Haber / AKP başkanlık sisteminde yalnız kaldı
16:31 8 January 2013

Türkiye’de parlamenter düzenin yerine başkanlık sistemi getirilmesini isteyen Adalet ve Kalkınma Partisi parlamentoda grubu bulunan partilerden aradığı desteği henüz bulamamış görünüyor.

BBC Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Cumhuriyet Halk Partisi ve Milliyetçi Hareket Partisi sözcüleri, başkanlık sistemine karşı olduklarını açıkladı. Barış ve Demokrasi Partisi ise, daha ayrıntılı bir düzenlemeyi şart koşuyor.

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden ayrı bir yerde, tarım bakanlığının eski binasındaki bir kat, TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu’na ayrıldı.

Uzlaşma komisyonu, 4 partiden 3’er milletvekilinin düzenli toplantılarına katıldığı iki alt komisyondan oluşuyor.

Türkiye’nin siyasi tarihinde üç anayasa hazırlandı: 1924, 1960 ve 1982.

Yaygın olarak dile getirilen, ilk kez sivillerin girişimiyle bir maddeler bütünün hazırlanması.

Böyle bir bütünün içine başkanlık sisteminin katılmasını iktidar partisi isteyince komisyon, deyim yerindeyse, felce uğradı.

Meclis başkanı Cemil Çiçek girişimde bulundu, parti temsilcileriyle hafta başında görüştü.

 

CHP ve MHP neden karşı?

 

Komisyonun CHP’li üyesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin eski yargıç üyesi Rıza Mahmut Türmen, iktidar partisini, başkanlık sistemi önerisini anayasa çalışmalarına getirdiği için, daha önce yapılan çalışmalara saygısızlık yapmakla suçluyor:

“Burada çok büyük bir emek yatıyor; sivil toplumun çok büyük bir emeği… Binlerce ve binlerce görüş toplandı 6 ay içinde; Türkiye’nin her tarafında seminerler yapıldı, oralardan da görüşler çıkarıldı; üniversiteler, sendikalar, meslek örgütleri öneriler getirdi; ama bütün bu çalışmaların temelinde yatan şey parlamenter sistemdi.” diyor.

Parlamenter sistem, yasama yetkisinin esas olarak parlamentoya yani meclise ait olduğu durumu ifade ediyor.

 

“Anayasal diktatörlük”

 

Türmen, usülden olduğu kadar esastan da ağır eleştiri getiriyor ve iktidar partisinin masaya getirdiği başkanlık sistemi önerisinin “Türkiye’de doğrudan doğruya tek adam yönetimi, tek adam diktatörlüğü, anayasal diktatörlüğe yol açacaktır” diyor.

Türmen, iktidar partisinin getirdiği önerinin “başkana” diğer örneklerinden çok daha güçlü yetkiler vereceğini; örneğin, bu kişinin meclisi fesh etme yetkisi ile donatılmak istendiğini anlatıyor.

Mecliste grubu olan üç muhalefet partisinin uzlaşma komisyonundaki üyeleri konuşurken ortaya çıkan soru, “İktidar partisinin neden, karşı çıkılacağını bile bile böyle bir öneriyi masaya getirdiği” oldu.

 

MHP: Başka hesabın ürünü

 

Kürt temsilciler ile Türkiye’den yetkililerin Norveç’in Oslo kentinde yaptığı müzakerelere atıfta bulunan MHP milletvekili Faruk Bal, “Belli ki bu anlaşma anayasaya bu şekilde yansıtılmak isteniyor ve Türkiye’nin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü başkanlık sistemi yutturmacısı ile ortadan kaldırılmak isteniyor.” diyor.

Bal, “Milliyetçi Hareket Partisi olarak biz başkanlık sistemine karşıyız” dedikten sonra, “Türkiye’nin 1876’dan beri parlamenter sistemle yönetildiğini, bunun eksikliklerini bildiğini, bunları giderecek önlemleri almak varkan, külfetli ve ‘diktatörlük riski’ taşıdığını söylediği bir mevzuat değişikliğine gitmemesi gerektiğini” söylüyor.

Faruk Bal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a gönderme yaparak, “kişiye göre devleti ayarlamak, kişiye göre rejimi ayarlamak, kişiye göre anayasa yapmak gibi garip bir duruma” karşı olduklarını anlattı.

 

BDP’nin şartlı desteği

 

Barış ve Demokrasi Partisi, başkanlık sistemi ile ilgili masada olan öneriyi şartlı olarak destekliyor.

Uzlaşma komisyonunun BDP’li üyesi Altan Tan “Başkanlık sistemine karşı değiliz.” diyor.

BBC Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Tan, başkanlık sisteminin “sadece başkanın yetkilerinin belirlendiği bir sistem olmayacağını, parlamentonun görevleri, hükümetin görevleri, başkanın yetkileri, yerinden yönetim; bunun, yerel vergi koyma veya yerel hukuk belirleme hakkı olup olmadığı gibi ayrıntılı bir çerçevesi de olması gerekeceğini” de söyledi.

