Haber / 2014 Yılı Kuzeybatı Kafkasya Değerlendirmesi
13:46 17 October 2014

2014 yılında Kuzeybatı Kafkasya’daki siyasal tartışmalara Soçi Olimpiyatı ve Suriyeli Çerkes mültecilere ilişkin konular hakim oldu. Rusya-Ukrayna krizinin etkileri burada da hissedildi. Kiev ve Moskova arasındaki düşmanlık sebebiyle Çerkesler atalarına uygulanan “soykırımı” tanıması için Ukrayna hükümetine başvurdular. Her zamanki gibi Moskova-yanlısı bazı Çerkesler Ukrayna’dan gelecek yardıma soğuk baktılar ama Çerkes halkının çoğu anayurt ve diasporada yaşayan Çerkes aktivistlerin Ukrayna’ya yaptıkları başvuruyu desteklediler. (politika09.com, 7 Ağustos)

Soçi’deki Kış Olimpiyatı’nın ilk günü olan 7 Şubat’ta örgüt bağları olmayan bir grup Çerkes Nalçik kentinde küçük bir protesto gösterisi yaptılar, ama eylemciler kısa sürede dağıtıldı. (natpressru.info, 7 Şubat) Güvenlik güçlerinin tanınmış Çerkes aktivistlerini gözaltına alması üzerine kendiliğinden oluşan gruplar sosyal medya üzerinden örgütlenerek sürpriz protesto gösterileri düzenlediler. (kavpolit.com, 7 Şubat)

Suç örgütleri ve ayaklanmayla mücadele uzmanı yüksek rütbeli bir polis olan Yuri Kokov Aralık 2013’de Kabardey-Balkar’ın başı Arsen Kanokov’un yerini aldı. Cumhuriyet parlamentosu Ekim 2014’de Kokov’un yeni görevini resmi olarak onayladı. Kokov öncülüne nazaran daha gözlerden uzak bir liderlik tarzı sergiliyor. Nalçik’teki yönetim değişikliği üzerine –Kuzey Kafkasya’da şiddetin yaşandığı diğer cumhuriyetlerde olduğu gibi- silahlı çatışmalar azaldı. Buna bakarak Kuzey Kafkasya’daki çatışmaların siyasal nitelikli olduğunu ve yönetimlerin yeniden seçimler yoluyla belirlenmesi halinde isyancıların dışlanmış kesimler nazarında çekiciliğini kaybedeceğini söyleyebiliriz. Kabardey-Balkar’da çatışmaların hız kesmesine rağmen ne ayaklanmacılarınne de polisin şiddeti sona erdi.

1 Ağustos’ta Kabardey-Balkarlı tanınmış gazeteci Timur Kuaşev Nalçik’in dış semtlerinde ölü bulundu. 26 yaşındaki gazeteci ılımlı siyasal görüşleri ve Müslüman gençler tarafından sevilmesiyle tanınıyordu. Kuaşev aynı zamanda Kremlin-yanlısı gazeteci Maksim Şevçenko’ya yakındı. (kavpolit.com, 8 Eylül) Kuaşev Rusya hükümeti içindeki farklı grupların bölge üzerindeki güç mücadelesi sonucunda öldürülmüş olabilir. Popüler genç Müslümanların yok edilmesinin bir başka örneğinde Kuzey Osetya müftü yardımcısı ve Vladikafkas camisi imamı 32 yaşındaki Resul Gamzatov 16 Ağustos’ta öldürüldü. (Kavkazsky Uzel, 18 Ağustos)

Kuzey Kafkasya’da halkın siyasete katılımıyla siyasal istikrar arasındaki doğrudan ilişkiye rağmen Moskova bölgeyi kendisi yönetmek istiyor. Moskova’nın baskısıyla Kuzeybatı Kafkasya’daki tüm cumhuriyetler çıkardıkları yasalarla yöneticilerin seçimle belirlenmesi yerine Rusya devlet başkanı tarafından atanmasını kabul ettiler. Rusya hükümeti emperyal Rusya’nın ve Sovyetler Birliği’nin izinden giderek başlattığı bilgi savaşında Kuzey Kafkasyalılara ilişkin birbiriyle çelişen açıklamalar yaptı. Rusya propagandasının özü Kuzey Kafkasyalıların “seçimlere hazır olmadığı” idi. Moskova bir yandan da bizzat Kuzey Kafkasya cumhuriyetlerinin seçimleri istemediğini söyledi. Moskova’nın Kuzey Kafkasya’da yöneticileri atama konusunda ısrar ederken ve etnik Rus bölgelerin kendi yöneticilerini seçmelerine izin vermesi Kremlin’in Kuzey Kafkasya’daki seçim sürecini kontrol edemeyeceğini gösteriyor. Bunun anlamı Kuzey Kafkasya cumhuriyetlerinin etnik Rus bölgelerin bir çoğuna nazaran siyasal rekabete daha fazla hazır olduğudur.

2014 yılına gelindiğinde Rusya hükümeti Suriye’den cılız Çerkes mülteci akışını ustaca engellemişti. Moskova Kuzey Kafkasya’daki Çerkes nüfusu karşısına almak yerine Çerkes mültecilere vize vermemeye başladı, mültecilere yardım eden Çerkes örgütlerini kapattı ve anayurduna dönebilmiş 1.600 mültecinin hayatını olabildiğince zorlaştırdı. (circassianrepatriation.com, 14 Ekim’de erişildi) Bunlar yaşanırken Ukrayna’dan gelen etnik Rus sığınmacılar hükümetten ayrıcalıklı muamele gördü. Kuzey Kafkasya’daki her cumhuriyet Ukrayna’dan en az yüzlerce sığınmacı kabul etti ; gıda, barınak, sağlık hizmeti sağladılar ; hatta iş verdiler. Nüfusu 500.000’nin altında olan Adigey Ağustos başı itbariyle 2.000’den fazla sığınmacı kabul etmişti ve sığınmacılar gelmeye devam ediyordu. (rg.ru, 6 Ağustos)

Suriyeli Çerkes mültecilerle Ukrayna’dan gelen Rus sığınmacılar arasındaki fark gözden kaçmıyordu. Bazı Çerkes aktivistler Rusya hükümetinin bu ayrımcı tavrına içerlemeye başladılar. Ukraynalı sığınmacıların kronik işsizlikle anılan Kuzey Kafkasya cumhuriyetlerine yerleştirilmesi, Rusya hükümetinin giderek homojenleşen bu bölgede etnik dengeyi etnik Ruslar lehine bozacak bir toplumsal mühendislik projesi peşinde olduğu anlamına geliyor.

Çerkes siyasal aktivizmi Soçi Olimpiyatından sonra da canlılığını sürdürdü. Rusya-Ukrayna krizi Çerkeslerin komşu ülkelerden destek alma umutlarını artırıyor. Gürcistan’ın 2011 yılında “soykırımı” tanımasıyla Çerkesler Moskova’nın taleplerini ciddiye almaya başlayacağını ummuşlardı. Rusya hükümetinin problemin varlığını inkar etmesinin ardından Moskova ile Çerkes aktivistler arasında çekişme sürecek gibi görünüyor.

Valery Dzutsev

Çeviri : Dr. Ömer Aytek Kurmel

Cherkessia.net, 16 Ekim 2014

Comments are closed.

HABER / En Çok Okunanlar