Haber / Ukrayna Devrimi Putin’in “Diktatörler Cemiyeti” planını bozdu
18:09 24 February 2014

Ukrayna devrimi, Putin’in “pan-Avrasyacı diktatörler cemiyeti” kurma planına ağır bir darbe vurdu. Dahası, bu darbe Putin’in kendi evindeki otoriter egemenliğini sorgulanır hale getirdi. Buna rağmen, Rusya Federasyonu’ndaki “post-emperyal sendrom”un gücü sayesinde Putin, kendini muhafaza edebilecek gibi görünüyor.

Slon.ru sitesindeki makalesinde, Moskova Enerji Politikaları Enstitüsü başkanı ve eski Enerji Bakanı yardımcısı Vladimir Milov, bu neticenin ortaya çıkmasında Moskova’nın iki noktada yanılgı içinde olmasının rol oynadığını söylüyor. Birincisi; Viktor Yanukovich’in Maidan’ı zapt etme yeterliliği, ikincisi ise; Doğu Ukrayna’nın ülkenin kalanından ayrılma iradesi beklentisi.

Esasen Milov’a göre: “Maidan’ı güç kullanarak dağıtma çabasının zafere ulaşmaması (ve ardından Yanukovich düştü) ve Ukrayna’nın bölgesel olarak ayrılacağı beklentisi” Moskova’nın veya başkalarının düşündüğü kadar büyük değildi. Üstlelik, Moskova bu iki sonuca da hazırlıklı değildi. (slon.ru/world/milov_pro_ukrainu_-1060888.xhtml.

Maidan’in güç kullanarak dağıtılabileceğini düşünenler, Ukrayna güç yapılarının imkânlarını gözünde büyüttüler. En yukarıdaki generaller arasında Yanukovich’i destekleyenler vardı, zira Yanukoviç son aylarda askeriyenin içinde bu tür sadık kimseleri bulmak ve yükseltmek için çok çalıştı, ancak yetmedi.

“Bu Moskova için aşikar olmalıydı ama olmadı” diyor Milov. Ayrıca Milov’a göre, Ukrayna’nın bölüneceğine dair sayısız spekülasyona rağmen, Güney ve Doğu bölgelerinin bağımsızlığı için gerekli kurumları hazırlayabilecek yekpare bir politik güç de görülemedi.

Milov, Güney ve Doğu bölgelerinin böyle bir bölünmeyle ilgilenmediğini savunuyor. Bunun yanında, Güney ve Doğu Ukrayna’daki vatandaşların Batılılara karşı olan sevgi eksikliğinin, onların ‘batı boyunduruğu’ altında yaşadıkları onca sene boyunca baskıya uğradıkları veya güç kullanılarak Ukrayinleştirildikleri anlamına gelmiyor.

Milov devam ediyor: “Yushchenko döneminde bile, Ukrayna dili zorla benimsetilmek istenmedi. Ayrıca bu bölgelerdeki güç lokal elitlerin elindeydi ve böylece hiç kimse gerçek bir ‘işgal’ hissetmedi”. Tam tersine, Ukrayna hukuki olarak bir federasyon olmasa da, her bölgenin kendine özgü bir konumu oldu.

Öte yandan, Rusya’ya karşı tüm sempatilerine ve Batılılara karşı olan tüm antipatilerine rağmen, Güney ve Doğu bölgelerindeki lokal elit, iş dünyası ve nüfus, Putin diktatörlüğünün botları tarafından ezilmek için yanıp tutuşmuyorlar. Gerçekte, Rusya’daki bir çokları gibi, çok az kişi Putin sistemini beğeniyor, ki bu Ruslar tarafından uzun süre evvel anlaşılan birşeydir.

Milov devam ediyor: “Abhazya ve Güney Osetya’nın kaderleri, Rusya sevgisi bayrağı altında “bağımsız” devletlerini kurma kararı alan post-Sovyet bölgelerine neler olduğunu çok öğretici bir şekilde gösterdi.”

Rus analistlerin Ukrayna hakkında yanılmalarının temel sebebi, Rus değerlerini ve tecrübelerini Ukrayna’ya tahvil etmeleriydi. Çünkü Putin rejimi muhalefeti kolaylıkla ezebiliyordu ve Yanukovich’de aynısını Ukrayna’da yapabilirdi. Ve ayrıca Ruslukları vatandaslıklarından önde idi, Ukrayna’da da öyle olmalıydı. Bu iki fikir de yanlıştır.

