Haber / Rusya’nın Siyasal Geleceği Halkın Kendini Yönettiği Geçmişinde Saklı
18:40 2 October 2014

Rusya hükümetine yöneltilen bir eleştiri halkı temsil etmek yerine onu vesayet altında tutmasıdır. Dolayısıyla Rusya’nın siyasal geleceğine ilişkin asıl soru halkın ne zaman kontrolü eline alacağı veya alıp alamayacağıdır.

Uzmanlara göre halkın kendi kaderine hükmetmesi siyasal reformdan ziyade taban hareketinin ve öz-yönetişimin gelişmesine bağlıdır. Bu iki pratik otoriter devlet geleneğinin kök saldığı ülkede yavaş ve sancılı olsa da belirginleşiyor.

Demokrasinin önkoşulu olan taban hareketi Rusya’ya yabancı bir konsept değil. Son yıllarda Müslüman topluluklardan motorcu hakları savunucusu gruplara kadar toplumun tüm katmanlarında bir öze dönüş süreci yaşandı.

The Moscow Times’ın görüştüğü uzmanlara göre Kremlin’in hareketi bastırması veya kontrolü altına alması gelişimini on yıllarca geciktirebilir.

Tüm uzmanlar yurttaş aktivizmini ve öz-yönetişim ana akım içinde yer alıncaya kadar Rusya’da siyasal kültürün modernleşmeyeceği konusunda hem fikirler. Ama merkezi hükümetin baskıları dikkate alındığında hiçbiri bu sürecin ne kadar zaman alacağını öngöremiyor.

Gazeteci ve öz-yönetişim savunucusu Pavel Pryanikov süre konusunda karamsar. Önümüzdeki 20 yıl boyunca ciddi bir değişim beklemiyor.

Russkaya Planeta (Rus Gezegeni) adlı siteyi yöneten Pryanikov Salı günü yaptığı açıklamada “sürecin yavaş ve sancılı yürüyeceğini” söyledi.

Bağımsız siyaset analizcisi Sergey Shelin’e göre yurttaş aktivizminin yükselişi “öngörü değil, umut”.

Politik Teknolojiler Merkezi siyaset danışmanı sosyal psikolog Alexei Roshchin ise yavaş yürüse veya geciktirilse bile sürecin geri döndürülemeyeceği görüşünde.

Roschchin “Sovyet döneminde devlet toplumu tamamen denetlediği için taban hareketlerini engelleyebiliyordu. Ama bugün imkansız” dedi.

Tarihteki Emsal

Rusya tarihinde çarlar, diktatörler ve otoriter Politbüro daha çok tanınsa bile, 1917 Devriminden önceki 50 yıl boyunca “zemstvo” olarak bilinen güçlü bir öz-yönetişim kurumuna sahipti.

Soylular egemen olsa da tüm sınıfların temsil edildiği seçilmiş zemstvo kurumları taşrada bir dizi meseleyle ilgilenirdi. Bunlar arasında vergilendirme, eğitim, sağlık, posta hizmeti, sigorta, istatistik ve yol yapımı vardı.

Taşra entelejensiyasının kaynağı olan zemstvo siyasetle ilgilenmemesine rağmen önemli siyasal aktivistler çıkardı. Bunlar emperyal Rusya’nın son zamanlarında liberal muhalefetin omurgasını oluşturdular.

Ne var ki bu aktivistlerin çabası imparatorluğu kurtarmak ve modernleştirmek için yeterli olmadı. İmparatorluğu yıkan Bolşevikler “zemstvo”yu da bitirdiler.

Sovyet dönemi taban hareketi için kötü bir zamandı. Çünkü tüm etkinlikler devletin veya Komünist Parti’nin tekeli altındaydı. Ancak Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra yasaklar da kalktı.

Değişim zaman alsa da, medya 2010 yılında Rusya’da taban hareketinin yükselişinden söz etmeye başladı. O yıl içinde çıkan orman yangınlarıyla mücadelede devlet çaresiz kalmış, binlerce gönüllü yardıma koşmuştu. Bu daha önce tanık olunmamış bir şeydi.

Rusya’daki taban hareketlerinin sayıları veya dinamiklerine ilişkin veriler mevcut değil. Devlete bağlı araştırma kuruluşu VTsIOM tarafından 2012 yılında ülke çapında yapılan çalışmaya göre Rus halkının yüzde 53’ü daha önce gönüllü etkinliğe katılmıştı. Ama aynı yıl devlete bağlı Kamuoyu Vakfı bu rakamı yüzde 20 olarak açıkladı.