Altan Tan, uzlaşma komisyonlarının önünde olan metnin bu haliyle sadece “Bir padişahlık düzenlemesi” olacağını, bunun gayri ciddi olacağını, bir bütün olarak gelmezse; anayasa mahkemesi, diyanet işleri gibi kurumların varlık düzenlemeleri hakkında esaslı hükümlerin açıkça belirtilmediği” bir önerinin komisyon çalışmaları sırasında parantez içinde kalacağını söyledi.

Komisyon çalışmalarında dört partinin üzerinde anlaştığı metinler siyah harflerle yazılıyor; sadece iki parti anlaşıyorsa ilgili anayasa taslağı ifadesi parantez içine alınıyor, diğer üç parti karşı çıkarsa kırmızı harflerle yazılıyor.

Meclis üyeleri, hak ve özgürlükler ile ilgili 70 maddenin 30-40 maddesi üzerinde anlaşma vardı. Komisyon, başkanlık sistemini, yasama ve yürütme düzenlemelerinin gecikmeli bir maddesi olarak daha sonra yazıya dökecek.

……………..

Prof. Serap Yazıcı başkanlığa neden karşı?

 

AKP’nin önerisi üç noktada başkanlık sisteminin saf modelinden ayrılmaktadır. Bunlar, önerinin yasamayı fesih, kararnameyle yönetme ve büyükelçilerle önemli kamu görevlilerini atama yetkilerini başkana sunan hükümleridir. Böylece AKP önerisi, başkanı aşırı ölçüde güçlendirmiştir

Türkiye için başkanlık sistemine geçiş önerisini öteden beri doğru bulmuyorum. Bunun en önemli nedeni, başkanın kendisine muhalif bir yasama çoğunluğu ile karşılaşması halinde iş göremez hale gelmesi; halka taahhüt ettiği politikaları uygulamasını sağlayacak kanunların yapımını teşvik edecek bir güçten yoksun olması. Bu faktör, başkanın bütçesinin yasama tarafından kabul edilmemesi; böylece, devlet hayatının kilitlenmesi gibi ciddi bir sonuç doğurabilir.

Oysa parlamenter sistemde, çoğunluk partisinin lideri, aynı anda hem yasama hem yürütme sürecini kontrol edecek bir güce sahiptir. Bu yüzden de parlamenter sistemde başbakan, başkanlık sistemindeki başkandan çok daha güçlüdür.

Prof. Dr. Serap Yazıcı, anayasa hukukçusu, 2007’de AKP için anayasa taslağı hazırlayan komisyonun üyesi.

…………………

İktidar partisi de diyor?

 

Anayasa Uzlaşma Komisyonu’ndaki AKP’li üç vekilden Ahmet İyimaya, MHP’li vekil Faruk Bal’ın dillendirdiği “Başkanlık sistemi önerisi başka bir hesabın ürünü” görüşünü reddediyor.

İyimaya BBC Türkçe ile konuşurken “MHP ve CHP’nin başkanlık sistemini reddedeceğinin baştan beklenebileceği” önermesine itiraz etmedi, öte yandan, MHP temsilcisi Bal’ın “Osla’da Kürtler ile üzerinde anlaşılan maddeler üzerinden Türkiye’nin bütünlüğünü bu kılıf altında bozmak istiyorlar” görüşünü “Konuyu, Kürt sorununun çözümü için bir manivela olarak ele alan yaklaşımlara katılmadıklarını, parti olarak getirdikleri önerinin içeriğinde böyle bir şey olmadığını” söyleyerek karşıladı.

Rıza Türmen’in “Uzlaşma komisyonunun çalışma zeminini oluşturan hazırlıkların, semirlerler, konferanslar düzenlenerek, STK’ların görüşleri alınarak da yapıldığı” dolayısıyla bu çalışmalarda getirilmeyen bir önerinin getirildiği eleştirisine değinmemeyi tercih eden İyimaya, öte yandan önerinin destek görmemesi halinde yasalaşmayacağını kabul etti.

“Padişahlık, anayasal diktatörlük”

Faruk Bal’ın dile getirdiği “Türkiye parlamenter sistemle yönetiliyor, 1876’dan bu yanaki parlamenter birikimi, sistemin eksikliklerini giderecek şekilde kullanmalı” değerlendirmesini temelinden reddeden Ahmet İyimaya, 1982 anayasasının halihazırda yarı başkanlık sistemine benzeyen bir yönetim biçimi düzenlediğini belirtiyor.

İyimaya, Türkiye’nin kurumsal yapısı nedeniyle diktatörlüğe sürüklenmeyeceğini, önerilen başkanlık sisteminin kişiye özel olmadığını anlatıyor.

 

BBC Türkçe

 

Comments are closed.

HABER / En Çok Okunanlar