Haber / İşte Öcalan’ın Newroz mesajı: Silahları bırakın, sınır dışına çıkın
13:45 21 March 2013
Abdullah Öcalan‘ın Nevruz mesajı BDP Iğdır Milletvekili Pervin Buldan tarafından Kürtçe okudu. Türkçesi ni BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder’in okuduğu Öcalan’ın mesajından bazı satırbaşları şöyle:
Mazlumların Nevroz’unu selamlıyorum.
Binlerce yıldır milyonlarca insanın yüreğinde Nevroz ateşi gürleşiyor.
Şu an görüyorum ki çığlığım her yerde duyuluyor.
Benim başkaldırım çaresizliğe, cahilliğe ve köleliğe karşı idi.
Bizim savaşımız etnik ya da bir dine karşı değil.
Savaşımız cehalete, adaletsizliğe, gericiliğe, her türlü zorbalığa oldu.

‘Yeni bir süreç başlıyor’

Bugün yeni bir Türkiye’ye yeni bir Ortadoğu’ya uyanıyoruz.
Bugün yeni bir süreç başlıyor.
Biz kendimizi bu halk için yıllarda feda ettik
Bu fedakarlık, bu mücadele, sebepsiz değildi.
Kürtler kişiliklerini yeniden yarattı.
Arap, Fars, Türk ve Kürt halkına birbirini boğazlatmaya çalıştılar. Savaş ve kirli düzene artık yeter diyoruz.
Ben bugün milyonlarca kişinin şahitliğinde yeni bir süreç başlatıyorum
Silah değil siyaset öne çıksın
Bu bir sonuç değil yeni bir sürecin başlangıcıdır

‘Silahları bırakın, sınır dışına çıkın’

Dicle ve Fırat nehri Sakarya ve Meriç’in kardeşidir. Cudi ve Gabar dağı Kaçkar ve Erciyes’in dostudur.
Anadolu ve Kürt topluluklarının barış içinde yaşabileceği bir süreçtir bu.
Beni dikkatle dinleyenler, bugün yeni bir dönem başlıyor. Demokratik haklar, özgürlük ve eşitlik dönemi başlıyor.
Artık silahlar sussun. Türk halkı ve Kürt halkının akan kanı duracak. Silah değil siyaset işleyecek.
Silahları bırakın ve sınır dışına çıkın.
Silahlı mücadeleden demokratik mücadeleye geçiş yapıyoruz.

‘Kürtler ulusal bir konferansla örgütlülüğünü tartışmalı’

Bu modelin yaratılmasının öncüsü yine Mezopotamya halklarıdır.
Yeni bir model kurmayı amaçlıyoruz.
Misak-i milli sınırları içerisinde Kürtler parçalandı…
Kürtler ulusal bir konferansla örgütlülüğünü tartışmalı
Ayrılık politikalarına karşı halkların birliğini kuralım…
Dönemin ruhunu okuyamayan tarihin çöp sepetine gider.
Kendi kökleri üzerinden el ele verip yeni bir sistem kurmak istiyor.
Kürtler bugün müjde ile yeni bir yaşam diyor.
Demokratik siyasetle yeni bir hamle başlatıyoruz.
Bu sürece destek verenlere selam olsun…

Dönem halleşme dönemi

Türk ve Kürt halkı Çanakkale’de birlikte şehit oldu
Bu dönem helalleşme dönemidir.
Zaman savasşın ya da çatışmanın zamanı değildir. Zaman ittifak ve birbirine sarılmanın helal etmenin zamanıdır.
Bana güvenenler sürecin hassasiyetini sonuna kadar göz önünde bulundursun. Bu mücadeleden vazgeçmek değil yeni bir mücadelenin başlangıcı.
Bu zulmün sona ermesi için çağrı yapıyor.

Halkların birliğini kuracağız

Selam bu sürece destek verenlere ve demokratik çözüm ile barışa destek verenlere.
Ötekileştirme politikaları karşısında kardeşliği ve halkların birliğini kuracağız.
İnkar ve asimilasyon politikaları gücünü halktan almıyordu
Halkların ortak yaşamı için sorumluluk herkesindir.
Bu bir son değil yeni bir sürecin başlangıcıdır.
Mazlumların özgürlük ve Nevroz’u kutlu olsun. Selam olsun bu uyanış canlanış ve diriliş günü olan Nevroz’u en geniş katılım ve ittifakla kutlayan Ortadoğu ve Orta Asya halklarına selam olsun. Selam olsun yeni bir dönemin miladı olan Nevroz’u büyük bir coşkuyla ve demokratik bir hoşgörüyle kutlayan bütün kardeş halklara. Selam olsun demokratik hakları özgürlüğü ve eşitliği rehber edinen bu büyük yolun bütün yolcularına. Fırat ve Dicle nehir vadilerine, kutsal Mezopotamya ve Anadolu topraklarından şehir uygarlıklarına analık eden halkların en eskilerinden olan Kürtler sizlere selam olsun.
Binlerce yıllık bu büyük medeniyeti farklı ırklarla dinlerle mezheplerle kardeşçe ve dostça birlikte yaşayan Kürtler için Dicle ve Fırat, Sakarya ve Meriç nehirlerinin kardeşidir. Halay ve delilo, horon ve zeybekle hısım akraba olur. Bu büyük medeniyet kardeş topluluklar siyasi baskılarla, birbirine düşürülmeye çalışılmış, hakkı hukuku ve özgürlüğü esas almayan düzenler inşaa edilmeye çalışılmıştır. Batılı emperyalist müdahaleler baskıcı anlayışlar, Arabı Türkü Kürdü toplulukları sanal sınırlara, suni problemlere gark etmeye çalışmıştır.
Ortadoğu ve Ortaasya halkları artık uyanıyor. Kendine ve aslına dönüyor. Birbirine karşı kışkırtıcı ve köreltici savaşlara artık dur diyor. Nevroz ateşiyle yüreği tutuşan yüz binler milyonlar artık barış diyor, kardeşlik diyor, çözüm istiyor.
İçinde doğduğum çaresizliğe bilgisizliğe köleliğe karşı bireysel isyanımla başlayan bu mücadele, her türlü dayatmaya karşı bir ruhu oluşturmayı amaçlıyordu. Bugün görüyorum ki bu haykırış bir noktaya ulaşmıştır. Bizim kavgamız hiçbir ırka dine mezhebe ve gruba karşı olmamıştır, olamaz. Bizim kavgamız, ezilmişliğe geri bırakılmışlığa baskı ve ezilmeye karşı olmuştur, bundan sonra da böyle olacaktır.
Bugün artık yeni bir Türkiye’ye yenibir ortadoğu’ya uyanıyoruz. Çağrımı bağrına basan gençler, yüce kadınlar, söylemlerimi baş göz üstüne diyerek kabul eden dostlar, sesime kulak kesilen insanlar, bugün yeni bir dönem başlıyor. Silahlı direniş sürecinden, demokratik siyasi sürece kapı açılıyor. Siyasi sosyal ve ekonomik yanı ağır basan bir süreç başlıyor. Demokratik hakları özgürlüğü eşitliği esas alan bir anlayış gelişiyor.
Biz onlarca yılımızı bu halk için feda ettik, büyük bedeller ödedik, helal olsun. Bu fedakarlıkların bu mücadelelerin hiç biri boşa gitmedi. Kürtler öz benliğini, aslını ve kimliğini yeniden kazandı kutlu olsun.
t24

Comments are closed.

HABER / En Çok Okunanlar