Haber / Davutoğlu: Çözüm süreci zarar görmesin diye çok az silahlı unsurun çekildiğini açıklamadık
9:30 20 October 2014

Davutoğlu: Çözüm süreci zarar görmesin diye çok az silahlı unsurun çekildiğini açıklamadık.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Âkil İnsanlar Heyeti ile Dolmabahçe’deki Başbakanlık ofisinde biraraya geldi. Davutoğlu, “Ortak bir sorumluluk taşıyoruz. Bu sorumluluğu toplumun bütün kesimlerine yaymada omuz omuza vermeliyiz” dedi. Davutoğlu, “Çok az silahlı unsurun çekildiğini biliyorduk ama deklare etmedik çözüm süreci zarar görmesin diye ama sonra deklare ettik” diye konuştu.

Can Paker, Muhsin Kızılkaya, Oral Çalışlar, Etyen Mahçupyan, Nihal Bengisu Karaca, Hülya Koçyiğit ve Kadir İnanır ofise ilk gelen isimler arasında yer aldı.

Ofis girişinde geniş güvenlik önlemi alındığı ve heyetteki isimlerin, görevli polisler tarafından isim kontrolü yapıldıktan sonra içeriye alındığı gözlendi. Bu arada ofis önünde çok sayıda basın mensubu görev aldı.

Kobanê’ye özel vurgu

Âkil İnsanlar, toplantı öncesinde 19 maddelik bir bildiri yayımladı. Bildiride çözüm sürecinin tarihi önemde olduğu vurguladı.

Bildiride sürecin tarihi öneme sahip olduğu vurgulanarak, Kobanê’ye de değinildi.

Bildiride “Çözüm süreciyle Kobani sorununu birbirinin şartı olarak görmek yerine Kobani konusunun çözüm sürecine zarar vermeyecek biçimde ele alınması son derece önemlidir. Bu konuda tarafların karşılıklı diyalogla uzlaşma temelinde bir yaklaşım geliştirmesi gerektiği görüşündeyiz” denildi.

‘Ortak sorumluluk taşıyoruz’

Toplantıda konuşan Davutoğlu, “Ortak bir sorumluluk taşıyoruz. Bu sorumluluğu toplumun bütün kesimlerine yaymada omuz omuza vermeliyiz” dedi.

Davutoğlu, “Akil insanların temasları karşılıksız kalmadı, raporlar rafa kaldırılmadı” diye konuştu.

Başbakan Davutoğlu, “Artık Birinci Dünya Savaşı’nın 100. yılında idrak eden insanlar olarak hepimiz bir kere şunu keşfetmek zorundayız; Tekçi yapılar, kadim kültürlerin olduğu yerlerde hangi etnik ve mezhebi, dini grup adına olursa olun acı, hüzün getiriyor. Bu sadece bizde değil Pakistan-Hindistan bölünmesinde de yaşanan acıları hatırlayınız” dedi.

Akil İnsanlar Heyeti Toplantısı’nda konuşan Davutoğlu’nun sözlerinden satır başları şöyle:

“Son gelişmeler olmasaydı da bu toplantı olacaktı. Bu özellikle belirtmek isterim. Başbakan olmayıp da bir akademisyen olsaydım belki de sizinle birlikte oturuyor olacaktım. Akil insanlar heyetinin yaptığı temaslar karşılıksız kalmamıştır.

‘O tweetler elimizde’

Son olaylarda şiddete davet eden bir tweet, “Bu gece herkes silahlansın ve şurayı bassın” diye tweetler var elimizde.

Biz ne kadar ortak vicdanı harekete geçirirsek geçirelim, provokatif bir grup bütün bu çabaları yok sayan bir sonuç doğurabiliyor ve bir şehir yanmaya başlıyor.

Bu da küreselleşmenin getirdiği basit görünen ama çok etkili araçlar bizim çabalarımızı dumura uğratacak sonuçlar çıkarabiliyor.

‘Ya bu sınırlar anlamsızlaştırılacak…’

Son olaylar gösterdi ki Suruç’u Kobani’den ayırmak mümkün değil. Ya bu sınırlar barışçıl çabalarla anlamsızlaştırılacak ya da bu acılar çekilecek.

