Haber / ANMAK MI GEÇİŞTİRMEK Mİ
12:24 15 May 2015

Bir 21 Mayıs daha yaklaşıyor. Milyonlarca Kuzey Kafkasyalının bugün anavatanından kopuk olarak diasporada dağınık bir şekilde yaşamasına ve topraklarında neredeyse azınlık durumuna düşmesine neden olan bu büyük trajediyi önümüzdeki günlerde anacağız. Anacağız da nasıl anacağız?

Çerkeslerin Türkiye’deki en büyük çatı örgütü KAFFED’e göre Kefken ve Anavatanda anacağız. Anavatanda olanı soykırım turizmine benzeten abilerimin yazılarına katılıyorum. ”Anavatan şartları çok iyi, Çerkesler çok rahat yaşıyor, siyasi bir baskı altında değiller”ci Çerkesler bunları demezlerse zaten ne Nalçik’e ne Maykop’a giremezler. Erdoğan Boz’un ve Fehim Taştekin’in havaalanlarında mahsur kalışları ortada. Sebeplerini de biliyoruz. Ama benim esas dikkat çekmek istediğim nokta Kefken. Herkesten ve görünürden uzak, sadece Çerkes birisinin katılıp görebileceği şekilde yapmak istiyor KAFFED sanırsam. Kefken’de anılmasına lafım yok, Kefken tarihi bir semboldür ancak koca ülkede gözden uzak bir yer seçilince insan bir durup düşünüyor. Sen ki koskoca bir örgütsün. O kadar insanı Kefken’e toplayabiliyorsun ama neden herkesin dikkatini çekebileceğin mesela ülkenin kalbi olan Taksim’e, İstiklal Caddesi’ne toplamıyorsun? Kefken’de yine küçük bir anmayı yaparsın o sorun değil.

Benim anladığım kadarıyla KAFFED, analım da amiyane tabirle milletin gazını alalım ama birilerini kızdırmayalım derdinde. Birilerini kızdırmaya kızdırmaya zaten bugünlere gelmedik mi? Ben şahsen Ermeni diasporasına hayranım bu yönden. Türk devletinde ve kamuoyunda büyük bir yankı uyandırıyorlar her 24 Nisan’da. Kimliklerine siyasi bir ayağı mutlaka ekliyorlar. Biz de daha kimse bizi neden önemsemiyor diye ağlayalım. Sen kendini önemsermiş gibi yapıp bir şey yapmazsan daha çok ağlarız. O kadar eleştirdikleri Çerkes-Fed kadar olamadılar. Onlar güzel bir iş yaparak Rus konsolosluğunun önünde olacaklar. Sizin ne korkunuz var da orada değilsiniz?

Yok daha Rus konsolosluğunun önüne gitmekten korkan KAFFED nasıl Çerkeslerin öncü bir örgütü olup Rusya’nın karşısına dikilip haklarımızı isteyecek? Rusya gibi baskı rejimine doğru gidişi olan bir devletten korkarak, onların suyuna giderek, kendi bireysel çıkarımızı düşünerek ne elde edebiliriz ki? Bakın geçen daha ilhak ettikleri Kırım’a Zafer Günü nedeniyle Stalin’in anıt duvarını yapmışlar. 250 bin Kırım Tatarını süren Stalin’in. Şu anki Rus devlet yapısıyla siyasi bir kimliğe bürünmeden mücadele edemezsin. Karşındaki kafanın Stalin’den farkı yok.

Son olarak belirtmek istediğim, 21 Mayıs’ı anacaksak tam anlamıyla analım. Anmak için anmayalım. Ses getirelim, birileriniz kızdırmaktan korkmayalım. Türk’ün Türk’e propagandası deyişi vardır ünlü ya hani, biz de Çerkes’in Çerkes’e propagandasını bırakalım. 21 Mayıs’a tarihi olduğu kadar siyasi bir misyon da yükleyelim.

Burak TOK

Comments are closed.

HABER / En Çok Okunanlar