, AKP ile liberal kesimlerin demokrat kesimlerin ayrıştığı iddiaları. Diğer tarafta malum cemaat ve hükümet gerginliği ve onun yaratmış olduğu ağır tahribat. Bu çerçeveden baktığımız zaman fevkalade bir başarıdan bahsedebiliriz. Eğer Tayyip Erdoğan cumhurbaşkanı adayı olacaksa, bu rakamlar da büyük bir kamuoyu araştırmasının kendisi ise yüzde 60’lara yakın birinci tur rakamıdır bu. Yani burada AKP’ye yönelik son derece güçlü bir destek var. Tabii sorularımız var. Sadece seçmenden alınan bu büyük destek gerginliğin azalmasına yardımcı olacaktır ama yeterli olmayacaktır. 2007 yılında değiliz. Yani asker muhtırası karşısında büyük bir halk ya da demokrasi tokadı atan bir iklim değil bu. Bu başka iklim. Yolsuzluk tartışmaları var otoriterleşme tartışmaları yalnızlaşma tartışmaları var. AKP’nin bundan sonra gemiyi nasıl yürüteceği son derece önem taşıyor. Yarından sonra en çok tartışacağımız şey bu olacak. Bundan sonra beklentim şöyle. Cemaatin devlet içindeki gayri meşru eylem dokusunu temizleyecek hükümet. Bu hukuk içinde olmalı ama. Ölçüsü kaçarsa yani HSYK’da internette olduğu gibi tartışmalarla karşı karşıya kalırsak, bütün bu oya rağmen, yeni bir sorun yeni bir meşruiyet tartışması ile karşı karşıya kalırız. İkincisi şudur. Yolsuzluk iddiaları kulağa kar suyu kaçırdı. Yapılan anketler bize diyor ki toplumun yüzde 65’i bunlardan rahatsız oldu. Bunun içinde AKP’ye oy verenler de var. AKP ciddi bir yolsuzluklarla ilgili topluma izahat yapmalı.

HAYKO BAĞDAT / SAMANYOLU

Şaşırmadım sonuçlara. Beklediğim bir sonuç. Başka bir ipucu veriyor çünkü seçimler sürecine girdik. Bu kadar kutuplaşmış seçimde AKP bu iddialarla kendi kemik kitlesini koruyabiliyor.

HÜSEYİN YAYMAN/ CNN TÜRK

Fetullah Gülen Hoca Efendi adı üstünde hoca efendi. Bir siyasi parti lideri gibi çıkar hükümete karşı çıkar kampanya yürütürse yani yüzde 45 oy almış AKP. Mesele şu, üç yerel, üç genel seçimde başarılı olmuş bir iktidar var. Burada mesele demokrasiyi büyütmek ortak akılla. AKP’nin oyu büyümüş CHP’nin azalmış meselesi değil. Tabii ki üslûp tartışması var ama Erdoğan’ın 1994’ten beri de üslubu böyle yani.

MEHMET BARLAS / STAR

Gezi Parkı olayları,Twitter, ses kayıtları bu iktidarı güçlendirdi. Dış dünya, tek muhatabın Tayyip Erdoğan olduğunu anladı.

FUAT KEYMAN / NTV

Kazanan AKP’dir. 17 Aralık’tan sonraki süreçte özellikle yurtdışındaki değerlendirmelerde Erdoğan ve AKP ayrımı vardı. Kazanan aynı zamanda Başbakan’dır. AKP kitle partisi olduğunu gösterdi. CHP’de ise değişiklik yok. AKP alternatifsiz “egemen parti” konumunda. O yüzden seçimlerde AKP’ye karşı başarılı olmak zor. Bu kadar tartışmalardan sonra AKP ve Başbakanını oylarını koruması, hele yüzde 46 ile bitirmesi cumhurbaşkanlığı seçimleri üzerinde de etkili olacak.

SEYFETTİN GÜRSEL/ NTV

AK Parti Yüzde 45’le biterse yolsuzluk, tapeler hiç etki yapmamış demektir. Yüzde 41-42 olursa bir nebze etkilemiş diye düşüneceğim.

İSMET BERKAN / NTV

Türk siyasetinde konsolidasyon görünüyor. Dört partide toplanmış oylar. AKP kendisi başarı çıtasını yüzde 39 üstü olarak görüyordu. 2 yıl önce de genel seçimler oldu ve o seçimlerden sonra da çok şey. Oy kaybettiyse bile onca yaşanana rağmen az kaybetmiş. Haritaya baktığınızda AKP diye bir parti var. Türkiye’nin her yerinde var. Birinci ya da ikinci. Buna karşılık AKP’nin çeşitli bölgelerde yerel rakipleri var. Doğu ve Güneydoğu’da BDP, sahillerde CHP gibi. Türkiye’deki muhalefet açığı sorunu var. CHP ve MHP toplamı AKP’den az. Katılım oranı yüzde 87 görünüyor. Bu merkez sağ ve muhafazakar seçmenin oy vermeye gittiğini gösterir. Bu AKP ‘nin başarılı kampanya yürüttüğünü gösterir. Türkiye’de gerçekte iki ana siyasi akım var. Türkçülük ve İslamcılık. Türkçülük de CHP ve MHP temsiliyeti var, diğerinde AKP’dir temsilci. Bu kimlikler üzerinden siyasi mücadele yapılıyor. Kimlik üzerinden siyaset yaparsanız öteki vardır. Türkiye’de olan da budur.

