Haber / AÇD Başkan Yardımcısı Murat Kerim Ertan ile söyleşi
3:44 22 November 2014

Türkiye Çerkes diasporasının en eski kurumlarından biri Ankara Çerkes Derneği. Diaspora için bir çok konuda öncü olmuş bu derneğin yönetiminde genç bir kadro var iki dönemdir. Genelde diasporada siyasi çıkışları ile gündeme gelen AÇD’yi, faaliyetlerini ve dernek taşınmazlarına yakında eklenecek olan inşaat aşamasındaki sosyal tesislerini dernek başkan yardımcısı Murat Kerim Ertan ile konuştuk.

Guşıps: Çerkes diasporası özellikle Soçi Olimpiyatları sürecinde çalkantılı günler yaşadı. AÇD bu dönemde muhalif siyasi çıkışları ile gündeme geldi. Ama ben siyasi konuların dışında derneğinizin faaliyetlerinden de bahsedelim istiyorum. Ne tarz faaliyetler var şu anda dernekte?

Murat Kerim Ertan: Komisyonlardan başlayacak olursak; Kadınlar Komisyonu, Gençlik Komisyonu, Nibjeug Tiyatro Topluluğu, Badin Müzik Grubu, Elbruz Halk Dansları Topluluğu, Mezbjen Doğa Sporları Topluluğu, İnşaat Komisyonu ve henüz başlangıç aşamasında olan Spor Kulübü çalışmalarına devam ediyor. Komisyonların dışında; yetişkinler ve çocuklar için dil kursları, minik ve çocuk halk dansları kursları, müzik kursları, fotoğrafçılık kursları, Kazbek Halk Dansları grubu, Nartıj halk dansları grubu yeni dönem çalışmalarına başladılar. Şu ana kadar tüm kurslarımıza kayıt yaptıran kursiyer sayısı 350 civarında. Komisyon ve grupların yanı sıra her ayın ilk cuması gerçekleştirilen Zexes gecesi ve çalışma dönemi içerisinde bazı seminer/panel/konferanslar düzenlemeyi de düşünüyoruz.

Bu noktada bir parantez açarak, derneğimizin müzik grubu Badin’in Adigey Cumhuriyeti Uluslararası Müzik festivalindeki başarısından da söz etmek gerekir. Grubumuz Folk Enstrüman İcrası ve Orkestra dalında birinci, vokal dalında ise ikinci olarak hepimizi gururlandırdı. Kendilerini bu vesileyle bir kez daha tebrik ediyorum.

Guşıps: Dil kursları konusunda ilgisizlikten yakınılır genelde, AÇD’de durum nedir? 

Murat Kerim Ertan: Açıkçası son yıllarda artan bir ilgi olduğunu söyleyebiliriz. Özellikle genç arkadaşların katılımının arttığını gözlemliyoruz. Tabi burada dil hocamız Zafer Sürer’in emeğinin ve fedakârlığının unutulmaması gerekiyor. Adigece kursları Perşembe ve Pazar günleri olmak üzere iki ayrı grup halinde yapılıyor. Her iki grupta da 30’un üzerinde kursiyer ders alıyor. Geçmişteki alışkanlıkların aksine dönem sonuna kadar bu sayı eksilmiyor.

Aynı şekilde küçük yaş gruplarında velilerimizin yaklaşımı da oldukça anlamlı. Geçtiğimiz sene çocuk korosu ile başlayan bu süreç, bu sene dil kursu olarak devam edecek. Dil gününde verdikleri konserde çocuklarımızın gözlerindeki parıltı görülmeye değerdi.

Guşıps: Son yıllarda dernekler dışında özellikle üniversitelerde de Çerkes gençlerinin örgütlendiklerine şahit oluyoruz. Bu konuda dernek yöneticilerinin yaklaşımı genelde olumsuz oluyor. Sizin bu konudaki görüşünüz nedir? Ankara’daki üniversitelerde bu şekilde gruplar var mı ve derneğin bu gruplar ile ilişkileri nasıl?

