Haber / Çerkes Soykırımı’nın tanınması için Moldova’ya başvuruldu
0:26 1 September 2015
Daha önce Ukrayna, Litvanya, Gürcistan gibi ülkelerin parlamentolarına Çerkes Soykırımı’nı tanımaları için başvuruda bulunan dünyanın çeşitli ülkelerinden yaklaşık 200 Çerkes, Moldova’ya, Moldova’nın bağımsızlık günü olan 27 Ağustos’ta başvuruda bulundu.
Çerkes Soykırımı tanıma başvurusu Moldova Başkanı Nicolae Timofti, Moldova Parlamentosu Başkanı Candu Andrian ve Başbakan Valeriu Strelet’e gönderildi.
Başvuru metni ve imzacılar şu şekilde: 
Moldova Cumhuriyeti Başkanı, Ekselansları Nicolae Timofti
 
Moldova Parlamentosu Başkanı, Ekselansları Candu Andrian
 
Moldova Başbakanı, Ekselansları Valeriu Streleț
Konu:  Rus İmparatorluğu Tarafından İşlenen Çerkes Soykırımı’nın Tanınması Talebimiz.
18 ve 19. yüzyıllarda, vatanımız Çerkesya topraklarını ele geçirmek amacıyla, Rusya İmparatorluğu tarafından, biz Çerkes Halkı’na karşı, Çerkes Halkı’nın çok büyük bir çoğunluğunun yok edildiği bir soykırım gerçekleşmiştir. Geride sağ kalanlar ise, topraklarından zorla çıkarılarak, toplu şekilde sürgün edilmiş, bu sürgün sırasında da, Rusya İmparatorluğu’nun planladığı gibi yüz binlerce insan ölmüştür. Rus Makamları’na ve Rus Generallerine ait olan bir slogana göre :”Rusya İmparatorluğu’na, Çerkesler değil, Çerkeslere ait topraklar lazım” idi.
Sürgün olayları, 1864 yılından sonra da farklı bahaneler ve görünümler ile devam ettirilmiş, bir biçimde eski yurdunda kalmayı başarmış olan bir avuç Çerkes’in bile vatanlarını terk etmeleri için her türlü baskı uygulanmıştır. Buna ilişkin belgeler arşivlerdedir, ayrıca bizzat görgü tanıkları tarafından yayınlanmış belgeler de vardır.
Bugün, Çerkes Halkı’nın sadece onda biri, 700.000 civarında bir nüfus, tarihi Çerkesya’nın ufak bir parçası olarak nitelenebilecek olan parçalı topraklarında dağılmış ve bölünmüş bir şekilde yaşamaktadır. Çerkes Halkı, tek bir halk olmasına rağmen, Sovyet yönetimi ve onu izleyen Rusya Federasyonu yönetimi tarafından birbirinden kopuk, farklı siyasi birimlerde, sanki farklı halklarmış gibi farklı adlandırmalarla ve birbirlerinden izole edilmiş bir şekilde yaşamaya mahkum edilmiştir.
Günümüzde, Çerkes Soykırımı ve Sürgünü nedeniyle, Çerkes nüfusunun % 90’ı kendi toprakları dışında, dünyanın elliden fazla ülkesine dağılmış olarak yaşamak zorunda bırakılmıştır. Sürgünde yaşayan Çerkeslerin, bir temel insan hakkı olarak, “yerli bir halkın kendi vatanı ile ilişki kurma hakları” yok ölçüsünde kısıtlı tutulmaktadır. Rusya Federasyonu, sürgündeki Çerkeslerin, Çerkesya topraklarına dönmesini, acil insani nedenlerle olsa dahi, reddetmektedir. Suriye’de devam etmekte olan iç savaşta, iki ateş arasında kalan ve savaşın bütün acılarını hala yaşamakta olan Çerkesler’in, kendi topraklarına ölüm tehlikesi sebebiyle dönme talepleri, Rusya Federasyonu tarafından dikkate dahi alınmamıştır.
Ayrıca “Çerkes Sorunu”nu, tamamen demokratik, hukuki ve barışçıl yollarla dillendiren Çerkes aktivistler gözaltına alınmış, taciz edilmiş ve açık ya da kapalı şekillerde tehdit edilerek baskı altına alınmıştır. Söz konusu durum çeşitli formlarda hala devam etmektedir.
Rusya Federasyonu’nun birimleri olan Kaberdey-Balkar Cumhuriyeti Parlamentosu, 7 Şubat 1992 tarih ve (№977–XII-B) sayılı kararında ve Adıgey Cumhuriyeti Parlamentosu, 29 Nisan 1996 tarihli ve 64-1 numaralı kararında, Rus-Çerkes Savaşı sırasında Çerkeslere karşı bir soykırım yapıldığını kabul ederek kınamışlardır, ve Rusya Federasyonu’nun Çerkes Soykırımı’nı kabul etmesini talep etmişlerdir.
