Seçimde Kürt sorununa çözüm sürecine yönelik bir mesaj da çıktı. Sürecin taraflarından Erdoğan ve Demirtaş’ın toplam oyu yüzde 60’ı geçti. Pervin Buldan’a göre oylar barış sürecinin elini güçlendirmiş oldu.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin galibi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan. Ancak HDP’nin adayı Selahattin Demirtaş’ın oylarının artışı da göz önüne alındığında ortaya çıkan önemli bir sonuç daha var.
Aslında çözüm sürecinin gündeme gelmesinden sonra yapılan ilk seçim niteliğindeki yerel seçimlerde kısmen de olsa belli olan ancak Demirtaş’ın sadece Güneydoğu ve Doğu’dan değil Türkiye genelinde aldığı oylarla birlikte daha da netleşen bir durum; çözüm sürecine tescillenen destek.
Buldan: Barışın eli güçlendi
Seçim sonuçlarını Al Jazeera’ye değerlendiren HDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan, AKP’nin aldığı oylara ilişkin bir değerlendirme yapmak istemedi. Ancak partisinin aldığı oylar konusunda konuşan Buldan, “Gördük ki Türkiye’de artık barışın gelmesi için çaba sarf eden insanların oyları var” dedi. Buldan bu sözleri, Demirtaş’ın artık klasikleşmiş tabiriyle “Türkiye’nin batısından” aldığı oyları kastederek söylüyor. Yani İstanbul’da ulaşılan yüzde 9 ya da İzmir’de ulaşılan yüzde 8’lik oy oranının, çözüm sürecine daha büyük bir destek anlamına geldiği görüşünde.
“Marmara’da, Ege’de, Akdeniz’de oylarımızı ciddi oranda artırdık. Bu sadece bizim Türkiye’ye açılma konusunda verdiğimiz mesajlar değil, barış sürecine de oy verildi. Alınan oylar Türkiye’de tarihi öneme sahip yeni bir başlangıç. HDP’nin oyları ile birlikte artık barış sürecinin de eli güçlenmiş oldu. HDP cumhurbaşkanlığı seçiminde ciddi anlamda ve önemsenecek derecede oy aldı. 4 milyona yakın insan HDP’ye oy verdi. Bu oylar sadece Kürt halkının oyları değil. Sayın Demirtaş’ın ifade ettiği azınlıkların, yok sayılanların, ötekileştirilenlerin de oyları var bunun içinde.”
Bağlı: Kürtler Erdoğan’ı yalnız bıraktı
Al Jazeera’nin “Seçim sonuçlarını çözüm süreci açısından Adalet ve Kalkınma Partisi nasıl değerlendiriyor?” sorusunu yönelttiği, partinin MKYK üyesi Mazhar Bağlı ise “hayal kırıklığı” değerlendirmesini yaptı. Bu değerlendirmenin nedeni İzmir, İstanbul gibi illerde Kürt oylarının, Bağlı’nın çözüm sürecinin en büyük risk alan ismi olarak değerlendirdiği Tayyip Erdoğan yerine Selahattin Demirtaş’a verilmesi.
Sancar: Artık iki eşit aktör olmalı
Çözüm süreci açısından sonuçları Al Jazeera’ye değerlendiren Profesör Doktor Mithat Sancar ise gelinen noktanın çözüm sürecinin aktörlerinin pozisyonu açısından anlamlı olduğu görüşünde. “Çözüm süreci açısından bir sorun yok” diyen Sancar, seçmenin çözüm sürecinin iki aktörüne güçlü destek verdiğini belirtti. Mithat Sancar’a göre, özellikle HDP’nin oylarındaki artış sürecin bundan sonra daha dengeli yürümesi açısından güçlü bir mesaj.
“Hükümet bugüne kadar süreci tek taraflı ve kendi kontrolünde yürütmeyi istedi, Başbakan Erdoğan’ın şahsına bağlanmış gibi sundu. Oysa bunun başında Öcalan’ın inisiyatifi vardı. Bu sürecin yürüyebilmesi için iki tarafın da mevcudiyeti şarttı. Demirtaş’ın Kürt illerinden aldığı desteğin yükselmiş olması bu açıdan çözüm sürecinin eşit iki taraf arasında yürüyen bir müzakereler bütününe dönüşmesi için de bir mesajdır. Kürt tarafının eşit bir ortak bir muhatap olarak görülmesi gerektiğini, sürecin daha da derinleştirilmesi gerektiğini içeren bir mesajdır.”.
Sancar’a göre seçmenin verdiği mesaj doğrultusunda gündeme gelecek bu derinleşme için atılacak adımlardan biri Öcalan’ın ve Kürt siyasi hareketinin tam anlamıyla eşit bir muhatap olarak kabul edilmesi ve sürecin gerçek bir müzakereye dönüştürülmesi. Bir diğeri ise Kürtlerin özyönetim talebinin artık gündeme getirilmesi ile mümkün olacak.
Kaynak: Al Jazeera