Haber / TESEV: Yasama yetkisi TBMM ve yerel meclislerce paylaşılmalı
15:00 3 October 2013

TESEV raporunda, hem başkanlık sistemi, hem de parlamenter sistem dünyadaki örnekleri üzerinden incelenerek, Türkiye açısından olumlu ve olumsuz yönlerinin altı çizildi.

Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı’nın (TESEV) hazırladığı “Yeni Anayasa Sürecini İzleme Raporu: Yeni Anayasada Temel İlkeler ve Hükümet Sistemi Tercihi” başlıklı rapor açıklandı. Raporda Türkiye’nin hükümet sistemi tercihinin ne olması gerektiği ile ilgili tartışmalar ve yeni anayasa süreci hakkında görüşler değerlendirildi, önerilere yer verildi. TESEV raporunda, hangi sistem benimsenirse benimsensin yargı bağımsızlığıyla kuvvetler ayrılığının temel bir önem taşıdığı vurgulandı. Bütün vatandaşlara anadilde eğitim hakkının tanınması gerektiğinin altı çizilen raporda, üzerinde uzlaşılabilecek maddeler sıralanırken, “Adem-i merkeziyetçilik benimsenerek yasama yetkisinin TBMM ile yasama meclisleri arasında paylaştırılması” ifadesine yer verildi.

TESEV’in “demokratikleşme programı” kapsamında hazırladığı 4’üncü anayasa ve hükümet sistemi raporunu yayınladı. Prof. Dr. Levent Köker’in kaleme aldığı raporda AKP’nin başkanlık sistemi önerisi ile CHP, BDP ve MHP’nin desteklediği parlamenter sistem önerileri karşılaştırmalı olarak ele alındı.

Raporda, hem başkanlık sistemi, hem de parlamenter sistem dünyadaki örnekleri üzerinden incelenerek, Türkiye açısından olumlu ve olumsuz yönlerinin altı çizildi.

Raporda ayrıca, “tercih edilecek sistem ne olursa olsun, demokratik bir toplum için elzem olduğu düşünülen hak ve özgürlükler, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı ile adem-i merkeziyetçilik gibi olmazsa olmaz ilkelere” değinildi.

Temel hak ve özgürlükler

Raporda, “Temel hak ve özgürlükler açısında üzerinde uzlaşılabilecek ilkeler” başlığı altında, 6 madde yer aldı. Bu maddeler şöyle sıralandı;

– Kanunlardaki ve uygulamalardaki çelişkilerin ortadan kaldırılarak uluslararası hukuk hükümlerinin hukuk düzeninin en üstün normları olarak esas alınmasını öngören bir düzenleme getirilmesi.

– Diyanet İşleri Başkanlığı’nın özerk ve çoğulcu/çokkültürcü bir hale getirilmesi.

– Vatandaşların anadilde eğitim hakkının bilfiil tanınması.

– Vatandaşlığın ırk üzerinden tanımlamak yerine temel bir hak olarak görülmesi.

– Irkçılık ve şiddet dışında nedenlerle siyasi partilerin kapatılmasına bir son verilmesi, örgütlenme özgürlüğünün kapsamının genişletilmesi.

– Yasalarda hak ve özgürlüklerin kısıtlanabileceği durumlar ile ilgili düzenlemelerin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’yle uyumlu hale getirilmesi.

Devletin örgütlenmesi

Yine raporda yer alan “Devletin örgütlenmesi açısından üzerinde uzlaşılabilecek ilkeler” başlığı altında da şu görüşlere yer verildi:

– Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’nın bütün hükümlerinin tam olarak benimsenip uygulanması.

– Adem-i merkeziyetçilik benimsenerek yasama yetkisinin TBMM ile yasama meclisleri arasında paylaştırılması.

– Yargıçlarla savcıların özlük ve disiplin işlerinin ayrı kurullarca yürütülmeleri bu kurullarda, özellikle de yargıçlar için tam özerklik ilkesinin benimsenmesi ve yargıç kurulunun yürütme organıyla her türlü kurumsal irtibatının kesilmesi.

‘Parlamenter sistem benimsenirse…’

Raporda “Yeni anayasayla birlikte Türkiye’de parlamenter sistem benimsenecek olursa” denilen başlık altında şu görüşler yer aldı:

“Parlamentonun en yüksek karar organı olması yönündeki önerilerin demokratik, çoğulcu, birey temelli bir sistem talebir olarak çok daha güçlü biçimde ortaya konması gerekir.

Toplumun karar alma süreçlerinde katılım mekanizmalarını güçlendirmeden ve uygulama ile sonuçları denetleme konusundaki rolünü artırmadan sadece mevcut parlamenter sistemi revize etmek yetersiz kalır.”

‘Başkanlık sistemi benimsenirse…’

“Yeni anayasayla birlikte Türkiye’de başkanlık sistemi benimsenecek olursa” diye adlandırılan başlıkta da şu ifadeler yer aldı:

“Bu sistemin adem-i merkeziyetçi bir anlayışla ‘daha çok özgürlükçü, daha sınırlı devlet’ ilkesini hayata geçiriyor olması gerekir. Oluşturulacak olan ‘senato’ farklılıkların eşit temsiline olanak tanımalı, ayrıca başkanın yürütme erki için bir denge ve denetleme işlevi görmelidir.

Ancak yepyeni bir sistem niteliği taşıyan ve başka pek çok yasal düzenleme gerektirecek olan ‘başkanlık sistemi’nin sadece anayasa kurallarıyla yerleştirilmesinin mümkün olmayacağı açıktır.”

Raporun tamamı için: http://t24.com.tr/media/editorials/files/TESEV_Anayasa%C4%B0zleme4.pdf

t24

Comments are closed.

HABER / En Çok Okunanlar