Murat Kerim Ertan: Biz yönetim kurulu olarak dernekler dışındaki örgütlenmelere olumsuz bakmak bir tarafa elimizdeki imkânları paylaşıp, birlikte neler yapabiliriz noktasındayız. Hali hazırda geçmiş olduğumuz 3 yıla bakarsak konuyla ilgili örnekleri görmek mümkün. Toplumumuzun sorunlarının tespiti ve çözümleri sadece derneklerimizle olamaz. Tüm farklı yapılanmalar zenginliktir. Tabi burada asgari koşulların sağlanması gerekiyor. Dernek yönetimleri ile sorun yaşayıp, sadece bu sorunu kişiselleştirerek karşı örgüt kurmak doğru bir yaklaşım olamaz. Örgütlenme temelinde; derneklerle siyasi olarak farklı düşünme, derneklerin olmadığı alanları açma yada kendilerini derneklerde ifade edememe gibi gerekçelerin olması gayet doğal. Toplumsal sorunlarımıza ilgi ve kaygı duyanların illa ki bir dernek ya da federasyon çatısı altında faaliyet göstermesi gerekmiyor. Birlikten önce beraber bir şeyler yapmayı öğrenmemiz gerekiyor.

Ankara’da Bilkent, ODTÜ, Gazi, Ankara ve Hacettepe üniversitelerinde gerek öğrenci topluluğu gerekse grup halinde yapılanmalar mevcut. Bu sene içerisinde tüm öğrenci gruplarıyla öncelikli olarak iletişim sorununu çözmeye çalışıyoruz. Birçok çalışmadan gerek grupların gerekse derneğimizin haberi olamıyor. Konuyla ilgili yönetim kurulumuzdan bir arkadaşımız sadece bu iletişim mekanizmasının verimli çalışması için uğraş verecek. Bu sistem sağlıklı kurulabilirse peşi sıra birlikte birçok organizasyon yapılabilir.

Bir ekleme daha yapmak gerekirse, yönetim kurulumuzun üniversitedeki gruplara yaklaşımı, bu grupları kendi içerisine alarak pasifleştirmek değil. Bu gruplarla ilişkimizi daha çok dernek faaliyetlerini tabana yayma ve duyurma eksenli olarak geliştirmekten yana tavır alıyoruz.

 

 

Guşıps: Gelelim sosyal tesis projenize. Size sıkça sorulmuştur belki ama ben yine de sorayım istiyorum. AÇD’nin zaten oldukça büyük bir binası var. Hatta Kaffed Genel Merkezi de aynı binada bildiğim kadarıyla. Yeni bir bina yapma ihtiyacı nasıl hasıl oldu?

Murat Kerim Ertan: Arsa talebi bizden bir önceki dönemde Yenimahalle Belediye başkanının bir toplantımızda verdiği söz ve o zamanki yönetim kurulunun başvurusuyla başladı. Oldukça uzun bir süreç sonucunda; 2013 Yılı ekim ayında Yenimahalle Belediyesi tarafından arsa derneğimize tahsis edildi. Bizlerde tahsis kararının ardından bir komisyon kurduk.

Komisyonumuzda ilk aşamada projenin finansmanı konusunda çalışmalara başladık. Bu amaçla; işadamlarımız ve bürokratlarımıza yönelik 4 lansman yemeği, üyelerimize yönelik bir lansman yemeği, ağaçlandırma şenliği ve iftar programı düzenledik. Yerinde ziyaretler yaparak yardım toplamaya çalıştık. Burada çaldığımız her kapıda genelde olumlu yanıt almış olmamızın altını çizmek istiyorum.

Yeni bina ihtiyacını üç başlık halinde değerlendirebiliriz.

İlki mevcut binamıza sığamıyor olmamız. Şu an derneğinizdeki kurslara kayıtlı yaklaşık 350 kursiyerimiz bulunuyor. Özellikle Pazar günleri derneğimizde adım atacak yer kalmıyor. Bu haftadan itibaren kayıtlarımızı durdurma kararı aldık. Bu kadar yoğun ilginin olması bizim açımızdan oldukça sevindirici fakat kayıt olmak isteyen üyelerimiz açısından üzücü. Tesislerimizi bitirdiğimizde sanırım bu yoğunluğu çözebileceğiz.

İkincisi ise derneğimize düzenli gelir sağlayacak olması. Projemizde halı saha ve kafeterya/restoran olarak gelir elde edebileceğimiz iki alanımızın yanı sıra düzenleyeceğimiz dışarıya açık kurslardan beklediğimiz gelirler var. Bu gelirlerin derneğimizin kronik finansman sorununu çözebileceğimizi düşünüyoruz.

Üçüncüsü belki de en önemlisi kendimizi tanıtmak, anlatmak ve paylaşmak. Bizler derneklerimizde kültürümüzü ve kimliğimizi korumaya çalıştık. Ancak bu ülkede yaşayan diğer toplumlara kendimizi anlatmada çok fazla başarılı olduğumuzu söyleyemeyiz. Tesislerimizi herkese açık tutarak, beraber etkinlikler düzenleyerek bu amaca hizmet edebileceğimizi düşünüyoruz.

