Haber / Kar, Buz, Boykot
14:18 6 February 2014

Soçi’de kış olimpiyatları başlıyor. Şu kış sporlarının ahvaline ve Soçi olimpiyadı etrafındaki tartışmalara bir bakış.

Kış sporları deyince, kayak deyince, bir yıl evvel 17 yaşındaki milli kayakçı Aslı Nemutlu’nun kahredici ölümünü hatırlıyoruz. Gerekli önlemlerden ‘tasarruf edildiği’ şüphesi dolaşıyor bu acı kaybın üzerinde. Bağış Erten, 14 Ocak’ta Aslı Nemutlu’nun Kadıköy’de yaptırılan heykelinin açılması vesilesiyle yazmıştı: 2011 Üniversite oyunları için büyük paralar savrularak yapılan ama işte bariyerleri, koruyucu ağları eksik olan o tesisler şimdiden metruk hale gelmiş, asansör kablolarını fareler yemiş filan.

Memleketin kış sporlarıyla alakası, genel olarak sporla alakasının da gerisinde. Soçi’ye Türkiye’den 6 sporcu katılabiliyormuş. Yaklaşık 3 bin sporcu arasında altı kişi. 1970’lerin sonlarındaydı yanlış hatırlamıyorsam, bir uluslararası yarışmada kayakçılarımızın ormanda kaybolduğuna dair haberler çıkmıştı. Bari bu garipler dikkat etseler. Kış olimpiyatları, 1924’ten beri 4 yılda bir yapılıyor. Tabii soğuk yerlerde. Hatırası en tatlı yer, 1984 Saraybosna’ydı. Kış sporlarının ustaları, tabii Kuzeyliler. Alp dağları sekenesi: Avusturya, İsviçre, İtalya. İskandinavlar: Norveç, İsveç, Finlandiya. Tabii her sporda olduğu gibi Rusya ve ABD, Almanya. Tabii bir de kardan-ülke Kanada. Benim futbolla miyoplaşmış gözlerim, kış olimpiyatları menüsünde bir tek buz hokeyini görüyor. Daha önce de yazmıştım. Hiç değilse kalesi var, golü var. Biliyorum, körlingin sevenleri var. Kayak yapmak, çok zevkliymiş derler. Memlekette artistik buz pateninin de müşterisi vardır. Bu yarışmalar, tek kanallı siyah beyaz zamanlarda, daha sonra ‘gece jimnastiği’ programlarının servis sağlayacağı şehevî duygulara hitap etmiştir. Bir ara Soçi’de TRT’nin kadınlar ve çiftler artistik patinajı yayımlamayacağı iddiaları çıktı. TRT’nin bu iddiaları reddederken yaptığı açıklama ilginçti: ‘Kıyafet hassasiyeti olsa yüzme ve voleybolu yayımlamazdık’ dediler. Kızak yarışında ‘halkçı’ bir yan bulabilirsiniz; bir tahtanın, bir parça naylonun üzerine veya bir leğene çömüp, buz tutmuş yokuşta bayırda kaymanın aletli tesisli şeklidir. Fakat tam zengin işi, çok sterilize, zaten bir tüpün içinden kayıyor, o vahşi zevki öldürüyorlar.

Rusya’daki 2. Olimpiyat Soçi’nin bir özelliği, subtropikal (dönencealtı, yani tropikal alanla astropikal alanın sınırında) bir mevkide düzenlenen ilk kış olimpiyadı olması. Bir başka özelliği, 1980 Moskova yaz olimpiyatlarından beri Rusya’da düzenlenen ikinci olimpiyat olması. O vakit, Sovyetler Birliği’nin Afganistan’a müdahalesini kınayan NATO ülkelerinin çoğunluğu olimpiyadı boykot etmişti. Soçi’de, bir yandan katılımcı rekoru bekleniyor. Fakat bir yandan da, 1980 Moskova’daki gibi devletlerce değil sivil kampanyalarca yürütülen yaygın boykot çağrıları yükseliyor. Protesto sebeplerinden biri, Putin’in her muhalefet kıpırtısını şiddetle bastıran otokratik yönetimi. Avrupa’da bazı ülke hükümet ve devlet yöneticileri ve bazı Avrupa Birliği temsilcileri, Soçi’ye gitmeyeceklerini açıkladılar. Eşcinselliği kriminalize eden yasal düzenlemeler, Rusya’yı protesto için kış olimpiyatlarını boykot çağrılarına yol açtı. Ekolojik itirazlar da var: Otuz binden fazla bitki çeşidi ve yerel hayvan türü barındıran, UNESCO’nun Dünya Koruma Mirası listesinde yer alan Soçi Milli Parkı ve ormanlarının tesis inşaatlarıyla hırpalandığından endişe ediliyor.

Putin, Soçi arifesinde birkaç şöhretli siyasî mahkûmu salıvererek bir halka ilişkiler hamlesi yaptı. Lezbiyen olarak bilinen tATu grubunun açılışa davet edildiği haberi çıktı. Yine gönülleri yumuşatmak amacıyla yapılacak işlerden biri olarak, oyunların açılış-kapanış törenlerine ve folklorik sunumuna, Adıge dansları çeşnisinin katılması bekleniyor. İşte, yumuşaması en zor gönüller, o dansların yaratıcıları: Adıgeler, yanı sıra Abhazlar, Ubıhlar, Çeçenler… veya ‘kısaca’ Çerkesler. Soçi olimpiyadı, Çerkes aydınlarının önemli bir bölümünün bir zamandır soykırım olarak tanımladığı büyük sürgünün 150. Yılına denk geliyor. Soçi, bugün dillerini konuşanın kalmadığı Ubıhların memleketi. 19. yüzyıl başındaki Rus-Osmanlı savaşlarında Osmanlı yanlısı tutumları nedeniyle ‘iç düşman’ statüsünde muamele gören Çerkesler, 1862-1864 yıllarında Rus ordusuyla şiddetli çatışmaların ardından zorunlu sürgüne tabi tutuldular. Bir milyona yaklaşan mültecinin tahminen yüz bini sürgün yolunda soğuktan, açlıktan, hastalıktan öldü.

Çerkes örgütleri, bütün dünyada Soçi olimpiyadını protesto ediyorlar. Bu ‘şölenin’ onları nasıl rencide ettiğini, Çerkes kimliği etrafındaki meseleler etrafında demokratik bir platform niteliğindeki, internetten de yayın yapan Jıneps’ten okumanızı öneririm. Jıneps yazarı Yaşar Güven, bir ay kadar önce, olimpiyadakatılan sporculardan birilerinin, hiç değilse ‘o an bulunduğu toprakların kadim halkına saygı duruşu gösterecek tek bir hareketini’ ümit ettiğini söylüyordu.

Ne diyeyim, meraklısı seyretsin, ama bari buğzetsin.

Gayr-ı resmi açılış bugün

22. Kış Olimpiyat Oyunları’nda, 7 Şubat Cuma günü yapılacak resmi açılış töreni öncesi bugün 3 branşta müsabakalar başlayacak. Rusya’nın Soçi kentinde düzenlenen olimpiyatlarda, snowboard erkekler ve kadınlar slopestyle elemeleri, serbest stil kayakta kadınlar moguls elemeleri yapılacak.

(https://plus.google.com/111139069635417829913″)

Comments are closed.

HABER / En Çok Okunanlar