Haber / Rusların Putin’e Tehlikeli Bağımlılığı
23:49 3 October 2014

Levada Center anketine göre Putin’in popülaritesi Ocak ayında yüzde 65’den Kırım’ın ilhak edildiği Mart ayında yüzde 80’e yükseldi. Putin’in popülaritesi Ağustos ayında yüzde 87 ile doruğa çıktı. Çok sayıda insan Rusya ve Ukrayna’nın savaşın eşiğine geldiğini düşünüyordu. Oran Eylül başında yüzde 84’e gerilese bile bu düşüş hata payı içindeydi. Yani Putin’in popülaritesinin azaldığını düşündürtecek bir şey yok.

Putin’in ürkütücü popülaritesi toplumun devlet kurumlarını onayladığı anlamına gelmiyor. Pek çok halk gibi Ruslar da bürokrasiyi küçümsüyorlar. Belli dairelere güvenmiyorlar, yetkililerin çoğunun yolsuzluğa bulaşmış olduğuna inanıyorlar ve hükümetin performansının en iyi ihtimalle ortalama olduğuna inanıyorlar.

Putin’e desteğin arkasında alternatifinin olmaması yatıyor. Rusya’da siyaset özenle rekabetten arındırıldı. Beğenilme oranları siyasetçilerin performanslarının karşılaştırılmasını sağlayan araçlar değil. Sadece toplumun umutlarını ve korkularını yansıtıyorlar.

Putin ilk iki döneminde aniden artan gelirler sayesinde yüksek beklentiler yarattı. 2012’de artış zayıfladı ; bu Putin’in popülaritesine de yansıdı. Kırım’ın ilhak edilmesinden önceki yüzde 63-65 beğenilme oranı Batı standartlarına göre yüksek olsa da önceki oranlarla kıyaslandığında düşüktü. Hatta liderliğini tehdit edecek seviyeye yakındı. Karizmatik lider etrafında inşa edilmiş otoriter rejimler ayakta kalabilmek için orta düzeydeki halk desteğinden daha fazlasına ihtiyaç duyarlar.

Popülaritesini eski haline getirmek isteyen Putin öğretmenlerin, doktorların ve polislerin maaşlarını yükseltti, bölgelerin bütçelerini kısıtladı. Ama yüksek maaşlar yaşam standartlarının artmasına veya kamu hizmetlerinin kalitesinin düzelmesine yol açmadı. Putin’in beğenilme oranı sabit kaldı. Hatta bazı muhalifler protesto için sokaklara döküldüler. Soçi’de yapılan Kış Olimpiyatıda beklenenin aksine Putin’in popülaritesine katkıda bulunmadı.

Halkın desteğini kazanmak eğitim ve sağlık hizmetlerinin kalitesini artırmaya, ucuz konutlar yapmaya bağlıydı. Ukrayna’daki siyasal patlama Putin’in yardımına yetişti.

Putin’in “kaybeden” algısını Ukrayna’da silmek Moskova’nın öncelikli görevi oldu. İlk adımda Kırımı ilhak eden yeni strateji çok çabuk sonuç verdi. Rus halkı “olağanüstü durum” algısı Putin’in popülaritesini yüzde 80’in üzerine çıkardı.

Sosyolog Boris Dubin’e göre siyasileşmiş bir ortamda simgesel eylemler ekonomik yaptırımlardan daha belirleyicidir. Nitekim artmayan maaşlara ve kalitesiz kamu hizmetlerine ilişkin şikayetler yerini hükümete koşulsuz desteğe bıraktı. Halk Batı ile karşı karşıya gelmenin bedelini ödemeye hazırdı.

Rus toplumu Batı ile karşı karşıya gelinmesini neden bu kadar kolay kabul etti ?Kamplaştırıcı resmi söylem ve devlet medyasının savaşı çağrıştıran yayıncılığı kuşkusuz etkili oldu. Ama daha az bilinen başka bir faktörden söz etmek lazım : Rusya’nın borcu yok. Ayak bağınız olmadığı zaman sürüklenmek daha kolay oluyor.

Deloitte firmasına göre Rusya’da konut kredisi Avrupa Birliği’ne kıyasla 20 kat daha ucuz. Ulusal Mali Çalışmalar Ajansı’na göre piyasalardaki belirsizlik nedeniyle halkın sadece yüzde 2’si konut kredisi almak istiyor.

Kredi borçları ve sözleşmeler gibi sebepler yüzünden çatışmaların Batılı toplumlara maliyeti çok yüksek. Batılılar çatışmacı liderlere oy vermiyorlar. Oysa Rus halkı umutlarını karizmatik lidere bağlıyor. Çünkü umut vadeden alternatif siyasetçiler yok. Neticede Rus halkının Putin’e bağımlılığı kadar Putin de halkın desteğine muhtaç.

Bu karşılıklı bağımlılık geçmişte istikrar getirmişti. Bugün ise Rusya’yı siyasal ve ekonomik yalnızlığa sürüklüyor. Bunun sıradan Ruslara maliyeti çok yüksek.

Putin’in popülaritesi er geç düşüşe geçecek. O gün geldiğinde Rus halkının yapması gereken Putin’e bağımlılıktan vazgeçmek. Yabancı gözlemcilerin de tüm dikkatlerini en tepedeki kişiye odaklama alışkanlığından vazgeçmeleri gerekiyor.

Putin’in koltuğunu korumak için neler yapacağını kestirmek ise mümkün değil.

Maxim Trudolyubov

The Moscow Times

Çeviri : Dr. Ömer Aytek Kurmel

Cherkessia.net, 3 Ekim 2014

Comments are closed.

HABER / En Çok Okunanlar