Burada son olarak projeyi sadece Ankara derneğininmiş gibi görmek çok anlamlı değil. Hali hazırda projemize Ankara dışındaki illerden destek olan birçok hemşerimiz oldu. Ayrıca Ankara öğrencilik, bürokratik işlemler ve akraba ziyaretleri sebebiyle sıkça seyahat edilen bir şehir. Dolayısıyla projemize Türkiye’deki tüm hemşerilerimizin sahiplenerek “burası bizim” demesini bekliyoruz.

Guşıps: Oldukça maliyetli bir proje olsa gerek. Gördüğüm kadarıyla oldukça fonksiyonel, kompleks bir yapı olacak. Ne tarz faaliyetler için kullanılacak sosyal tesis.

Murat Kerim Ertan: Evet maliyeti bir hayli yüksek. Rakam vermek şu an için biraz yanıltıcı olabilir ama proje bitiminde 1 Milyon TL’nin üzerinde bir maliyet öngörüyoruz. Açıkçası içinde olduğum için bu rakama alıştım ama dışarıdan bakınca insanı ürkütüyor.

Hem maliyet hem de proje değerlendirildiğinde, şu ana kadar Türkiye’de Çerkeslerin biraraya gelerek yaptığı en kapsamlı yapı olacağını düşünürsek toplumumuz açısından önemli bir yeri bulunuyor.

Projemiz 9 dönümlük bir alan üzerinde; 430 m² lik bodrum katı üzerine inşa edilmiş toplamda 860 m² lik bir kapalı alan, 1.200 m² halı saha ve 7.400 m² park alanı(yeşil alan, çocuk parkı) bulunuyor. Binamızın alt katında bir idari ofis, iki derslik, iki soyunma odası, müzik odası, mutfak ve 70 m² sahne bağlantılı 250 m²’lik çok amaçlı salon bulunuyor. Üst katın ise gelir getirecek restoran ya da kafe şeklinde işletilmesi düşünüyor.

Temel olarak tesislerimizi;

-Dil ve halk dansları kursları,

-Bölgede bulunan diğer STK’larla düzenlenecek organizasyonlar,

-Spor faaliyetleri,

-Dernek etkinliklerimiz (toplantı, konferans, konser, tiyatro vb. gibi etkinlikler) için kullanmayı planlıyoruz.

Kısacası tesisimiz, gelenlerin tüm gününü geçirebileceği mekânlara sahip.

Guşıps: Ne gibi sorunlarla karşılaşıyorsunuz ?

Murat Kerim Ertan: Tabi ki en önemli sorun projenin finansmanı. Finansman problemimizi nakdi/ayni yardım, hazır değerlerimiz ve borçlanma ile çözmeye çalışıyoruz. Maliyetini göz önüne aldığınızda kaynak yaratmanın bir hayli zor olduğu açıkça görülüyor. Burada özellikle ayni yardımda bulunan işadamlarımızı şükranlarımızı belirtmek isterim. Bu konuda kimin kapısını çaldıysak genelde olumlu yanıt aldık. Ortaya net bir şeyler koyduğunuzda ön yargıların ortadan kalkarak katılımın ne kadar verimli olduğunu görebiliyorsunuz.

Finansman sorununun yanında zaman da bizim için ciddi bir sorun teşkil ediyor. İş yerimin tesise yakın olması nedeniyle şahsen bir hayli yorulduğumu itiraf etmeliyim. Gerek komisyondaki arkadaşlarımız gerekse yönetim kurulundaki arkadaşlarımız zaman konusunda oldukça yıprandı. Ama sonuca odaklandığımız için motivasyonumuzu bozmamaya gayret ediyoruz.

Son olarak sorun mu yoksa değil mi tam kestiremiyorum ama değinmeden edemeyeceğim. Dernek yönetiminde istemediğimiz kişiler var diye projeye mesafeli yaklaşmamak gerekiyor. Binanın siyaseti olmaz. Kapısı, penceresi, çatısı ve odası olur. Kısacası bu tesis hepimizin.

Guşıps: Proje şu anda hangi aşamada peki?

Murat Kerim Ertan: Projemizde ilk kazmayı 17 Ocak 2014’de vurmuştuk. 10 ay gibi kısa bir sürede % 80’ini tamamladık. Elektrik tesisatımız bitmek üzere. Şu anda içeride sıva aşamasındayız. Sıvayı takiben; ısıtma tesisatı, zemin tesviyesi ve kaplaması, seramik, boya ve ahşap imalatlarını önümüzdeki ay içerisinde gerçekleştireceğiz.

