Başbakan Davutoğlu, PKK’yla yürütülen çözüm süreciyle ilgili Başbakanlık’ta kurulan mekanizmanın kendi başkanlığında en geç 15 günde bir toplanacağını söyledi. Davutoğlu, “Çözüm süreci adına kamu düzeni ihlallerine göz yummayız” dedi.
Başbakan olduktan sonra katıldığı ilk programda TRT Haber ve Spor Yayınları Dairesi Başkanı Nasuhi Güngör ve gazeteciler Nihal Bengisu Karaca, Mehmet Barlas, İbrahim Karagül ve Fikret Bila’nın sorularını yanıtlayan Davutoğlu çözüm sürecine değindi. Daha önce iki haftada bir yapılan Bakanlar Kurulu toplantılarını haftada bir yapacağını, çözüm sürecini yöneten mekanizmanın da kendi başkanlığında en geç iki haftada bir toplanacağını söyleyen Başbakan şu ifadeleri kullandı:
“Çözüm sürecinde yarıyı geçtik, sürecin bütün aktörlerinin aklında ırmağın karşı kıyısına geçmek var. Çözüm süreci adına kamu düzeni ihlallerine göz yumamayız, kamu düzeninin de süreçle birlikte sağlanması lazım. Çözüm sürecini etkileyebilecek herhangi bir kamu düzeni oluştuğunda bunu Başbakanlık’taki mekanizmada değerlendireceğiz. Akil adamları önümüzdeki süreçte etkin biçimde değerlendirmeyi düşünüyoruz. Silahların tamamen bırakıldığı bir noktayı hedefliyoruz.”
Davutoğlu önümüzdeki dönemde âkil adamları da aktif olarak kullanmayı düşündüklerini söyledi.
“Zamanı gelmişti”
Diyanet’in Başbakanlığa bağlanmasının ‘Yeni Türkiye’ kavramının altını dolduran bilinçli bir tercih olduğunu söyleyen Davutoğlu, dini otoritelerin toplumdaki otoritesinin siyaset tarafından da tanınması gerektiğini belirtti:
“Dini otoritelerin bürokratik sınırlamalar içinde hapsedilmesini doğru bulmuyorum. Göreve geldiğimde bana gösterilen protokolün aynısının Diyanet İşleri ve diğer dini temsilciliklere de gösterilmesi talimatını verdim. Diyanet İşleri daha önce bir devlet bakanına bağlıydı. Daha sonra bir başbakan yardımcısına bağlandı, vakti gelmişti, şimdi direkt başbakana bağlandı.”
Paralel yapı ve HSYK seçimleri
Başbakan Davutoğlu Gülen Cemaati’ne yönelik soruşturmaya da değindi, “Son dönemde Emniyet ile yargı içindeki bir yapı yatay bir etkileşim içine girdi. Böyle bir etkileşimin Osmanlı’yı nasıl çökerttiğini biliyoruz. Böyle bir oyun Türkiye’de bir daha oynanamaz” dedi.
13 Ekim’de yapılacak Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) seçimleri ile ilgili de konuşan Başbakan Davutoğlu, AK Partili bir HSYK değil, çoğulcu bir HSYK istediklerini söyledi.
IŞİD’e karşı AB ile işbirliği
Suriye ve Irak’ta artan IŞİD tehlikesine karşı Avrupa Birliği ülkeleri ile daha yakın istihbarat işbirliği sağlandığını belirten Davutoğlu, “10 Ekim 2013’te, bundan neredeyse bir yıl önce, IŞİD’i Bakanlar Kurulu kararıyla terör listesine alan ilk ülkelerden biriyiz. AB ile işbirliği eksikliği başlarda vardı. Bize sınırlarımızdan geçenlerle ilgili tedbir almamızı söyleyenlere, biz de ‘Ülkenizde tutun, gerekli tedbirleri alın’ dedik” dedi.
Köşk tartışması
Başbakan Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı’nı Çankaya Köşkü’nden, Atatürk Orman Çiftliği’ne taşıması ile ilgili tartışmalara ilişkin, “Bunun arkasında bir sembolizm aramamak gerekir. Atatürk’ün mirası var ise, ki var, en büyük mirası Türkiye Cumhuriyeti devleti. Mekanların ötesinde eğer Türkiye’yi idare eden cumhurbaşkanı, başbakan, Türkiye Cumhuriyeti devletinin kudretini, etkinliğini, şefkatini, halkıyla ilişkisini yeniden tanzim etmiş ve yeni bir ufka yöneltmişse, mirasa sahip çıkmak böyle olur” dedi.
“Devrimsel mahiyette çalışmalar”
Öğretim üyelerinin özlük hakları ve hayat şartlarının iyileştirilmesi ile ilgili adım atılacağını vurgulayan Davutoğlu, “Bu konuda devrimsel mahiyette çalışmalar yapmaya niyetliyiz” ifadesini kullandı.