Dünya Çerkes Birliği ile ilgili diasporada son aylarda yaşanan tartışmaları değerlendirmek üzere Ankara Çerkes Derneği üyelerine yönelik bir çağrı yaptı. Yapılan çağrının amacının Federasyon tarafından yapılacak olan Başkanlar Kurulu öncesinde tavır belirlemek olduğu belirtilen metin şu şekilde;
Son günlerde DÇB başkanı Havti Sohrokov’un basına verdiği demeçler ve DÇB’nin özetle Kafkasya’da milliyetçi akımların önlenmesine yönelik kimi proje girişimleri ve içinde Türkiyeli bazı Çerkeslerin de bulunduğu bir grup tarafından Ukrayna parlamentosuna yapılan Çerkes Soykırımının tanınması talebine karşı söylemleri nedeniyle DÇB üzerine önemli tartışmalar yürütülmektedir. Kaffed üyesi bazı dernekler de yayınladıkları deklarasyonlarla bu tartışmalara katılmışlardır. Bilindiği üzere Ankara Çerkes Derneği de daha önce benzer nedenlerle yayınlamış olduğu görüş ve deklarasyonlar dolayısıyla bu tartışmaların içindedir.
Bütün bu tartışmalardan kaynaklı olarak Kafkas Dernekleri Federasyonu yönetim kurulu tarafından asıl konusu DÇB’de yaşanan bu gelişmeler olan bir Başkanlar Kurulu Toplantısı çağrısı yapılmıştır. Yönetim kurulumuz tarafından, bu toplantıda benimsenecek tutum ve DÇB ile ilgili görüşlerimizin netleştirilmesi amacıyla tüm üyelerimize açık bir istişare toplantısı yapılmasına karar verilmiştir.
Üyelerimizin katılımını önemle rica ederiz.
Ankara Çerkes Derneği Yönetim Kurulu
Tarih: 7 Eylül – Pazar
Saat: 15:00
Yer: Dernek Toplantı Salonu
KAFFED, DÇB’nin son genel kurulda emir vaki ile seçtirilen başkanının icraat ve politikaları DÇB nin yapısal sorununu ortaya çıkarmıştır. DÇB, Dünyadaki Çerkeslerin kurduğu ama Rusya tarafından yönetilen bir kurumdur. Bazı Türkiye kökenli kurucular bu durumu “Daha kurulurken DÇB Rusya yanlısı devletçi bir kurum olarak kuruldu.” şeklinde açıklamaktadırlar. Temel sorun şudur: Dünyada Çerkeslerin bunca siyasi ve kültürel sorunları varken ve bu sorunları çözmek amacıyla kurulmuş bir Çerkes örgütü Rusya yönetimine nasıl verilebilir? DÇB sivil bir STK değildir. Bu aşamadan sonra DÇB sivil bir STK haline getirilebilir mi, getirilemezse ne yapmak gerekir? Anavatan cephesi DÇB nin bu politikalarından memnun değilse de mahkum görünüyor, onlar Rusya’ya rağmen sivil STK’lar kurabilirler mi? Diğer önemli bir husus da KAFFED’in DÇB’den duyduğu rahatsızları dile getirse de politikalarını diasporanın çıkarları doğrultusunda değiştirememesi, kendi üye dernek tabanının rahatsızlıklarına çözüm bulamamasıdır. Savaş ortasında kalan Suriye Çerkeslerine karşı Rusyanın tutumu, diasporada sürgün yaşayan Çerkeslere Rusyanın bakış açısını ortaya koymuştur. Rusya dışına sürgün ettiği Çerkeslerin anavatana geri gelmelerini önleyerek 1864’deki Çerkes Soykırım ve sürgün politikasını hala etkin biçimde uyguladığını ortaya koymuştur. Böylece Rusya ile ortaya çıkan en temel sorunumuz, Rusyanın Çerkeslere uyguladığı o büyük soykırım ve sürgünü hala kabul etmemesi, tarihiyle hesaplaşmaktan kaçınması, 1864 de Çerkeslere uyguladığı politikaları hala sürdürme kararlılığında olmasıdır. DÇB bu temel sorun konusunda Rusyanın güdümünde siyasi ve politik söylem ve eylemler gerçekleştirdiği sürece DÇB nin varlığının hiçbir gerekçesi ve önemi kalmamamktadır. Bundan sonra yapılacak tek şey ya gerçekten DÇB sivil bir Çerkes STK haline dönüştürülmeye çalışılacak (ki Rusyanın buna müsaade etmeyeceği gün gibi ortada) yada tasfiye edilerek yeni bir Çerkes STK sı kurulacak. DÇB bu yapısal haliyle devam ettiği sürece ne anavatan ne de diaspora Çerkeslerine asla hizmet etmez, edemez. Bu eşyanın doğasına aykırıdır. Kurta kuzu teslim edilmez. Edilirse kuzuyu afiyetle yer, bu kadar basit.