TARHAN ERDEM / STAR

CHP’nin yapması gereken Türkiye’yi ve AKP’yi tanıması. Türkiye’nin problemleri hakkında bir program yapması. Eğer Erdoğan, AKP veya iktidar önümüzdeki 15-20 gün içinde demokrasi bakımından yönetim sistemi bakımından yeni bir poltika üretmezse, çok ciddi bir irade beyan etmezlerse Türkiye’yi yönetemezler. İster 46 ister 48 ister 58 alsın.

FEHMİ KORU / KANAL 7

AK parti misyonunu devam ettirecek. Şimdi yerel seçimde de genel seçimdeki başarıyı gösterebilen bir siaysi parti var. bu partinin genel başkanı Cumhurbaşkanı olmak istiyorsa önünde bir engel görmüyorum. Eğer arzu ediyorsa aday olacak.

MUSTAFA KARAALİOĞLU / 24

AKP’nin oy habitatı 55/60’lara vurduğunu gösterdi. Türkiye seçmeninin değişmeyen bir tecrübesi var. Türkiye’de ne zaman darbe gibi bir tehdit çıksa ortaya seçmen devreye giriyor. Sandığa katılım yüksek oluyor. Ne zaman sandığa destek veren sivil toplum görünümlü bir organizasyon, bir yapının varlığı durumu varsa o da desteğini çekiyor.

BEKİR AĞIRDIR /NTV

Devletin nizamı kuralları var. Sorunu yaratan meseleye bakmak lazım. Merkeziyetçi yapı keyfiyet üretir cemaat üretir otoriterlik üretir. Üstelik bu merkez şeffaf değilse zaten bu tür yapılar çeteler olmaması şaşırtıcı olur. AKP iktidarının, şeffaflığı, yönetebilirliği düşünmesi lazım. Bunu yapmazsak kişiler üzerinden gidersek yanlış sonuçlar çıkarırız. Çünkü, Türkiye’nin yaşadığı ve giderek artan gerilimler merkeziyetçi yapının günün koşullarına uymamasından kaynaklanıyor.

MURAT YETKİN / NTV

Daha önceki balkon konuşmalarından çok şey bekledik. Ama bugün Türkiye tarihinde görülmemiş bir kutuplaşma var. Başbakanın açıklamaları da seçim sonrasında çok rahat bir atmosfer olacağını göstermiyor. Ben şunu merak ediyorum. Türkiye eskisi gibi yönetilmeye devam edilebilir mi? Türkiye, Erdoğan’ın bugüne kadar yönettiği gibi yönetilmeye devam edebilir mi? Erdoğan daha mı sertleşecek yoksa bir balkon konuşmasıyla yine bildiği gibi mi devam edecek?

NİHAL BENGİSU KARACA / 24

2015’e kadar sürecektir bu gerilim, bunun şiddeti değişecektir. Haziran’dan beri toplum inanılmaz bir sabır gösteriyor. 2015’e kadar son derece müteyakkız fakat sakin olmak gerekiyor.

FADİME ÖZKAN / KANAL 7

AK Parti, Erdoğan’ın şahsına yönelik saldırılara karşı Başbakan’ın etrafında kenetlendi. Eskiden çoğulculuğa vurgu yapan “Aynı dağın yeliyiz biz” seçim şarkısı, şimdi “Recep Tayyip Erdoğan” şarkısına dönüştü. Bu sembolik bir değişim.

UTKU ÇAKIRÖZER / CNN TÜRK

Erdoğan’ın ben kendi kendini izole ettiğini düşünüyorum. Dosyaların üzerine gitmektense örtmeyi tercih etti AK Parti. Bundan sonra merkez olamayan içinden belli bir grubun ayrılmayı tercih ettiği bir AKP’yi konuşacağız. İktidar partisi içinde huzursuzluğun bittiğini düşünmüyorum. Sonuç iyi de çıksa kötü de çıksa parti içinde huzursuzluk hissedenler kendini hissettirecektir.

NAGEHAN ALÇI / CNN TÜRK

Başbakan meydanlarda kime meydan okudu? Meydan okuduğu güç o kadar karanlık ki… Kim başını kaldırmaya kalksa onu kasetlerle, ona ait olduğu iddia edilen kayıtlarla karalamaya çalıştılar. Çok büyük bir korku atmosferiydi. Başbakan bütün riski üstüne alarak mücadeleyi seçti. Ben seçimlerden sonra bir hukuk süreci başlayınca dillerin çözüleceğini, insanların karşı çıkışlarına tanık olacağımızı düşünüyorum.

AKİF BEKİ / CNN TÜRK

Başbakan şahsen bizzat hedef haline getirildi. Başbakan’la AK Parti’yi ayrıştıran bir kampanyaya maruz kaldı. Böyle olunca ister istemez AK Parti buna cevap vermek zorunda kaldı. İlk kurulduğundan beri Tayyip Erdoğan AK Parti’nin elindeki en önemli değer. O anlamda hep Tayyip Erdoğan’ı gördük. Dolayısıyla kampanyayı sırtlayıp götüren hep oydu. Ama bu sefer doz ciddi aşıldı, sebebi karşı kampanyanın Tayyip Erdoğan üzerine kurulması. Madem Erdoğan’la AK Parti’yi ayırmaya çalışıyorsunuz. Hiç ayrıştırılamayacak şekilde üst üste bindirildi. Yani bu keyfi bir tercih değil. Başka seçenek kalmadığı için tümüyle Tayyip Erdoğan üzerine kuruldu kampanya.

www.aljazeera.com.tr

Comments are closed.

HABER / En Çok Okunanlar