Gürcistan, 20 Mayıs 2011 tarihinde, Çerkes Halkı’nın talebi üzerine, Parlamentosu’nda aldığı bir karar ile Çerkes Soykırımı’nı tanıyan Birleşmiş Milletler üyesi ilk ülke olmuştur.
Gürcistan Parlamentosu tarafından alınmış olan bu karara göre, Rusya İmparatorluğu, 1763-1864 yılları arasında gerçekleşen savaş süresince Çerkeslere karşı etnik temizlik yapmış ve Çerkeslerin topraklarına başka etnik grupları (Rus nüfusu) devlet eliyle getirip yerleştirmiştir. Sivilleri cezalandırma amacı güden askeri faaliyetlere girişerek, bağımsız gözlemcilere göre, Çerkes nüfusunun önemli bir bölümünü tamamen yok etmiştir. Yapay olarak açlık yaratmış, sivil nüfusa yönelik bulaşıcı hastalıkları yaymıştır.
Gürcistan Parlamentosu, 18 Ekim 1907 tarihli IV no’lu Hague Sözleşmesi ve 1948 tarihli Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi’ne göre, Çerkeslere karşı icra edilen fiillerin soykırım olduğunu açıklamıştır.
Dünyanın bir çok yerinde yaşayan Çerkes sivil haklar savunucuları ve aktivistler bir araya gelerek, 21.06.2014 tarihinde Çerkes Soykırımı’nın tanınması için Ukrayna Devleti’ne başvuruda bulunmuşlardır. Ukrayna Devleti bu başvuruya cevap vermiş ve Ukrayna Devlet Başkanı, Ekselansları, Sayın Petro Poroşenko, Ukrayna Dışişleri Bakanlığı’na konuyu çalışmaları için talimat vermiştir. Ukrayna Dışişleri Bakanlığı, 07.07.2014 tarihli cevap dilekçesi ile, Sayın Poroşenko’nun verdiği bu talimatı ifade etmiş ve milletvekili Sayın Oleg Lyaşko’nun, Ukrayna Yüksek Rada’sına (Parlamentosu) ”Çerkes Halkına yapılan soykırımın görüşülmesi ve tanınması” hakkında bir kanun teklifi sunduğu ve bu teklifin № 4203 sayısı ile kaydedildiğini açıklamıştır. Söz konusu kanun teklifinin amacının ise : “Rusya İmparatorluğunun 1763-1864 yılları arasında Kafkasya’daki sömürge politikaları sonucu Çerkes (Adıge) halkına yapılan soykırımın tanınması sorunu üzerine bilimsel ve tarihsel dayanaklarla birlikte siyasi ve hukuki işlemleri başlatmak” olduğu belirtilmiştir. Bahsedilen kanun teklifi daha sonra, Ukrayna Yüksek Radası yeni yasama döneminde,13.02.2015 tarihinde ve 2140 numara ile, milletvekili Sayın Dimitro Volodimiroviç tarafından yenilenmiştir. Kanun teklifi, şu anda İnsan Hakları, Ulusal Azınlıklar ve Uluslararası İlişkiler Komitesi’nde ilerleme kaydetmektedir.
Amerika Birleşik Devletleri’nin New Jersey eyaletinde Wayne, Prospect Park, Haledon ve adlı idari birimler, sırasıyla 21 Mayıs 2014, 19 Temmuz 2014 ve 17 Temmuz 2014 tarihlerinde Çerkes Soykırımı’nı, somut gerekçelere dayanarak tanımışlardır.
Çerkes Soykırımı’nın tanınması amacıyla, bir diğer başvuru,11.11.2014 tarihinde Polonya’ya, dünyanın birçok yerinden Çerkes sivil haklar savunucuları ve aktivistler tarafından yapılmıştır.
Çerkes soykırımının tanınması amacı ile en son başvuru ise,11.03.2015 tarihinde  Litvanya’ya yapılmıştır. Bu başvuru üzerine, Litvanya Cumhuriyeti Başkanı   Dalia Grybauskaitė’nin ofisinden verilen 30.03.2015 tarihli cevapta, başvurunun ilgili olması sebebiyle Litvanya Dışişleri Bakanlığı’na gönderildiği belirtilmektedir. Yine Litvanya Cumhuriyeti Başbakanı Algirdas Butkevičius’in ofisinden gönderilen 19.03.2015 tarihli cevapta, başvurunun bizatihi sayın Başbakan Algirdas Butkevičius’a iletildiği hususu vurgulanmıştır.
Çerkes Soykırımı’nın tanınması için en son başvuru, 08.05.2015 tarihinde Estonya’ya yapılmıştır. Bunun üzerine,  Estonya Parlamentosu “Riigikogu”, Çerkes aktivistleri davet etmiş ve onlarla 04.06.2015 tarihinde bir toplantı düzenlemiştir. Bu toplantıda Eston milletvekiller, Riigikogu Dış İşler Komitesi Başkanı Hannes Hanso, Eerik-Niiles Kross, Artur Talvik, Jüri Adams, Mart Nutt ve Johannes Kert hazır bulunmuşlardır (http://www.riigikogu.ee/en/press-releases/others/members-of-the-riigikogu-met-with-the-representatives-of-the-circassian-community/). Estonya Parlamentosu “Riigikogu” nun, Çerkes Soykırımı’nı tanıması beklenmektedir.