Milov’a göre, tüm bunlar Ukrayna’nın önündeki yolun kolay olduğu mânâsına gelmiyor. Ukrayna’daki sağ kanat radikallerin, Rus uydusu olmanın yanında Avrupa’ya entegrasyona da aynı şekilde muhalefet ediyor olmaları bir problem. Ekonomik durum berbat. Ülkedeki elitler arasındaki ayrılık çok derin ve Moskova bundan faydalanacaktır.

Ancak Putin’in Rusya içindeki politikaları Ukraynalıların seçim yapmasını kolaylaştırdı. Rusya dünyaya daha çekici bir imaj cizseydi, Ukrayna’daki etnik Rusların daha çoğu ve hatta Ukrayinler dahi Rusya’nın liderliğine ilgi duyabilirlerdi. Fakat Putin  istemeyerek de olsa Rusya‘nın kendini nasıl değiştirmesi gerektiğini sorgulanır hale getirdi.

Putin tehlikenin farkına vararak kendisini ve sistemini koruyacak adımlar attı. Son yıllarda Rus toplumu içindeki potansiyel muhalif gruplara karşı etkili bir şekilde mücadele ediyor ve böylece kendisine meydan okuyacak kapasitede bir organize grup meydana getirebilecekleri dış ‘Amerikan tehditi’nin temsilcileri şeklinde katrana buluyor.

Ve daha acil önem arzeden konu ise, Putin ve çevresi Rusya’daki güç yapıları içerisindeki önemli mevkiler ile subay zümresi üzerinde çok ciddi bir ideolojik uygulama yürütüyor. Bu idelojik uygulama, ‘dogal kaynakları ele geçirmeye niyetli bir ‘Amerikan komplosu’nun olduğunu öne sürüyor ki ne kadar absürt olsa da insanlar buna inanıyor.

Milov’a göre bu beyin yıkama sonucunda, sokakları protestoculara kapatan güvenlik güçlerinde bulunanlar bir kleptokrasinin gücünü müdafa ettiklerine değil gerçekten bir ‘Amerikan komplosu’na karşı mücadele ettiklerine inanıyorlar.

Bununla beraber, Ukrayna’daki olayların Rusya’ya etkisinin ‘fevkalade güçlü’ olması muhtemel. Putin, önemli bir dış politika yenilgisi aldı ve bu yenilgi Rusya’ya tarihsel ve etno-kültürel olarak en çok benzeyen ülkede oldu. Bu yenilgi gerçekten büyük, çünkü Rusya müdahale etti ve başaramadı. Putin şuan anladı ki Ukraynalıları hafife aldı.

Putin’in pan Avrasyacı bir diktatörler topluluğu yaratma fikri güçlü bir şekilde red edildi ve Ukrayna bir kez daha, her ne kadar kaotik olsa da devletliğinin Rusya heveslisi bir kaç komşusundan daha güçlü olduğunu gösterdi. Nihayetinde, bu hevesli komşuların aksine Ukrayna, bir diktatörün yükselişini engellerken, bağımsızlığını da korumuş oldu.

Milov, bu sonucun Moskova’nın önüne bir konuyu getirdiğini söylüyor: “Putin’in bugün kendi vatandaşlarına bakışını değiştirebilecek kabiliyeti var mi? Bu büyük bir soru.” Ruslar geçen seçimlerde çoğunluk oyu ona vermeyerek Putin’e büyük bir sürpriz yaptılar. Ve sonuç olarak 2016-2018 seçim döneminde daha fazlasını da yapabilirler.

Ancak Milov bir noktaya daha değiniyor: “Herşey o kadar kolay değil; Ukrayna’da var olmayan ‘post-emperyal sendrom’ Putin’in müttefiki”. Ve Putin bir süre daha bu sendromu kullanarak ‘batının ölümcül etkisi’ne karşı yürüttüğü uydurma mücadelesi ile kendi yolsuz milyarları üzerindeki kontrolünü maskelemeye devam edebilecek.

 

Paul Goble, 24.02.2014

Çeviri: Sencer Shumaf

Kaynak: http://windowoneurasia2.blogspot.de/2014/02/window-on-eurasia-ukrainian-revolution.html

 

Comments are closed.

HABER / En Çok Okunanlar