Çözüm sürecinin 3 karakteri

Çözüm sürecinin üç karakterine dikkat çekmek isterim: Çözüm süreci millidir, yerlidir, özgündür.

Bu meseleyi çözüme kavuşturabilmek için her yolu denedik. 5 sene önce imkansız görünen süreçleri bütün siyasi riskleri göze alarak devreye soktuk.

Hangi tabuları nasıl yıktığımızı görsünler. Akil İnsanlar Heyeti’nin kompoziyonu dahi çözüm sürecinin yerli ve özgün olduğunu bize ait olduğunun göstergesidir.

‘Çözüm süreci, bir tarafı ikna süreci değildir’

Bu yol bu topraklarda hakkı bulunanların çocuklarının el ele yürüyeceği bir yoldur.

Çözüm süreci, bir tarafı ikna süreci değildir. Böyle bir ikna borcumuz da yok. Milleti ikna çabamız var.

‘Kobani önemsizdir demedik’

Biz hiçbir zaman Kobani önemsizdir demedik. Ama Türkiye’deki çözüm süreci Suriye’de Kobani meselesi yokken de vardı. O mesele çözülse de çözülmese de devam edecek.

Türkiye’deki çözüm süreci başarıya ulaştığında bütün çevre faktörleri pozitife dönüştürür.

‘Çözüm süreci zarar görmesin diye açıklamadık’

Çok az silahlı unsurun çekildiğini biliyorduk ama deklare etmedik çözüm süreci zarar görmesin diye ama sonra deklare ettik.

‘Kobani’ye, PYD’ye bakışımız farklı olurdu”

Bu süreç tamamlansaydı bizim de Kobani’ye, PYD’ye bakışımız farklı olurdu.

‘Görüşme talimatını bizzat ben verdim’

Birçok eleştiriye rağmen dışişleri bakanı olarak bizzat talimat verdim Salih Müslim ile görüşülecek diye. Çünkü Suriye’deki unsurlarla da demokratik görüşme süreci başlasın istedik. Çağırdık ilk defa muhatap alındı.

O dönemde bize verilen sözler tutuldu mu ki bize şimdi Türkiye sözlerini tutmadı deniyor.

Tam tersini yaptılar ve Suriye rejiminin suçlarına ortak oldular. Türkmenler IŞİD tarafından katledilirken de sessiz kalındı.

‘Şu anda faili meçhuller var’

6-7 Ekim’de şiddetin gaspın cinayetin her türlüsü işlendi. O zaman samimiyet testinden geçiyor herkes. Her işi ikincil kılıp çözüm süreciyle ilgili her şeyi yapmışken gördüğümüz bu oldu.

“Biz şiddet çağrısı yapmadık” deniyor. “Herkes silahlansın” tweeti atan kimlerle bağlantılı.

Hepimizin oturup iyi bir muhasebe yapması gerekiyor. Özeleştiri yapmaktan da çekinmiyoruz. Faili meçhullerin üzerine gittiğimizi herkes biliyor. Şu anda da failli meçhuller var.

Ama bunlar JİTEM gibi yerler tarafından değil kimliğini gizleyenler tarafından yapılıyor. Yasin Börü’yü kim öldürdü.

Ne zaman çözüm sürecinde yol alsak şu veya bu oluyor ve ortalık karışıyor. Birileri puslu havayı seviyor.

‘Çözüm süreci konjonktürel bir proje değil’

Görevimiz puslu havayı dağıtmak. Bu noktada Akil İnsanlar Heyeti’nin yardımına ihtiyacımız var. Çözüm sürecindeki kararlılığımızda en ufak bir değişiklik yok.

Çözüm süreci kamu düzeninin alternatifi değildir.

Birileri “devlet operasyon yapmasın ama biz şehrin kenarlarında çadırlar kurup insanları hesaba çekelim haraç toplayalım ve yavaş yavaş var olan hukuk düzenin aşındırarak kendi kafamızdaki düzene gitmeye başlayalım” derse o çözüm süreci değildir.

Çözüm süreci konjonktürel bir proje değildir. Bunun başardığımızda Türkiye’nin ayağındaki prangaların nasıl boşalacağını biliyoruz.

Comments are closed.

HABER / En Çok Okunanlar