Av. Kazım Berzeg vefat etti. Ubıhların Berzeg ailesine mensup olan Kazım Berzeg Türkiye’de Liberal Düşünce denince ilk akla gelen isimlerdendi. Çerkes meselesi hakkında çalışmaları ile de bilinen Berzeg, Samsun Kafkas Kültür Derneği’nin kurucuları arasında bulundu. Kafkasya Gerçeği ve Yedi Yıldız dergilerinde Kafkasya ve Çerkesler hakkında yazıları yayınlanan Av. Kazım Berzeg’in cenazesi 9 şubat salı günü İstanbul Şakirin Camii’nden kaldırılacak.

Berzeg için bir çok tanınmış isim sosyal medyadan paylaşımlarda bulundu. Demokrat Yargı Derneği Eşbaşkanı Orhan Gazi Ertekin’in facebook hesabından Av. Kazım Berzeg hakkında paylaştığı yazı şöyle;

TÜRK LİBERALİZMİNİN HUKUKTAKİ KURUCU BABASI VEFAT ETTİ…

Türkiye hukuk ve yargı dünyasının en mahsus isimlerinden birisi olan Kazım Berzeg 7 Şubat 2016’da vefat etti. Berzeg, köklü bir pragmatizm ve klişelerle dolu hukukçular dünyasında, benim için hep merak uyandıran bir hukukçu olarak varlığını korumuştu. O, son elli yıl içinde, Türkiye hukuk ve yargı tartışmalarının liberal tarafını güçlü teorik dayanaklar ve siyasal tecrübeler içinde örme başarısını gösterdi. Buna karşılık, ölümünün küçük haberlerle geçiştirilmesinin, bir yanıyla Türkiye’de siyasal liberalizmin trajik kaderiyle diğer yanıyla da Türkiye hukukçuluğunun derin cehaleti ile doğrudan ilgisi olsa gerek.
KAZIM BERZEG KİMDİR?
-1938’de Samsun’da doğmuştu. Sonradan Mühendislik Fakültesine girmeyi planlayarak İstanbul Hukuk Fakültesinde öğrenime başladı. Fakat, zaman içinde hukukta kalıcı olacağını anladı. Bir süre Samsun’da avukatlıktan sonra kamu avukatlığı da yaptı. 1960’ların ilk yarısından itibaren sağ muhafazakar “Forum” dergisinde yazmaya başladı. Politik ekonomi ile ilgilendi. Hukuk içindeki ilk mücadelesinde bazı uzman bilirkişilerin yazdığı hukuk kitaplarını değiştirmelerine yol açacak müdahaleler de bulundu. Devlet müdahaleciliğine karşı Anayasa Mahkemesine gitti. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine en çok başvuran avukatlar arasında yer aldı. Türk Demokrasi Vakfı’nın kurucuları arasındaydı.
-Hukuka çok başka yerden bakan birisi olarak Berzeg’in bütün yazdıklarını takip etmeye başladığım daha 1990’ların başında, karşıtları için bile ilham verici bir liberalizm mücadelesinin 30. yılını dolduruyordu. Cumhuriyet geleneğine dahil ulusalcı, milliyetçi, muhafazakar, dindar vs. köklerden gelen hukukçuların tersine o ne yaptığının ve ne söylediğinin farkındaydı. Girdiği her tartışmada, mantıksal bir tutarlılık, derin bir bilgi ve vukufiyet ile ısrarlı politik çabayı birleştirmeyi başarıyordu.
TARTIŞMALARI VE GÜNDEMLERİ
-Onun için hukukçuluğun temel politik ve kültürel karakter yapılarının oluştuğu tarihsel merkez “avukatlık” idi. Hakimlik, savcılık, hukuk akademileri gibi konumlar “avukatlık”ın siyasal türevleri olarak ortaya çıkmıştı. Bu nedenle Türkiye’de hukukun yerli yerine oturması bakımından avukatlığa rücu eden bir “çözüm” üretilmeliydi.
-Kapitalizm onun için bir “sistem” değil bir “durum” idi. Dolayısıyla politik müdahale ile değiştirilebilir değildi. Buna karşılık, John Rawls’cu bir sosyal ve siyasal dağıtım ve paylaşım alanını da kabul ediyordu.
-Son olarak, Türkiye’de hukuk üzerine kafa yoran herkes için Berzeg’in politik ve ideolojik serüveni öğreticidir. Kışkırtıcıdır ve huzursuz edicidir. Onun tecrübesi ile karşılaştırılabilecek hukukçular “sosyete”si içindeki tek grup ise “devrimci avukatlık” pratiği ve teorisi olarak görünmektedir.
-Sevgili arkadaşlarım Seher Kırbaş Canikoğlu ve Hüsamettin Hasçelik ile birlikte geçen yıl kendisiyle yaklaşık 6 saatlik uzun bir röportaj yapmıştık. Her kesimden hukukçular için ister takip etmek isterse karşı koymak için çok yararlı olacağına inandığımız için yakında bütün görüşmeleri yayınlayacağız…
Her gün hukuk ve yargıdan şikayet eden Türkiye, içine düştüğü bu çiğlik ve entelektüel kısırlıktan kurtulup ciddi bir hukuk ve yargı tartışması yapacak ise Kazım Berzeg’lerinin çoğalması gerekiyor… Toprağı bol olsun…

Kaynak: https://www.facebook.com/orhangazi.ertekin/posts/1043632772345093