Bu makale için görüşülen analizciler mevcut grupların çoğunlukla apolitik olduğunu, ama bağımsız aktivizminin yolunun er geç siyasetle kesiştiğini söylediler.

Kremlin Denetimi

Devlet Başkanı Vladimir Putin 2000’li yıllarda göreve geldiğinde belediye öz-yönetişimini canlandıracak bir reformu hayata geçirmeyi hedefliyordu.

Ama reformu tamamlayamadı ve sonra politikalarında u dönüşü yoktu. Bütün gücüyle mevcut hareketleri kendi dikey gücüne bağlamaya çalıştı.

Rusya’da bölgesel seçimlerin üzerine resmi ve gayrı resmi yasakların gölgesi düştü. Valilik seçimleri 2005 yılında iptal edildi ve 2012 yılında kısmen ihya edildi.

Bölge ve belediye yetkililerinin vergi ve gelirler üzerine söz söyleme hakları yok. Federal hükümete bağımlılar. Bu yüzden kendi halklarından çok Moskova’nın çıkarlarına hizmet ediyorlar.

Kremlin gönüllü gruplarıyla ilgili düzenlemeyi 2012 tarihli yasa yoluyla yaptı. Bu yasa –Sovyet jargonunu kullanarak- STK’ları “yabancı ajanlar” ilan ediyor. Dış ülkelerden maddi yardım (buna Rus mültecilerin özel bağışları da dahil) alırlarsa ve “siyasetle ilgilenirlerse” onları bürokratik muamelelerle bunaltıyor. Çok muğlak biçimde tanımlanmış “siyasal faaliyetler” kuşların korunmasını da kistik fibroz hastaları derneğini de kapsıyor.

Ülkedeki tüm gönüllü çalışmaları düzenlemesi öngörülen bir yasa tasarısı 2013 yılında Duma’ya sunuldu. Taban hareketlerinden büyük tepki toplayan tasarı onaylanmayı bekliyor.

Rus Gezegeni sitesi yöneticisi Pryanikov “Hükümet son iki yılda öz-yönetimin tüm izlerini silmeye çalıştı” dedi.

Politik Teknolojiler Merkezi danışmanı Roshchin’e göre valiler bölgelerindeki STK’ların sayısını olabildiği kadar düşük tutmaları için yazılı olmayan talimatlar aldılar.

Sapojnik adlı bloğu da yöneten Roshchin “Bürokratlar yurttaş hakları aktivistlerini görmezden geliyorlar. Onları muhatap almaları halinde erki paylaşmaları ve onları karar sürecine katmaları gerekir” dedi.

İnananlar, Motorcular ve Radikaller

Uzmanlar devletin denetlemediği taban hareketlerinin yayılmaya devam ettiğini düşünüyorlar ve bazı grupları öncü olarak tanımlıyorlar.

Pryanikov’a göre dinsel topluluklar –özellikle Müslümanlar ve Protestanlar- yavaş yavaş sivil fonksiyonlar üstleniyorlar ve amaçları bakımından geçmişteki zemstvo kurumlarına benzemeye başlıyorlar.

Bağımsız analizci Shelin’e göre dinsel radikaller ve aşırı milliyetçiler de gruplaşıyorlar ve bu iyiye alamet değil. Ukrayna’nın doğusundaki Moskova-yanlısı isyanın başını çeken Rus gönüllüler kanlı ayaklanmayı desteklemek için ülke çapında kampanya başlattılar.

Roshchin iyi tanımlanmış ve uygulanabilir çıkarları savunan lobi gruplarının yapıcı olduğunu söylüyor.

Bunlar arasında ev malikleri derneklerini, okullardaki veli komitelerini, tüketici hakları gruplarını ve işçi sendikalarını sayıyor. Pryanikov motorcu gruplarını da listesine ekliyor. Rus motorcular düzenledikleri çok sayıda protesto eylemiyle örgütlü ve faal bir topluluk olduklarını kanıtladılar. Eylemler arasında otomobil ithalatının yasaklanmasının ve resmi makamlara trafikte öncelik tanınmasının protesto edilmesi vardı.

Shelin “Kamusal öz-örgütlerimize sahip oluncaya kadar 21. yüzyıla girmiş olmayacağız. Şu ana kadar bir adım ileri iki adım geri gittik” dedi.

Alexey Eremenko

The Moscow Times

Çeviri : Dr. Ömer Aytek Kurmel

Cherkessia.net, 1 Ekim 2014

Comments are closed.

HABER / En Çok Okunanlar