Halı sahamızın montajı tamamlandı. Soyunma odasındaki işleri de bitirerek, 1 ay içerisinde hizmete açmayı planlıyoruz.

Park alanında da ağaçlandırma, yürüme yolları ve toprak tesviyesi tamamlandı. Çimlendirme ve çocuk oyun parkı imalatımızı bahar aylarında tamamlamayı düşünüyoruz.

Guşıps: Ne zaman faaliyete geçmesi planlanıyor?

Murat Kerim Ertan: Sanırım herkesin en çok merak ettiği konu bu. Planlamalarımızda bir aksaklık olmazsa Nisan ayının son veya Mayıs ayının ilk haftasında açılış yapacağız.

Guşıps: Özellikle sosyal medyada sizin sosyal tesis inşaatınız ile Adigey Cumhuriyeti’nde inşaatı devam eden Tıj İlkay Misafirhanesi arasında bir karşılaştırma yapılıyor zaman zaman. Bu konuda neler söylemek istersiniz?

Murat Kerim Ertan: Açıkçası aynı zaman dilimine denk gelmiş olması büyük bir talihsizlik. Bizim projemizde bitirme süresiyle ilgili yasal yaptırımlar var. Bu nedenle hızlıca bitirmemiz gerekiyor.

Rekabet ediliyormuş gibi söylentileri çok iyi niyetli bulmuyoruz. Şunu net olarak ifade etmek gerekiyor ki iki projede birbirinin rakibi değil tamamlayıcısıdır.

Pratikte ister istemez aynı yardım kanallarına ulaşılıyor. Ama bu çokta önemli bir etken değil. Toplumumuzun iki projeye de yardım edebilecek hacmi var. Yeter ki söylentilere itibar etmeden, projelere nasıl yardımcı olabiliriz noktasına gelelim.

Biz yönetim kurulu olarak Tıj İlkay Misafirhane projesine gerek duyuru kanallarımızla, gerekse düzenlediğimiz birkaç organizasyon geliri ve kişisel yardımlarımızla destek olmaya çalıştık. Yardımcı olmaya da devam edeceğiz.

Tamamlandığında iki proje de toplumumuza büyük hizmetler verecek. Tüm kesimlerin bakış açısının bu yönde olması gerektiğine inanıyoruz.

Guşıps: Sorularımıza verdiğin cevaplar için çok teşekkür ederiz.

Murat Kerim Ertan:Rica ederim, çalışmalarınızda başarılar dilerim.

Yorumlar (2)
  1. Ömer Şahin(Çusha) on said:

    Eskiden beri Ankara KKKD, şimdiki adıyla Çerkes Derneği tüm Türkiye’deki Çerkesler adına öncü dernek görevi gören, dışarıdan ve Ankara içinden gelen gençlerin yetiştiği “Çerkes Okulu” işlevi görmektedir. Ankara’da yetişen gençler kendi memleketlerine döndüklerinde veya başka illerde çalışırken Ankara’da öğrendikleri dernek faaliyetlerini rahatlıkla kendi bölgelerinde hayata geçiriyorlar. Beştepe’deki KAFFED ve Ankara Çerkes Derneği’nin bulunduğu binanın inşaatı 6-7 yıl sürmüştü.Ama bugün ihtiyaçlara cevap veremeyecek kadar küçük kaldığını görmek bir bakıma sevindirici. Sadece Ankara veya İstanbul’da değil bütün büyük şehirlerde Çerkes Kültür Merkezleri olmalı, daha küçük yerleşim yerlerinde de derneklerin kendi mülkiyetleri olmalı. Toplumsal olarak bir araya gelmeyen, çocuklarını bir arada yetiştiremeyen, sosyo-kültürel yaşam ortamı olmayan bir toplum çok hızlı asimilasyona maruz kalır ve yok olur. Anavatanı her açıdan besleyecek insan altyapısı Türkiye diasporasında mevcuttur. Bu alt yapıyı her zaman üreten kılmak böyle altyapı çalışmalarıyla mümkündür. Anavatana “dönüş” uzun soluklu bir süreçtir. Bu süreçte asimilasyonu minimize etmek gerekir. Emek veren ve katkıda bulunan tüm Çerkeslere halkımız adına minnet duyuyoruz.

  2. Mustafa KUT on said:

    Emeği geçenlere teşekkür ederim. Tüm il ve ilçelerde en az böylesi tesislerimizin olmasını dilerim.

HABER / En Çok Okunanlar