Haber / Putin’den Sonra Yaşam : Rusya Sıfırdan İnşa Edilmeli
0:22 2 October 2014

2014’den geriye bakıldığında, Devlet Başkanı Vladimir Putin’in reformcu olarak göreve geldiğine inanmak zor. 2000-2004 arasındaki ilk döneminde hedefi şişkin, verimsiz bürokrasinin tasfiyesi ve aşağıdan yukarıya öz-yönetişim anlamına gelen belediye reformuydu. Belediye reformu kalıcı bir demokrasi için önkoşuldu. Aşırı merkezileşmiş bir ülkede tarihsel olarak zayıf kalmış bir geleneğin yeşermesi açısından da önemliydi.

Putin başladığı reformların çoğunu tamamlamadı. Bunların arasında bölge ve belediye öz-yönetişimi, yargı, sağlık, eğitim, kolluk güçleri ve demokrasi gibi en yaşamsal olanlar vardı. Reformlardan vazgeçen Putin dikey gücün inşasına yoğunlaştı.

Dmitri Medvedev’in Kremlin’e çıkarıldığı 2008-2012 arasında reform ruhu tekrar canlandı. Putin’in emanetçisi olsa da, Medvedev’in yatırımları özendirme, hi-tec ekonomi inşa etme, sağlık, eğitim ve sosyal hizmetler reformu vaadleri büyük heyecan yarattı.

Medvedev’in sözleri de yerine getirilmedi. Görev süresi bittiğinde koltuğunu Putin’e bırakmasının yarattığı hayal kırıklığı 2011-2013 sokak protestolarını tetikledi. Bu gösteriler son 20 yılın en büyük eylemleriydi.

Bugün 61 yaşında olan Putin Kremlin’e geri döndüğü 2012 yılından beri giderek daha muhafazakar politikalar izliyor. Belki iktidara alıştığı, belki yaşlandığı ve değişimden korktuğu için ? Belki de ikisi birden ? Protestoları isabetle öngören tek düşünce kuruluşu olan Moskova’daki Stratejik Araştırmalar Merkezi’nin 2012 tarihli çalışması şunu ortaya koydu : şablonların tersine, Rus kamuoyu ne milliyetçi tasfiyelerle ne Sovyet emperyalizminin dirilmesiyle ilgileniyor. Ülkenin sosyal kurumlarının yenilenmesini istiyor. Çalışmaya göre Putin yönetiminin tek başarısı verimli işleyen kurumlar yaratmasıydı. Bu tesbitlerin ardından düşünce kuruluşunun müdürü tanınmış iktisatçı Mihail Dmitriyev işinden kovuldu.

2014 itibariyle Rusya’daki kamu kurumlarının çoğu müflis veya hızla çözülüyor. Siyasal sistem taşıdığı adı temsil etmiyor : parlamento popülist yandaşlarla dolu ;”sistem dışı” (gerçek) muhalefetin seçimlere katılması yasak ve bloglara sıkışmış durumda ; “ekonomik blok” denen bakanlıklar istisna tutulsa bile hükümet stratejik vizyonu olmayan bir kleptokrasi. Medya Kremlin dalkavukluğuna veya keskin muhalefete indirgenmiş durumda ; iki taraf da profesyonellik, tarafsızlık kaygısı taşımıyor ; propaganda haberciliğin önüne geçiyor.

Ülkede yatırım ortamı umut vermiyor. Devlet özel sektörün önünü açmak yerine onu yolunacak kaz gibi görüyor. Güya ücretsiz olması gereken sağlık hizmetleri hastaların verdiği rüşvetlerle finanse ediliyor. Komik maaşlar yüzünden çok sayıda doktor klinikleri bırakıyor. Bürokratlar demode eğitim sisteminin canına okuyorlar. Öğrenciler bilginin değil, diplomanın peşindeler. Emeklilik sistemi tasfiye olmak üzere.

Yukarıdaki liste sadece en önemli konulara işaret ediyor. Rusya’da reform zamanı çoktan geldi. Ülkeyi sıfırdan inşa etmek lazım. Putin yönetimi şimdilik ülkeyi geliştirmemek ve modernleştirmemek için elinden geleni yapıyor. Ama tarih yolunu bulur ve o zaman geldiğinde Rusya her alanda güncellenecek.

Son 15 yılın en kötü yanı Rusya’nın reformu tartışamaması veya uygulayamaması oldu. Ana akım siyasete hakim olan ve internetin ya da dantelli iç çamaşırlarının yasaklanmasını savunan muhafazakar mağara adamlarıyla mukayese edildiğinde muhalif lider Alexey Navalni gibi bir popülist bile makul görünüyor.

Hayati konular yıllardır ciddi biçimde tartışılmıyor. Sadece yumruklaşılıyor veya birbirine parmakla işaret ediliyor. Tartışma veya uzlaşmayı tanımadan buyruklara ve itaate alışarak dikey gücün gölgesinde doğmuş siyasetçiler ve çıkar grupları denge ve denetim konseptine yabancılar. Strategic siyaset yapıcılık dar bir ehil ama etkisiz uzmanlar çevresi dışında bilinmiyor.

Yukarıda yazılanlar (“Orta Asya’dan gelen herkesi yasaklayalım” sloganına indirgenmiş) göç politikası, federalleşme veya eğitim reformuyla ilgili kararlar için zorunlu. Üstelik daha gelişmiş siyasal kültüre sahip ülkelerin bile bu konularda evrensel çözümleri yok. Rusya’nın giderek daha fazla dünyanın gerisinde kalmasına sebep olan bu konular ucuz popülizm yapmadan ele alınmalı. Ülke doğru yolu buluncaya kadar hatalar ve sancılar eksik olmayacak gibi görünüyor.

Başmakale , The Moscow Times

Çeviri : Dr. Ömer Aytek Kurmel

Cherkessia.net, 1 Ekim 2014

Comments are closed.

HABER / En Çok Okunanlar