Kemal Kılıçdaroğlu, ‘Konulan paketin demokrasiyle ilgisi olmadığını ifade ettik. Demokrasi kılıfı içinde andımızı da kaldırdılar’ dedi

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, “Sen milletvekili olamıyordun, savcılıktan temiz kağıdı bile alamıyordun. Önün açıldı demokrasi adına şimdi geldin demokrasiye ihanet ediyorsun. Niye onlar olmaz, seni seçen oylar milli irade de onları seçen ayrı milli irade mi? On binlerce kişi oy vermedi mi? Hayır, onlar olmaz” ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından satır arası başlıklar şöyle:

Halkına yalan söyleyen bir başbakandan o topluma yarar gelmez. Kalkıp gencecik çocuklara “Kininizi unutmayın” diye mesaj veriyor. Bizim önümüze konan paket, bizim anladığımız anlamda bir demokrasi paketi değildir. Seçime gidiyoruz, bu AKP’nin seçim paketidir. Herkesin böyle bilmesi gerekir. CHP olarak, demokrasiyi savunduk, özgürlüğü savunduk. Bu ülkede yargı bağımsızlığını getiriyor musun, hayır. Biz buna her türlü desteği vereceğiz. Yargı bağımsız olmalı. Anayasal kurallar başta olmak üzere her türlü desteği vermeye hazırız. AKP var mı böyle bir şeye? Yargı siyasi otoritenin elinde, o zaman bu pakete demokrasi paketi denemez. Yargının bağımsızlığını yitirdiğinin en somut örneği Deniz Feneri davasıdır. Kurban paralarını yiyenler, zekat paralarını yiyenler ödüllendirildi. Savcı yargılandı, hırsızlar beraat etti.

Türkiye yargı bağımsızlığıyla arınır

Gezi olaylarında savcılar dava açtı. İşin bir garip yönü çıktı ortaya. AKP İstanbul İl Başkanı müracaat ediyor, Gezi davasından fotokopi istiyor. Müdahilin, avukatın alamadığını AKP İl Başkanı neye göre teslim alıyor. HSYK bu konuda bir şey yapmadı. Henüz yapmadı. O savcı hakkında neler yapılacak. Demokrasilerde Özel Yetkili Mahkeme olmaz. DGM olmaz, defalarca söyledik. Çağdaş demokrasi mi istiyorsun, gel ÖYM’leri kaldıralım. Hayır diyor. Bu mahkemelerin verdiği kararları yeniden açalım. Hayır diyor, devam edecek. Türkiye eğer kirlilikten arınacaksa yargının bağımsızlığıyla arınır.

17 yaşında Erdal Eren’in yaşını büyütüp astılar. Buna siz mahkeme mi diyeceksiniz? Milli irade diyor. Milli iradeyse seçilen vekillerin hapiste ne işi var? Önce dönüp bir kendisine bakması lazım. Sen milletvekili olamıyordun, savcılıktan temiz kağıdı bile alamıyordun. Önün açıldı demokrasi adına şimdi geldin demokrasiye ihanet ediyorsun. Niye onlar olmaz, seni seçen oylar milli irade de onları seçen ayrı milli irade mi? On binlerce kişi oy vermedi mi? Hayır, onlar olmaz.

Kalem tutanla, silah tutan aynı kefede

Düşünceyi açıklama. Var mı bu pakette böyle bir şey, hayır yok. Aydınlar hapiste, yazarlar hapiste, gazeteciler hapiste, akademisyenler hapiste. Kalem tutanla, silah tutanı aynı kefeye koyarsanız böyle bir tablo çıkar. Toplantı ve gösteri yürüyüşleri… Darbe anayasasından okuyorum: Şöyle diyor, “Herkes önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir.” Darbe anayasası bile bu hakkı teslim etmiş. Siz darbe anayasasının bile gerisine düştünüz. Polis copuyla göstericilerin üstüne gittiniz. Bunu engelleyen bir düzenleme var mı, yok. Paketin adı ne, birilerine göre demokrasi paketi.

Uluslararası Af Örgütü’nün Gezi raporunun konusu şu: Gezi Parkı eylemleri, Türkiye’de toplanma hakkı şiddet kullanılarak engelleniyor. Polisin yaygın ve sistematik bir şekilde şiddet uygulamasına rağmen yetkililer polisin müdahalesini övdü. Başbakan Erdoğan, uluslararası toplumun polis şiddetinin engellenmesi çağrısına kulağını tıkadı. Aksine polisin daha sert müdahale edeceğini söyledi ve “Destan yazdılar” dedi. 7 gencimiz hayatını kaybetti.

İpini koparan adamlar gizli tanık oldu

Yüzde 10 seçim barajını kim getirdi Kenan Evren ve arkadaşları. Üç seçenek getirdiler. Bunlardan birini seç diyorlar. Hani demokrasi vardı? Hani bizim görüşlerimiz vardı?

2002’de yüzde 34 oy aldılar parlamentonun yüzde 66’sına egemen oldular. 178 milletvekili fazladan çıkardılar. Hani milli irade? Nerede bu milli irade?

Son seçimde biz aldığımız oyun karşılığı milletvekilliği kazanamadık. Kim sahip çıkıyor buna Recep Tayyip Erdoğan ve arkadaşları…

10 yılda 121 faili meçhul cinayet var. Başta Hrant Dink olayı. Ne demişti Erdoğan, “TC vatandaşı Dink’in davası geçmişte olduğu gibi Ankara’nın dehlizlerinde kaybolamaz” ama kayboldu gitti. Nerede ipten kopan adam varsa gizli tanık yaptılar. Demokrasi paketinde bunu düzenleyen bir madde var mı? Yok…”

t24