Çerkes Sorunu, Çerkes Soykırımı ve Sürgünü neticesinde ortaya çıkmış bir sorundur ve bu sorunu çözme yükümlülüğü altındaki ülke Rusya Federasyonu’dur. Çerkes Sorunu hakkında, 21.yüzyılda bile Rusya İmparatorluğu’na ait argümanlarla hareket eden Rusya Federasyonu’nun, aslında diğer bütün konularda da aynı şekilde hareket ettiği, Ukrayna’nın toprak bütünlüğü içinde yer alan Kırım’ı işgal etmesiyle ve Ukrayna’nın doğusunda yaşayan Rusça konuşanlara yönelik baskılar bulunduğu gibi asılsız bahaneler öne sürerek aslında bütün bir Ukrayna’yı işgal etmeyi hedeflemesiyle ve hemen ardından özellikle Doğu Avrupa’ya ve bu arada Polonya’ya yönelttiği açık tehditlerle gün yüzüne çıkmış bulunmaktadır. Herkes tarafından çok iyi bilinmektedir ki, Transdinyester zaten aynı çerçeve içerisinde girmektedir. Bir eski çağ alışkanlığı olan “fütuhat-toprak işgal ederek büyüme” düşüncesi, Rusya Federasyonu tarafından, üstelik bütün dünyayı da hayretler içerisinde bırakarak, modern çağa taşınmıştır.
 “Çerkes Problemi”, ulusal ve uluslararası özelliklere sahip olduğu kadar, aynı zamanda bir “değerler” problemidir, bu yüzden “Çerkesya”yı “Baltık-Karadeniz-Hazar Denizi” alanı içerisinde görmekteyiz. Çerkesler, Borjomi Deklerasyonu’nda belirtilen Avrupa değerlerinden yanadırlar.
Belirtilen sebeplerden dolayı, Çerkes Soykırımının tanınması talebimizi Yüksek Makamlarınıza arz ederiz.
Saygılarımızla.
1. HAPİ CEVDET YILDIZ, BANDIRMA/TÜRKİYE.
2. MAHMUT Bİ, BURSA/TÜRKİYE.
3. ALMİR ABREG, MAYKOP/ÇERKESYA.
4. KHUADE ADNAN , MAYKOP/ÇERKESYA.
5. ADEL BASHQAWI , AMMAN/ÜRDÜN.
6. ANDZOR AKHOKHOV, NALÇİK/ÇERKESYA
7. UTIJ ABDULLAH TEBER, İSTANBUL/TÜRKİYE
8. MERETIKO KENAN KAPLAN, İSTANBUL/TÜRKİYE
9. PROF.DR. ŞURDUM GÜNSEL AVCI, İSTANBUL/TÜRKİYE
10. DR. KARDEN MURAT YILDIRIM , İSTANBUL/TÜRKİYE.
11. KUBE NURHAN FİDAN, İSTANBUL/TÜRKİYE.
12. GUKAY BİLLUR AKTÜRK,İSTANBUL, TÜRKİYE
13. JUDE SAİM SEZGİN, SAMSUN/TÜRKİYE
14. ŞOGEN EMİNE ARSLANDOK SEZGİN, KAYSERİ/ TÜRKİYE
15. ŞHALAXHO RAGIP METE , SAKARYA/TÜRKİYE.
16. YRD.DOÇ.DR. GUT’E MAHMUT BİLGE  BAŞTÜRK,ESKİŞEHIR/TÜRKİYE
17. THAMOKUE CIHAT ULUS, KAYSERİ/TÜRKİYE
18. HABRACHO MURAT OZDEN ,İSTANBUL/TÜRKİYE
19. HUŞT SEMIH AKGUN, İSTANBUL/TÜRKİYE
20. DR. OMER AYTEK KURMEL ,İSTANBUL/TÜRKİYE.
21. TAMARA BARSIK  , DUBAİ, BİRLEŞİK ARAP EMİRLİKLERİ
22. JADE WUMAR DENİZ – SAKARYA/TÜRKİYE.
23. HATKO VURAL BAYRAM , İSTANBUL/TÜRKİYE
24. ÇUŞHA WUMAR, İZMİR/TÜRKİYE.
25. ISHAQ MOLA , AMMAN/ÜRDÜN
26. YEŞI MUSTAFA SAADET, İSTANBUL/ TÜRKİYE.
27. BALKAR SELÇUK, VAN/TÜRKİYE
28. GINA HABOUKH/AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ
29. THATL SACİT TUNÇ, İSTANBUL/TÜRKİYE.
30. HATX YALÇIN KARABULUT, İSTANBUL/TÜRKİYE
31. YEKUAŞ CENK AVCI,İSTANBUL/TÜRKİYE
Devamı için tıklayın.

Comments are closed.

HABER / En Çok Okunanlar